Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin elektrik üretiminde fosil yakıtların payı, nisanda ilk kez yüzde 25'in altına düştü.


 

Londra merkezli enerji düşünce kuruluşu Ember'in AB ülkelerinin nisandaki elektrik üretim ve talep verilerini analiz ettiği Avrupa Elektrik Değerlendirmesi raporu, yayınlandı.

 

Rapora göre, AB, fosil kaynaklardan elektrik üretiminde nisan ayında tarihi bir düşüş elde etti. Nisanda AB'nin elektrik üretiminin yüzde 23'ü fosil yakıtlarla yapıldı. Böylece geçen yıl mayısta yüzde 27 olan rekor düşük seviye geride bırakıldı.

 

Geçen yıl AB'nin elektrik üretiminin yüzde 33'ü fosil yakıtlar kullanılarak yapılmış, üretimde güneş ve rüzgarın payı da yüzde 27 ile rekor seviyeye çıkmıştı.

 

Fosil yakıtlardan güneş ve rüzgara geçiş 2024'te hız kazandı. Nisanda fosil yakıtlarla yapılan üretim geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24 azaldı. Hem kömür hem de gazdan elektrik üretimi keskin düşüş gösterdi.

 

Kömürden elektrik üretimi AB ülkelerinin enerji sepetine sadece yüzde 8,6 ile dahil olurken, bir önceki yılın nisan ayına göre yüzde 30 geriledi. Söz konusu dönemde gazdan elektrik üretiminin toplam üretim içindeki payı yüzde 12,1 oldu ve yıllık bazda yüzde 22 azaldı.

 

AB ülkelerinde geçen yıl nisana kıyasla fosil yakıtlardan üretimde en büyük düşüş Almanya'da görüldü. Bu ülkedeki yüzde 26'lık gerileme, AB'deki toplam düşüşün yüzde 32'sine tekabül etti.

 

Nisanda AB elektriğinin yüzde 34'ü rüzgar ve güneşten elde edildi. Geçen yıl mayısta bu oran yüzde 31 idi. Yenilenebilir enerji kaynakları nisanda yüzde 54 ile AB elektriğinin yarısından fazlasının üretiminde kullanıldı.

 

Elektrik talebindeki toparlanmaya rağmen AB'de yenilenebilir enerji kaynaklarına doğru kayda değer bir geçiş yaşandı. Fosil kaynaklardan üretim 2024'ün ilk 4 ayında yıllık bazda yüzde 18 geriledi, rüzgar ve güneş enerjisinden üretim ise yüzde 14 arttı.

 

Yenilenebilir enerji kaynaklarının fosil yakıtların yerini almasıyla, AB enerji sektörü emisyonları Ocak-Nisan 2024 döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18 azaldı.

 

Raporda değerlendirmelerine yer verilen Ember Avrupa Program Direktörü Sarah Brown, "Bir zamanlar düşünülemez olan şeyler gözlerimizin önünde oluyor. Fosil yakıtlar Avrupa'nın enerji sektöründen çekilmek üzere. Güneş ve rüzgar ana oyuncular olarak öne çıktı ve modern temiz elektrik sisteminin omurgası olma rollerini üstlenmeye hazır olduklarını kanıtladı." ifadesini kullandı.

10 Mayıs 2024 Cuma

Bir Amerikalı yılda ortalama 1.811 saat çalışırken, bir AB vatandaşı ise yılda ortalama 1.571 saat çalışıyor. Aradaki bu ‘fazla’ çalışma da ekonomik büyümeye etki ediyor. Dolayısıyla ABD, ekonomik büyümede Avrupa’yı geride bırakmış durumdu.


 

NECMİ UYSAL

 

Teknolojik gelişmeden, sahip olduğu büyük petrol kaynaklarına kadar birçok açıdan avantaja sahip olan ABD, ekonomik büyüme açısında da Avrupa Birliği’ni geride bırakmış durumda.

 

SAHİP OLDUĞU AVANTAJLAR

 

Ancak sahip olduğu bu avantajların yanında yakaladığı başarının basit bir açıklaması var.

 

O da ABD halkının Avrupa’ya oranla daha fazla çalışması.

 

ORTALAMA ÇALIŞMA SAATLERİ

 

OECD verilerine göre ortalama bir Amerikalı yılda 1.811 saat çalışırken, ortalama bir Avrupa Birliği vatandaşı yılda 1.571 saat çalışıyor. 

 

Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine öre ise İngiltere, Fransa ve Almanya’da çalışan bir kişi ABD’deki bir çalışandan günde ortalama yarım saat daha az çalışıyor.

 

KÜLTÜR FARKLILIĞI

 

Aradaki bu fark ise çeşitli şekilde açıklanırken, en çok dikkat çeken ise kültür farklılığı.

 

Avrupalı bir çalışan için gezilecek görülecek yerlerin çokluğu, zengin mutfak çeşitliliği ve daha ekonomik düşük mesafeli uçak yolculukları mevcut iken ABD’li bir çalışan için aynı avantajlar söz konusu değil.

 

YILDA 150 MİLYON TURİST

 

Nitekim daha küçük alana sahip Avrupa kıtası, yılda 150 milyon turist ile ABD’nin iki katı turistin ilgisini çekiyor.

 

VERGİ, AVRUPALI ALEYHİNE BOZULDU

 

Ancak bu yaklaşım Avrupalı çalışanların 1970‘lerde ABD ile aynı çalışma saatlerine sahip olduğu düşünüldüğünde farklılığı tam olarak açıklamıyor. 

 

ABD’li ekonomist Edward Prescott’a göre bir diğer önemli neden de 1970’li yıllarda aynı seviyede olan çalışanlardan alına vergi oranının geçen zaman içinde Avrupalı çalışanların aleyhine bozulması.

 

Nitekim günümüz itibariyle ABD’de vergi gelirlerinin GSMH içindeki payı yüzde 28 iken, AB’de ise yüzde 40’a ulaşmış durumda.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Mali Sanayi ve Ticaret Bakanı Moussa Alassane Diallo ile yaptığı görüşmeyi değerlendirerek, "Görüşmemizde, 500 milyon dolar ticaret hacmi hedefimiz doğrultusunda birlikte çalışma hedefimizi teyit ettik." ifadesini kullandı.


 

Bakan Bolat, sosyal medya hesabından Türkiye'yi ziyaret eden Mali Sanayi ve Ticaret Bakanı Diallo ile görüşmesine ilişkin paylaşımda bulundu.

 

Konuk bakanla ikili ticaret ve yatırım ilişkilerindeki gündem konularını istişare ettiklerini bildiren Bolat, "Görüşmemizde, 500 milyon dolar ticaret hacmi hedefimiz doğrultusunda birlikte çalışma hedefimizi teyit ettik." değerlendirmesini yaptı.

 

Bolat, görüşmede, Mali'nin öncelikli gördüğü tekstil ve gıda işleme sektörlerindeki yatırım imkanlarıyla Türk firmalarının Mali piyasasına yönlendirilmesi konularını da ele aldıklarını aktararak, şunları kaydetti: "Mali'deki müteahhitlik projelerinde ülkemiz firmalarının alabilecekleri rol üzerinde durduk. Ülkemizin son 20 yılda Afrika'da artan yatırım ve ticareti paralelinde Mali'ye daha fazla yatırım yapılması, bu kapsamda özel sektörümüzün ziyaretlerle önümüzdeki dönemde Bamako'daki fırsatları ele alması konularını gündemimize aldık."

20 Mayıs 2024 Pazartesi