Bakan Kacır, 80 binden fazla Türk mühendis ve teknisyenin milli projelere omuz verdiğini, Türkiye'nin kritik uzay teknolojilerini daha ileri düzeye çıkaracak bilim insanı, mühendis ve girişimcilerin gençler arasından çıkacağını söyledi.


Bolu'daki programları kapsamında Valiliği ziyaret eden Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet FatihKacır'ı, Vali Erkan Kılıç, AK Parti Bolu Milletvekili Yüksel Coşkunyürek, AK Parti İl Başkanı Suat Güner, AK Parti Bolu Belediye Başkan adayı Muhammed Emin Demirkol ve protokol üyeleri karşıladı. Valilik şeref defterini imzalayan Kacır, Kılıç'tan çalışmalar hakkında bilgi aldı.

 

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Kongre Merkezi'ndeki Gençlik Buluşması'na da katılan Kacır, öğrencilerin açtığı teknoloji stantlarını gezdi, fotoğraf çektirdi. Kacır'a, Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı da eşlik etti.

 

Bakan Kacır, burada yaptığı konuşmada, 86 milyon nüfusun 43 milyonunun 33 yaşından genç olduğunu, 21 yaşın altında 27 milyon öğrenci, genç ve çocuğun bulunduğunu aktararak, Avrupa'nın ortanca yaşının ise 43 olduğunu belirtti.

 

Milli Teknoloji Hamlesi adına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yürütülen bütün çalışmaların öznesinin Türk gençliği olduğunu vurgulayan Kacır, "Tam bağımsızlık mayasıyla kurulmuş cumhuriyetin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı yapmamızı sağlayacak işlere sizler öncülük edecek, sizler imza atacaksınız. Biliyoruz ve inanıyoruz ki, Türk gençliğinin önünü açtığımızda, onların yanında olduğumuzda, önlerindeki engelleri kaldırdığımızda gençlerimizin başaramayacağı hiçbir şey yok. Bunu Türkiye'nin gençleri, savunma sanayinde, milli havacılıkla ispat ettiler." dedi.

 

Kacır, 2000'li yıllarda Türkiye'nin, teknolojinin hangi istikamete evrildiğini erken aşamada tespit edip değişime hızla hazırlanarak insansız hava araçlarında muazzam başarı ortaya koyduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

 

"Bayraktar TB2 ve TB3, ANKA, AKSUNGUR, AKINCI, ANKA 2, ANKA 3, KIZILELMA, HÜRKUŞ, HÜRJET, ATAK, ATAK 2, GÖKBEY ve KAAN. Bunu sizler gibi gencecik, pırıl pırıl bu ülkenin öz evlatları başardı. Demek ki, güçlü irade olduğu zaman Türk milletinin evlatları, Türkiye'nin mühendisleri, teknisyenleri dünyanın en iyi işlerini başarabilecek kabiliyetteler. İnanıyoruz ki, bu bayrağı çok daha ileriye taşıyacaksınız ve bize düşen, çalışmalarınızın, hayallerinizin, araştırma ve geliştirme projelerinizin önünü açmak. Önünüzdeki tüm engelleri bertaraf etmek ve yanınızda, arkanızda her daim durmak."

 

Gençlerin ufkunu uzayın sınırlarına, gökyüzünün sınırlarının ötesine erişmesini arzu ettiklerini dile getiren Kacır, Türkiye'nin insanlı ilk uzay bilim misyonunu bu hedefle gerçekleştirdiklerini, Alper Gezeravcı'nın uluslararası uzay istasyonuna giderek ay yıldızlı bayrağı en yükseğe çıkarmasının ve Türk bilim insanları tarafından hazırlanan 13 farklı deneyi orada icra etmesinin gençlerin geleceği için yapıldığını vurguladı.

Kacır, Türk gençliğinin, bütün bu hedeflerin ne anlama geldiğini çok iyi bildiğine işaret ederek, "İnşallah önümüzdeki dönemde, havacılıkta, savunma sanayinde nasıl başarı hikayeleri yazmışsak uzay bilim ve teknolojilerinde de benzer başarı hikayesini yazacağız. Bugün savunma sanayisinde 80 binden fazla Türk mühendisi, Türk teknisyeni milli projelere omuz veriyor. Türk bilim insanları milli projelere istikamet veriyor. İnşallah önümüzdeki dönemde sizlerin arasından Türkiye'nin kritik uzay teknolojileri projelerinde rol üstlenecek ve Türkiye'nin bu alanda attığı adımları çok daha ileri düzeylere taşıyacak nice bilim insanları, mühendisler, girişimciler yetişecek." şeklinde konuştu.

