tatil-sepeti

Otomotiv endüstrisi, geçen ay en fazla ihracat yapan sektör oldu.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, geçen ay 2 milyar 420 milyon 28 bin dolarlık ihracata imza atan otomotiv sektörünü, 2 milyar 295 milyon 473 bin dolarla çelik, 2 milyar 46 milyon 142 bin dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri izledi.

Ağustos ayında en fazla ihracat artışı yüzde 165,5 ile çelik sektöründe gerçekleşti.

Türkiye'nin toplam ihracatının geçen ay yüzde 76,5'ini gerçekleştiren sanayi grubunda ağustos ayında 2020'nin aynı dönemine göre yüzde 54,1'lik artışla 14 milyar 471 milyon bin dolarlık ihracat yapıldı.

Söz konusu dönemde toplam ihracatın yüzde 12,3'ünü oluşturan tarım grubunda yüzde 38,5'lik yükselişle 2 milyar 324 milyon 669 bin dolarlık, toplam ihracattan yüzde 2,7 pay alan madencilik grubunda ise yüzde 57,9 artışla 509 milyon 238 bin dolarlık ihracata imza atıldı.

EN FAZLA İHRACAT ALMANYA'YA GERÇEKLEŞTİ

Ağustos ayında en çok ihracat gerçekleştirilen ilk 3 ülke; 1,6 milyar dolarla Almanya, 1,3 milyar dolarla ABD ve 1,2 milyar dolarla Birleşik Krallık oldu.

Avrupa Birliği'ne (AB-27) ihracat, yüzde 51 artışla 7,8 milyar dolarlık hacme ulaşarak yüzde 41'lik pay aldı. AB haricindeki diğer Avrupa ülkeleri de toplandığında Avrupa kıtasının ağustos ayı ihracatındaki payı yüzde 55'e yükseldi.

İller bazında bakıldığında 74 il ihracatını artırdı. Kocaeli, Hatay, Adana, Kütahya ve Kırşehir, tarihlerinin en yüksek aylık ihracatına imza attı. Bu ay en çok ihracat gerçekleştiren ilk 3 il sırasıyla 7,5 milyar dolarla İstanbul, 1,7 milyar dolarla Kocaeli ve 1,2 milyar dolarla Bursa oldu.

180 ÜLKEYE TL İLE İHRACAT

TL ile açılan beyannamelere göre 180 ülkeye toplam 5,3 milyar TL tutarında Türk lirası ile ihracat gerçekleştirildi. Geçen ay TL ile ihracat yüzde 61 arttı. 7 bin 84 firma ihracat işlemlerinde TL'yi tercih etti.

1.455 firma, geçen ay ilk kez ihracat yaparak ekonomiye 82,2 milyon dolarlık katkı sağlarken, yılbaşından bu yana ihracat ailesine katılan firma sayısı 81 bine yaklaştı.

Ağustosta avro/dolar paritesinde yaşanan düşüşün ihracata etkisi negatif yönlü 72 milyon dolar olurken, yılın geneline bakıldığında pozitif yönlü 3,9 milyar dolarlık bir etki yaşandı.

Ağustosta miktar bazında ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 30 artarak 15 milyon ton olarak gerçekleşti. Yılın 8 ayında ise yüzde 19 artışla 114 milyon ton ihracat yapıldı. Birim ihracat değeri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16,7 artarak 1,25 dolara yükseldi.

TİM verilerine göre, sektörel bazda 2020-2021 ağustos ayı ve son 12 aylık ihracat rakamları, yüzdesel değişimler ve toplam içindeki paylar şöyle (bin dolar):

1 - 31 AĞUSTOS

SON 12 AYLIK

SEKTÖRLER

2020

2021

Değişim (2021/2020)

Pay(20) (yüzde)

2019-2020

2020-2021

Değişim (2021/2020)

Pay(20) (yüzde)

