tatil-sepeti

YTÜ tarafından TÜBİTAK desteğiyle yürütülen, Antarktika'dan ilk kez izole edilen yeni bakteri türlerinin kullanılacağı projeyle, Türkiye ekonomisine ve enerji tasarrufu sağlayan yüksek katma değerli biyoteknolojik bir ürün kazandırılması amaçlanıyor.


 

TÜBİTAK'ın "KUTUP-1001" isimli çağrısı kapsamında desteklemeye karar verdiği projeler arasında "Horseshoe Adası'ndan İzole Edilen Yeni Bakteri Türlerinden Soğuk-Aktif Lipaz Enzimi Üretimi, Karakterizasyonu ve Heterolog Ekspresyonu" çalışması da yer alıyor.

 

YTÜ yürütücülüğündeki projede Bursa Uludağ Üniversitesinden araştırmacılar da yer alıyor. Mikrobiyolojik analizler, genomik, gen klonlama, kromatografik saflaştırma konularında çok sayıda çalışmaları olan proje ekibi, disiplinler arası özellik taşıyan projede mikrobiyoloji, moleküler biyoloji ve kimya uzmanlarının işbirliğiyle genomik ve rekombinant DNA teknolojisi gibi yöntemler kullanacak.

 

Projede, ekip tarafından Antarktika'dan ilk kez izole edilmiş olan yeni bakteri türleri, soğuk-aktif lipaz üretimi için çalışılacak. Elde edilmesi planlanan soğuk-aktif lipazın patent ve/veya ticari bir ürüne dönüşme potansiyelinin yüksek olduğu değerlendiriliyor.

 

Proje sonunda elde edilecek soğuk-aktif lipazın ticari bir ürüne dönüştürülmesine yönelik sanayi işbirlikli TÜBİTAK TEYDEB projesi hazırlanması planlanıyor.

 

Sonuç olarak, projeyle elde edilmesi hedeflenen "soğuk-aktif lipaz" enziminin uzun vadede Türkiye ekonomisi için katma değeri yüksek biyoteknolojik bir ürüne dönüşebileceği öngörülüyor.

 

ENERJİ TASARRUFU SAĞLAYACAK

 

YTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hilal Ay, "psikrofil" ve "psikrotolerant" mikroorganizmalar tarafından üretilen soğuk-aktif enzimlerin endüstriyel ve biyoteknolojik uygulamalar için büyük önem taşıdığını söyledi.

 

Bu tür enzimlerin düşük sıcaklıklarda daha yüksek aktiviteye sahip olmaları nedeniyle endüstriyel süreçlerde çok iyi performans gösterdiğini belirten Ay, şöyle devam etti: "Söz konusu enzimler deterjan, gıda, tarım, ilaç ve çevre gibi çeşitli sektörler için büyük bir ticari potansiyele sahip. Soğuk-aktif enzimlerle gıda işleme, kimyasal sentezi, biyoyakıt üretimi ve deterjan üretimine yüksek katkı sağlanabilecek. Bu sayede mesela deterjan kullanırken sıcak su elde etmeye gerek kalmayacak. Bunu Türkiye geneline vurduğumuzda ise başta hem temiz enerji olması hem de tasarruf sağlaması nedeniyle dünya, ekonomik anlamda da ülkemiz kazançlı çıkacak."

 

Ay, dünya enzim piyasasının 3'te 1'ini oluşturan lipazların büyük ölçekli üretimi için kullanılabilecek en uygun kaynakların, mikroorganizmalar olduğunun altını çizdi.

 

Bu projede ilgili lipazı kodlayan genin heterolog, yani başka bir mikroorganizma üzerinden daha kolay elde edilmesinin amaçlandığını da dile getiren Ay, "Bu projeyle Horseshoe Adası'ndan izole ettiğimiz ve birçoğu aktinobakteri olan yeni bakterilerin biyoteknolojik bir ürün olarak soğuk-aktif lipaz üretebilmeleri araştırılacak. Projemizin genelinde öncelikle bu lipazları saflaştıracağız. Daha sonra heterolog ekspresyon dediğimiz çalışmayı gerçekleştireceğiz. Daha sonra gerekli pH ve sıcaklık koşullarında organik çözücülerin ve deterjanların, saflaştırdığımız soğuk-aktif lipazın aktivitesine etkilerini test edeceğiz." diye konuştu.

 

PATENTİ ALINABİLİR

Ay, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yayınlanan Ulusal Kutup Bilimleri Programı'nda, Türk bilim insanlarının kutuplarla ilgili özgün bilimsel çalışmalar yaparak dünyada bu konuda öncü olan ülkeler arasında yer alması gerektiğinin vurgulandığını belirtti.

 

Bu bağlamda kutup bilimleriyle ilgili öncelikli tematik çalışma alanlarının belirlendiğini söyleyen Ay, şunları kaydetti: "Canlı bilimleri alanında özellikle kutup biyoçeşitliliği, biyokimya ve biyojeokimyasal döngüler, biyoteknoloji, ekoloji ve kirlilik alanlarında çalışmalar yapılmalı. Literatürde soğuk-aktif lipaz enzimleriyle ilgili bazı çalışmalar bulunmasına rağmen bu alanda yapılan çalışmalar hala oldukça sınırlı. Ayrıca, soğuk-aktif lipaz enzimi üretimi için kullanılacak olan izolatların ilk kez ekibimiz tarafından izole edilen yeni bakteri türlerinden oluşması, bu proje sonuçlarının patent ve/veya yeni ticari ürün geliştirilmesine konu olabilecek düzeyde özgünlük taşıdığını gösteriyor."