 

MİLLİ HİBRİT ROKET MOTORLARIYLA AYA ERİŞME HEDEFİNİ ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ

 

Kacır, büyümeye devam eden uzay alanında küresel düzeyde yıllık 600 milyar dolarlık ekonomiden bahsedildiğini, bu pastadan yüzde 10 pay almanın 60 milyar dolar anlamına geldiğine değinerek, son 20 yılda milli görüntüleme uydularını geliştiren ve üretebilen Türkiye'nin bunu da başarabileceğinin altını çizdi.

 

Ortak üretimden RASAT ve GÖKTÜRK yerli uydularının yapımına ulaştıklarına dikkati çeken Kacır, geçen yıl yüksek çözünürlüklü İMECE uydusunu kritik alt sistemleriyle ürettiklerini ve halihazırda kullanımda olduğunu anımsattı.

 

Kacır, İMECE'nin 600 kilograma yakın ve yaklaşık 600 kilometrede görev yaptığını, birkaç ay içerisinde uzaya gönderilecek ilk milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A'nın ise 36 bin kilometrede görev yapan 4,5 tonluk daha sofistike teknoloji olduğunu, Türkiye'nin bu başarıyla dünyada bu kabiliyete sahip 10 ülkeden biri haline geleceğini söyledi.

 

Türkiye'nin kendi mühendislerinin geliştirdiği milli hibrit roket motorlarıyla aya erişme hedefini gelecek yıllarda adım adım gerçekleştireceklerini belirten Kacır, gençlerden, bu alanda öz güvenlerini kırmak isteyenlere asla prim vermemelerini istirham etti.

 

Bakan Kacır, "Biz bu ülkenin hiçbir çocuğunun, başka milletlere ait olduğu gerekçesiyle herhangi bir hayali kurmaktan vazgeçmesini asla istemiyoruz. İnşallah bu ülkenin gençleri, mühendisleri, bilim insanları, girişimcileri bilecekler ki, alanlarında gayret ettiklerinde onların yanlarında duran sağlam bir irade var. Devletleri her zaman onların arkalarında ve bu ülkede dünya çapında işler başarılmaya devam edilecek." ifadesini kullandı.

 

Programı kapsamında Bolu Ticaret ve Sanayi Odası ziyaretinde sanayiciler ve iş insanlarıyla basına kapalı görüşen Kacır, daha sonra AK Parti İl Başkanlığında partililerle bir araya geldi.

14 Mart 2024 Perşembe

Elektrikli araçlara talebin artmasıyla iş yeri sahipleri hem teşvik hem de müşterilerinin taleplerini karşılamak için işletmelerinin önüne araç şarj üniteleri kuruyor.



 

Gelişen teknolojiyle elektrikli araç kullanımına yönelimin artması şarj ihtiyacına yönelik projeleri de hızlandırdı.

 

Trafikte sayıları her geçen gün çoğalan elektrikli araçların şarj edilebilmesi için kurulan istasyonların yanı sıra evlerin bahçesine, sitelerin otoparkına ve işletmelerin önüne yerleştirilen bireysel ünitelerin sayısı da arttı.

 

Osmaniye'de geçen yıl satın aldığı elektrikli aracı Togg'u kullanan iş insanı Arif Binboğa, insanları elektrikli otomobil konusunda teşvik etmek amacıyla iş yerinin önüne 3 elektrikli araç şarj istasyonu kurdurdu.

 

Yer fıstığı üretimi, satışı ve ihracatı yapan Binboğa, elektrikli araçların sürüşü, konforu ve fosil yakıtlı araçlara göre daha tasarruflu olduğunu görerek insanları bu tür araçları almaya teşvik etmek istediğini söyledi.

 

Osmaniye-Adana kara yolundaki satış mağazasının önüne 3 elektrikli araç şarj ünitesi kurarak elektrikli otomobil kullanıcılarına hizmet veren Binboğa, Türkiye'nin yerli aracı Togg'un üretiminin başlamasıyla elektrikli araç almaya karar verdiğini belirtti.

 

Elektrikli araçların diğer araçlara göre çok daha tasarruflu olduğunu vurgulayan Binboğa, "Başka bir elektrikli aracım daha var. Her biriyle 17-18 bin kilometre yol kat ettim. Normal yakıtlı araca göre yakıt maliyetinde yaklaşık 5 kat düşüş oldu. Özellikle evde şarj ederseniz çok tasarruflu oluyor. 45 liraya yaklaşık 100 kilometreden fazla yol gidebiliyorsunuz." dedi.