I. TARIM

1.678.825

2.324.669

38,5

12,3

24.002.044

27.403.489

14,2

13,2

A. BİTKİSEL ÜRÜNLER

1.072.618

1.431.496

33,5

7,6

16.230.592

17.938.438

10,5

8,6

Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri

544.244

783.154

43,9

4,1

7.120.578

8.266.839

16,1

4,0

Yaş meyve ve sebze

129.732

148.312

14,3

0,8

2.547.299

3.022.764

18,7

1,5

Meyve sebze mamulleri

130.631

180.301

38,0

1,0

1.599.823

1.919.099

20,0

0,9

Kuru meyve ve mamulleri

84.827

113.948

34,3

0,6

1.396.164

1.490.303

6,7

0,7

Fındık ve mamulleri

91.057

112.460

23,5

0,6

2.288.563

2.005.316

-12,4

1,0

Zeytin ve zeytinyağı

14.849

24.620

65,8

0,1

266.271

280.643

5,4

0,1

Tütün

71.255

60.244

-15,5

0,3

912.022

808.379

-11,4

0,4

Süs bitkileri ve mam.

6.023

8.457

40,4

0,0

99.872

145.095

45,3

0,1

B. HAYVANSAL ÜRÜNLER

179.649

287.010

59,8

1,5

2.349.452

3.006.493

28,0

1,4

Su ürünleri ve hayvansal mamuller

179.649

287.010

59,8

1,5

2.349.452

3.006.493

28,0

1,4

C. AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ

426.558

606.164

42,1

3,2

5.422.000

6.458.559

19,1

3,1

Mobilya, kağıt ve orman ürünleri

426.558

606.164

42,1

3,2

5.422.000

6.458.559

19,1

3,1

II. SANAYİ

9.391.690

14.471.001

54,1

76,5

124.134.001

157.214.730

26,6

75,8

A. TARIMA DAYALI İŞLENMİŞ ÜRÜNLER

871.325

1.225.227

40,6

6,5

10.862.128

14.090.862

29,7

6,8

Tekstil ve ham maddeleri

568.020

829.832

46,1

4,4

7.008.703

9.348.405

33,4

4,5

Deri ve deri mamulleri

97.893

157.080

60,5

0,8

1.390.995

1.570.124

12,9

0,8

Halı

205.412

238.316

16,0

1,3

2.462.429

3.172.334

28,8

1,5

B. KİMYEVİ MADDELER VE MAM.

1.372.153

2.046.142

49,1

10,8

18.705.833

22.697.979

21,3

10,9

Kimyevi maddeler ve mamulleri

1.372.153

2.046.142

49,1

10,8

18.705.833

22.697.979

21,3

10,9

C. SANAYİ MAMULLERİ

7.148.211

11.199.631

56,7

59,2

94.566.040

120.425.889

27,3

58,0

Hazır giyim ve konfeksiyon

1.538.161

1.742.118

13,3

9,2

16.234.270

19.668.397

21,2

9,5

Otomotiv endüstrisi

1.543.627

2.420.028

56,8

12,8

25.164.968

29.800.234

18,4

14,4

Gemi ve yat

120.028

58.623

-51,2

0,3

1.114.673

1.482.654

33,0

0,7

Elektrik elektronik

849.844

1.209.154

42,3

6,4

10.606.169

13.589.834

28,1

6,6

Makine ve aksamları

570.509

759.335

33,1

4,0

7.369.463

8.908.832

20,9

4,3

Demir ve demir dışı metaller

614.927

1.023.526

66,4

5,4

7.854.767

10.765.121

37,1

5,2

Çelik

864.653

2.295.473

165,5

12,1

12.239.501

17.992.669

47,0

8,7

Çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri

318.562

421.343

32,3

2,2

3.565.980

4.373.469

22,6

2,1

Mücevher

187.488

452.717

141,5

2,4

3.528.220

4.996.499

41,6

2,4

Savunma ve havacılık sanayi

177.409

284.722

60,5

1,5

2.302.873

2.896.732

25,8

1,4

İklimlendirme sanayi

355.292

522.885

47,2

2,8

4.482.195

5.824.411

29,9

2,8

Diğer sanayi ürünleri

7.710

9.707

25,9

0,1

102.961

127.037

23,4

0,1

III. MADENCİLİK

322.479

509.238

57,9

2,7

4.007.231

5.527.840

37,9

2,7

Madencilik ürünleri

322.479

509.238

57,9

2,7

4.007.231

5.527.840

37,9

2,7

T O P L A M (TİM*)

