Avrupa Birliği (AB) kurumları, Uber ve Deliveroo gibi çeşitli dijital platformlar aracılığıyla serbest çalışan kişilere, fiili çalışma düzenlerine karşılık gelen yasal istihdam statüsünü ve işçi haklarını verme konusunda anlaştı.


 

Avrupa Birliği (AB) Konseyi, üye ülkeler ve Avrupa Parlamentosu (AP) arasında müzakere edilen ve dijital platform çalışanlarının haklarına yönelik hazırlanan yeni yasada uzlaşı sağlandığını bildirdi. Buna göre, dijital platform çalışanları daha iyi korunacak ve çalışma koşulları iyileştirilecek.

 

Dijital platformlar için çalışan kişilerin istihdam statüsü doğru biçimde belirlenecek. Platformlar tarafından serbest meslek sahibi olarak sınıflandırılan kişilerin AB hukuku kapsamındaki çalışan haklarına erişimi sağlanacak.

 

Şoför, kurye ve ev temizliğinde çalışan ve resmi olarak serbest meslek sahibi olarak sınıflandırılanlar, çalışan bir işçiyle aynı kural ve kısıtlamalara uyuyorsa bunların durumları değişecek. Bu durumdakilerin bir istihdam ilişkisi içinde oldukları tespit edilecek ve bu nedenle ulusal yasalar ile AB yasaları kapsamında çalışanlara tanınan haklardan yararlanmaları sağlanacak.

 

İşçilerin yanlış sınıflandırılma durumları ortadan kaldırılacak ve serbest çalışanların tam zamanlı çalışan olarak yeniden sınıflandırılması kolaylaştırılacak. Bir dijital platformun işveren olup olmadığı kontrol kriterleri listesiyle belirlenecek.

 

Çalışanların ücretine üst sınır getirmek, elektronik araçlar da dahil olmak üzere performans denetlenmesi, görevlerin dağıtımı veya tahsisi üzerinde kontrol, çalışma koşulları üzerinde kontrol ve çalışma saatlerinin seçimine ilişkin kısıtlamalar, işlerini düzenleme özgürlüklerine ilişkin kısıtlamalar ile görünüşleri veya davranışlarına ilişkin kurallar kriterler listesinde yer alacak.

 

Kriterden en az ikisinin karşılanması halinde bu kişiler yasal olarak serbest çalışan yerine platform çalışanı olarak kabul edilecek. Yaşanacak hukuki süreçlerde herhangi bir istihdam ilişkisinin bulunmadığını kanıtlamak dijital platformun yükümlülüğünde olacak.

 

Dijital platformların karar alma süreçlerinde algoritma kullanımı azaltılacak. Bir çalışanın hesabının askıya alınması veya işten çıkarılması gibi konularda insan gözetimi gerekecek.

 

Yeni kurallar, üye ülkeler ve AP tarafından resmen onaylanmasının ardından AB Resmi Gazetesi'nde yayımlanarak yürürlüğe girecek.

 

AB ülkelerinde çeşitli dijital platformlar aracılığıyla sürücü veya kurye gibi farklı işlerde çalışan 28 milyondan fazla kişi bulunuyor. Bu kişilerin büyük çoğunluğu serbest çalışan olarak sınıflandırılıyor.

 

Yeni yasa ilk defa bu durumun değiştirilmesini sağlayacak.

13 Aralık 2023 Çarşamba

Dünya Bankası, küresel karbon fiyatlandırması sonucu sağlanan gelirin 2023'te 104 milyar dolarlık rekor seviyeye ulaştığını bildirdi.


 

Dünya Bankası, "Karbon Fiyatlandırmasının Durumu ve Eğilimleri 2024" raporunu yayımladı.

 

Dünyadaki karbon fiyatlandırmasına ilişkin gelişmelerin ele alındığı raporda, karbon fiyatlandırma gelirlerinin geçen yıl artmaya devam ederek ilk kez 100 milyar dolar eşiğini aştığı aktarıldı.

 

Raporda, küresel karbon fiyatlandırması sonucu sağlanan gelirin 2023'te 104 milyar dolarlık rekor seviyeye ulaştığı belirtildi.