24 Şubat 2024 Cumartesi

Google, Microsoft ve Amazon gibi teknoloji şirketleri, yapay zeka kaynaklı elektrik tüketimlerinin artması sonucu yeni enerji yatırımlarına yöneliyor.

Üretken yapay zeka modellerinde yaşanan hızlı ilerleme ile enerji tüketiminde de artış yaşanıyor.

ABD'li yatırım bankası Goldman Sachs tarafından yayımlanan rapora göre, veri merkezlerinin enerji tüketimi uzun yıllar durağan devam ederken, üretken yapay zeka araçlarındaki hızlı artışla beraber veri merkezlerinin enerji talebinin 2030 yılına kadar yüzde 160 artması bekleniyor.

Rapora göre, dünya çapındaki veri merkezleri, şu anda toplam enerjinin yaklaşık yüzde 2'sini tüketiyor ancak bu oranın 2030'a kadar yüzde 3-4'e yükseleceği tahmin ediliyor.

Son 10 yılda ABD'deki enerji talebinde neredeyse hiç büyüme gerçekleşmezken, 2022-2030 dönemi baz alındığında, veri merkezleri ve diğer ihtiyaçlarla beraber bu talebin yaklaşın yüzde 2,4 artması bekleniyor.

Enerji tüketiminde yapay zeka araçları sebebiyle yaşanması beklenen büyük artış nedeniyle aralarında Google, Microsoft ve Amazon gibi şirketlerin de bulunduğu teknoloji devleri de enerji yatırımlarını hızlandırdı.

Bu kapsamda, teknoloji devi Google, yapay zeka veri merkezlerinin enerji ihtiyacını karşılamak için küçük nükleer reaktörler kullanacağını açıkladı. Şirket, bunun için Kairos Power isimli bir firmayla anlaşma imzaladı.

Konu ile ilgili açıklama yapan Google'ın enerji ve iklimden sorumlu yöneticisi Michael Terrell, yapay zeka teknolojilerini devamlılığı için yeni elektrik kaynaklarına ihtiyaç duyduklarını belirtti. Anlaşmaya göre, ilk reaktörün 2030'a kadar, diğerlerinin ise 2035'e kadar kullanıma girmesi öngörülüyor.

ChatGPT'nin sahibi OpenAI şirketinde ortaklığı bulunan Microsoft da enerji yatırımlarına devam ediyor. Şirket, eylül ayında Three Mile Island enerji santralinde operasyonları tekrar başlatmak için bir anlaşma imzaladı.

Amazon ise martta Pennsylvania eyaletinde nükleer enerji ile desteklenen bir veri merkezi satın alacağını duyurdu.

 

BİR YAPAY ZEKA SORGUSU 10 GOOGLE ARAMASI KADAR ENERJİ HARCIYOR

Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre de yapay zeka uygulamaları ile yapılan sorgulamalar çok fazla enerji tüketiyor. Buna göre, bir ChatGPT sorgulaması 2,9 vatsaat elektrik tüketirken, bir Google araması ise 0,3 vatsaat saat elektrik tüketimine neden oluyor.

Bu da yapay zeka sorgularının Google aramalarından yaklaşık 10 kat daha fazla enerji tükettiği anlamına geliyor.

 

YAPAY ZEKA İLE BİR GÖRÜNTÜ ÜRETMEK BİR TELEFONU ŞARJ ETMEK KADAR ENERJİ HARCIYOR

Görüntü üreten yapay zekaların tükettiği enerji miktarı da yine tartışmalara sebep oluyor. Son dönemde popüler hale gelen görüntü merkezli yapay zekalar, ürettikleri her görüntüde önemli oranda enerji tüketiyor.

Teknoloji sitesi The Verge'de yer alan bilgilere göre, ortalama bir akıllı telefon şarj olmak için 0,012 kilovatsaat enerji tüketiyor.

Üretken yapay zekayı kullanarak sadece bir adet görüntü elde etmek bir telefonun şarj olması kadar enerji harcıyor.

17 Ekim 2024 Perşembe

TÜBİTAK'ın Dünya Bankası ile yürüttüğü "Sanayide Yeşil Dönüşüm 1. Çağrısı" sonucunda 74 proje desteklenme hakkı kazandı.

TÜBİTAK'ın internet sitesinde yer alan bilgilere göre, Dünya Bankası Türkiye Yeşil Sanayi Projesi kapsamında açılan ve ülke sanayisinin yeşil dönüşümüne destek vermeyi hedefleyen "1832 Sanayide Yeşil Dönüşüm 2023 Çağrısı"nın sonuçları açıklandı.

 

162 PROJE BAŞVURUSU YAPILDI

Söz konusu 1832-2023 çağrısına 162 proje başvurusu yapıldı, bunlardan 74'ünün desteklenmesine karar verildi, 12 proje için ise değerlendirme süreci devam ediyor.

 

"SANAYİDE YEŞİL DÖNÜŞÜM HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da konuya ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.

Kacır, şunları kaydetti: "Dünya Bankası işbirliğiyle yürüttüğümüz Türkiye Yeşil Sanayi Projesi kapsamında, 175 milyon dolarlık finansman ile Yeşil Dönüşüm Odaklı AR-GE ve Yenilik projelerini destekliyoruz. Bu kapsamda açtığımız TÜBİTAK Sanayide Yeşil Dönüşüm Çağrısı'na yapılan 162 başvurudan 74 proje destek almaya hak kazandı. Destek kazanan firmalarımızı tebrik ediyor, tüm başvuru sahiplerini yeni çağrılarımızı yakından takip etmeye davet ediyorum. Türkiye'nin sanayide yeşil dönüşümü hız kesmeden devam ediyor."

16 Ekim 2024 Çarşamba