11.392.993

17.304.908

51,9

91,5

152.143.275

190.146.059

25,0

91,7

İhracatçı birlikleri kaydından muaf ihracat ile antrepo ve serbest bölgeler farkı

1.063.460

1.607.406

51,1

8,5

13.576.330

17.323.099

27,6

8,3

GENEL İHRACAT TOPLAMI

12.456.453

18.912.314

51,8

100,0

165.719.605

207.469.157

25,2

100,0

03 Eylül 2021 Cuma

Etiketler : Sektörel

Kötü giden havalar, balık tezgahını da vurdu. Olumsuz hava şartları nedeniyle balıkçılar av için denize açılamadı. Karadeniz’de av sezonunun başlamasıyla bol miktarda avlanan ve tanesi 50 liradan satılan palamutun fiyatı, 150 liraya kadar çıktı.


 

Saathane Meydanı'nda balıkçılık yapan Dündar Kırbaş, olumsuz hava şartları nedeniyle balıkçıların av için denize açılamadığını söyledi.

 

Kırbaş, bu durumun balık fiyatlarına yansıdığını ifade ederek, "Balığın azalması da bu duruma etki ediyor. Olumsuz hava olmasaydı palamut 150 değil de yine 100 lira olacaktı. Şu an hem havanın etkisi hem de balığın azalmasıyla fiyatlar biraz yükseldi. Balıkçılar şu an denize açılamıyor." dedi.

 

Av sezonunun başında palamudun tanesinin 50 liradan satıldığını, daha sonra 70-80'i gördüğünü, şu an ise 130 ile 150 lira arasında satıldığını belirten Kırbaş, "Balıkta irileşme de var. 50 liraya sattığımız balığın şu an iki katı. Yani 400 gramdı balık, şu an 800-900 gram oldu." diye konuştu.

 

Balıkçı Halit Bayrak da balığın azalması nedeniyle fiyatların arttığına işaret ederek şunları dile getirdi: "Biz fiyatları yükseltmiyoruz. Kayıklar kötü hava şartları nedeniyle denize açılamadığı için balık az çıkıyor. Bu palamut bir ay daha çıkar nasip olursa. Bütün balık fiyatlarında artış var. Mezgit 150, barbun 100 lira, fiyatlar bu aralar biraz yüksek. Hamsi inşallah önümüzdeki ay çıkar."

 

Vatandaşlardan Nail Aytekin, "Balık çok pahalı,150 lira, 50 liraya almıştım en son. Şimdi bakıyoruz, nasıl alacağız. Yirmi gün önce 50 liraydı. Alamayız bu fiyatlara." şeklinde konuştu.

 

Günay Birvar ise "Fiyatlar parası olana iyi ama parası olmayana kötü. Balık az çıktığı için fiyatların arttığı söyleniyor. Balığı çok severiz. Eşim de balıkçı. Mecbur alıyoruz." ifadelerini kullandı.

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : balık palamut balıkçı tezgah fiyat

Türkiye'de maden çeşitliliği açısından yüksek potansiyel ve iyi eğitilmiş insan gücü bulunduğu ancak yer altı kaynaklarının değerlendirilmesi konusunda devletin ruhsat sahibi şirketlere ‘ruhsat güvencesi’ sunmasının beklendiği bildirildi.


 

Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu 3. Maden Kurtarma Yarışması sonrası, basın mensuplarına Türkiye'nin madencilik sektörüne ilişkin açıklamalarda bulundu.

 

Dünyadaki 90 çeşit mineralin 70 tanesinin Türkiye'de üretilebildiğini ifade eden Yılmaz, buna rağmen yüksek potansiyelin istenilen şekilde değerlendirilemediğini söyledi.

 

Mehmet Yılmaz, sektörün yer altı madenciliği konusunda devletten beklentileri olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Bizim sorunumuz yer altı kaynaklarının değerlendirilmesi konusunda devletimizin çekinik kalması, bu durum sadece altın madeni için geçerli değil, mermer, krom ve kömür için de geçerli. Türkiye'nin madencilikte jeopolitik potansiyeli ve iyi eğitilmiş insan gücü var. Ancak yer altı kaynaklarının değerlendirilmesi konusunda devletin ruhsat sahibi şirketlere 'ruhsat güvencesi' sunmasını bekliyoruz. Madencilikte sahip olduğumuz değeri gün yüzüne çıkarmaya çalıştığımızda yatırımcılar çevre ile ilgili endişelerden dolayı vatan haini gibi görülüyor. Halbuki kesilen her 100 ağaçtan sadece biri madencilik için kesiliyor. Devletin verdiği izinlerin arkasında durması lazım, o da bizim tam da tabirimizle 'ruhsat güvencesi'."