 

Dünya çapında faaliyette olan 75 karbon fiyatlandırma aracı olduğu kaydedilen raporda, toplanan gelirin yarısından fazlasının iklim ve doğayla ilgili programların finansmanı için kullanıldığı ifade edildi.

 

Raporda, Brezilya, Hindistan, Şili, Kolombiya ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu orta gelirli büyük ülkelerin karbon fiyatlandırması uygulamasında ilerleme kaydettiği ibelirtildi.

 

Karbon fiyatlandırmasının uygulama açığının kapatılmasına yardımcı olmak için zemin kazanmaya devam ettiği ancak geçen yıl kaydedilen ilerlemenin yavaş olduğu vurgulanan raporda, uygulanan karbon vergileri ve emisyon ticareti sistemlerinin küresel emisyonların yaklaşık yüzde 24'ünü kapsadığı aktarıldı.

 

Raporda, enerji ve sanayi gibi geleneksel sektörler hakimiyetini sürdürürken, havacılık, denizcilik ve atık gibi sektörlerde karbon fiyatlandırmasının giderek daha fazla dikkate alındığı kaydedildi.

 

Bankanın raporunda, rekor gelirlere ve büyümeye rağmen küresel karbon fiyatı kapsamı ve seviyelerinin Paris Anlaşması'nın hedeflerini tutturamayacak kadar düşük olduğuna işaret edildi.

21 Mayıs 2024 Salı

ABD Merkez Bankası, yüksek fiyatların en önemli finansal endişe kaynağı olmaya devam ettiğini belirterek, 2023’te yetişkinlerin yüzde 65’inin önceki yıla kıyasla fiyatlardaki değişikliklerin mali durumlarını kötüleştirdiğini söylediğini bildirdi.


 

Fed’in, 11 binden fazla yetişkinin katılımıyla geçen yıl ekim ayında gerçekleştirdiği anketin sonucunda hazırlanan “ABD Hanehalkı Ekonomik Refahı” raporu, yüksek fiyatların çoğu hane için sorun olmayı sürdürmesi ve güçlü iş gücü piyasasının devam etmesi nedeniyle geçen yıl mali refahın 2022’ye göre neredeyse hiç değişmediğini ortaya koydu.

 

Raporda, 2023’te yetişkinlerin yüzde 72’sinin ya iyi durumda olduklarını ya da mali açıdan rahat yaşadıklarını bildirdiği aktarıldı.

 

Enflasyonun yavaşlayan hızına rağmen yüksek fiyatların en önemli finansal endişe kaynağı olmaya devam ettiğine işaret edilen raporda, yetişkinlerin yüzde 65’inin önceki yıla kıyasla fiyatlardaki değişikliklerin mali durumlarını kötüleştirdiğini, yüzde 19’unun ise fiyat değişikliklerinin mali durumlarını çok daha kötü hale getirdiğini söylediği kaydedildi.

 

Raporda, bazı grupların diğerlerine göre daha yüksek oranlarda finansal stres yaşadığına değinilerek, özellikle düşük gelirli yetişkinlerin, faturaların tamamını ödememek, bazen veya çoğu zaman yeterli yiyecek alamamak ve maliyet nedeniyle tıbbi bakımı atlamak gibi maddi zorluklarla karşılaşma olasılığının daha yüksek olduğuna dikkat çekildi.

 

“YETİŞKİNLERİN YÜZDE 17’Sİ FATURALARININ TAMAMINI ÖDEMEDİ”

 

Yetişkinlerin yüzde 17'sinin anketten önceki ay faturalarının tamamını ödemediği aktarılan raporda, yetişkinlerin yüzde 48'inin, anketten önceki ayda masraflarını ödedikten sonra ellerinde para kaldığını belirttiği kaydedildi.

 

Raporda, yetişkinlerin yüzde 63'ünün 400 dolarlık bir acil durum masrafını nakit veya eşdeğeri kullanarak karşılayabileceklerini, yüzde 13'ünün ise bu masrafı hiçbir şekilde ödeyemeyeceklerini söylediği ifade edildi.

 

Ev sahibi sigortası, yaşlı veya engelli yetişkinlerin bakımı ve çocuk bakımı gibi yeni olan konuların da yer aldığı raporda, çocuk bakımının aile bütçelerinde önemli bir maliyet olarak ifade edildiği belirtildi.

21 Mayıs 2024 Salı