 

Yılmaz, Türkiye'nin sadece madencilik ürünlerinden kaynaklanan dış ticaret açığının 60 milyar dolar olduğunu, bunun yaklaşık 30 milyar dolarının altın ithalatı, geriye kalan 30 milyarının ise diğer madenlerin ithalatından kaynaklandığını anlattı.

 

Türkiye'nin yabancı maden yatırımcısı açısından çekici olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Şu andaki Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız kendisi de bunu defalarca söylüyor. 'Yerli veya yabancı biz bu sektöre yatırım getirmek zorundayız' diyor. Maden aramaları bölümünde bizim paraya ihtiyacımız var. Yabancı sermayenin buraya gelmesine ihtiyacımız var. Sondaj maliyetleri çok yüksek. Buna rağmen biz maden işletmesi açısından çok iyiyiz. Çok kuvvetli mühendislik yapımız var, mühendislik firmalarımız var, operatörlerimiz var ancak arama konusunda yatırım ihtiyacı bulunuyor." değerlendirmesinde bulundu.

 

"300-350 MİLYAR DOLARLIK ALTIN MADENİ YER ALTINDA"

 

Mehmet Yılmaz, Türkiye'nin madencilikte bir yol haritası oluşturması gerektiğini, özellikle kritik mineraller grubuna altının da dahil edilmesi gerektiğini dile getirdi.

 

Kobalt, nikel, kadmiyum, lityum, grafit ve bakırın kritik madenler olduğunu anımsatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hatta şimdilerde altının da o kritik mineraller listesine girmesi gerektiği söyleniyor. Bu madenlerin aranması ve işletilmesi sırasında ciddi bir yatırım gerekiyor. Buraya yabancı sermayenin ilgi ve alakasının olacağını düşünüyoruz. Türkiye'nin altın potansiyeli ortada. Biz şu anda en büyük ihtimalle üçte birini biliyoruz. Geriye kalan üçte ikisi ki yaklaşık 300-350 milyar dolarlık bir altının yer altında olduğunu düşünüyoruz. Bu alanda yabancı yatırımcı ilgisi oldukça yüksek. Madencilik faaliyetlerinin gayrisafi milli hasıla içindeki payı yüzde 1, bu oranın yükselmesi için yatırımlara ihtiyaç var. Bu oranı yüzde 2'ye çıkarmak için bile yeni yatırımcılara ihtiyaç var. Madenciliğin gelişmiş olduğu birçok ülkede bu oran yüzde 7-8 civarında."

 

Yılmaz, Orta Vadeli Plan'da madencilikle ilgili üç maddenin sektör tarafından olumlu karşılandığını ifade etti.

 

Madenciliğin Türkiye için olmazsa olmaz bir sektör olduğuna dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti: "Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 'koordinatör bakanlık' olması yönünde bir düşünce var. İzinler konusunda birden fazla bakanlıktan izin almak gerekiyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının izinler konusunda koordinasyonu sağlaması düşüncesi var. Bir de ön izin aşaması düşünülüyor. Ön izin alınarak maden sahasının başka bir mevzuatla işletmeye kapatılmasının ya da hareketinin kısıtlanmasının önüne geçmek için ön izin mekanizmasından bahsediliyor. Bu da bizim için çok önemli. Güvenlik soruşturması sürecinde basitleştirme ya da standart oluşturulmasına da ihtiyaç duyuluyor. Ekonomide beklenen iyileşmenin temelinde gerçekten dış ticaret açığı çok büyük önem arz ediyor. İstihdam olmasını istiyorsak, vergi üretmek istiyorsak, yatırım gelsin istiyorsak bunların önünün kontrollü bir şekilde açılması lazım."

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : maden ruhsat