 

Hızlı şarj üniteleri kullanıldığında da normal yakıtlı araçlara göre daha ucuza yolculuk yapılabildiğini ifade eden Binboğa, şunları kaydetti: “Elektrikli arabanın doğru bir tercih olduğuna inandığımız için bunu yaygınlaştırma adına iş yerimizin önüne şarj istasyonu kurdurduk. Bunu, insanların şarj istasyonlarına erişimini kolaylaştırmak adına yaptık. İnsanların ilgisi çok iyi. Firmaların elektrik şarj üretimine baktığımda her ay yüzde 20-30 oranında artış görüyorum. Her geçen gün arabasını şarj edenlerin sayısının arttığı anlamına geliyor. Eskiden şarj istasyonu bulmakta zorlanırken şu an her 100 kilometrede bir istasyon bulmak mümkün hale geldi.”

 

“ARAÇLARIN BATARYASI DOLDUĞUNDA TELEFONLARINA BİLDİRİM GELİYOR”

 

Van'da da 2. el araç, yedek parça ve aksesuar satışı yapan işletme sahibi Danyal Yıldız, elektrikli araç sayısının artmasıyla iş yerinin girişine şarj ünitesi kurdu.

 

Togg'un üretiminin başlamasıyla elektrikli araçlara ilginin arttığını ifade eden Yıldız, "Kentimizde elektrikli araçlara ilgi oldukça yüksek. Bunu hem elektrikli otomobillerin satışı hem de bayilerin taleplerinden görebiliriz. Sürücülerimiz araçlarını ünitede şarj ederken mağazayı gezip alışveriş yapma imkanı buluyor. Araçların bataryası dolduğunda telefonlarına bildirim geliyor. Çok güzel bir uygulama. Bu uygulamayı yaygınlaştırmak istiyoruz." diye konuştu.

 

Elektrikli araç kullanıcısı Levent Demirhan da yakıt tasarrufu nedeniyle elektrikli araç almaya karar verdiğini dile getirerek, "Eylülde evimin önüne şarj istasyonu kurmak için talepte bulundum. Şu anda evimde aracımı şarj edebiliyorum. Bu sayede yakıt giderim azaldı. Bu durumdan çok memnunum." dedi.

 

Kentte elektrikli şarj ünitesi kurulumu yapan firmanın yetkilisi Veysi Göztop da özel alanlara kurulan şarj istasyonlarının maliyeti düşürdüğüne işaret etti.

 

İnsanların genellikle özel mülkiyetlerine şarj istasyonu kurmak istediğini anlatan Göztop, "Sitelerde, 20 araca göre 3 şarj istasyonu oldukça ideal. Elektrikli araç fiyatları ile benzinli ve dizel araç fiyatları birbirine çok yakın. Günümüzde şarj istasyonları da yaygınlaştı. Akaryakıt firmaları ve özel mülkler haricinde tesislerde, kafelerde ve yaşam alanlarında da şarj istasyonları görmeye başlayacağız. Yoğun talep var. Bu talepleri karşılamaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

 

GES İLE ÜRETTİĞİ ENERJİYİ ELEKTRİKLİ OTOMOBİLİNDE KULLANIYOR

 

Gaziantep'te bir işletme sahibi de iş yerinin çatısına kurduğu sistemle güneşten aldığı enerjiyi araç şarj ünitesine aktarıyor.

 

Şahinbey ilçesindeki iş yerinin sahibi İbrahim Halil Çadır, Gaziantep'teki ilk Togg kullanıcılarından biri olduğunu söyledi.

 

Otomobili kullanmaya başladığında kent genelindeki istasyonlara gidip otomobilini şarj ettiğini ifade eden Çadır, istasyonlarda zaman harcamamak için iş yerinin çatısına güneş enerjisi santrali (GES) kurduğunu kaydetti.

 

Çadır, şunları anlattı: "'GES'ten aldığımız elektriği otomobilde kullanabilir miyiz?' dedim mevcut elektrik sistemine zarar vermeden. Mühendis arkadaşlarla konuştum gerekli yasal izinler alındıktan sonra gelip burada fizibilite çalışması yaptılar. Şarj ünitesi kurduk. Güneşten aldığımız enerjiyi otomobilimize aktarıyoruz. Kurulumu çok basit ve kısa zamanda oldu. Güvenlik açısından hiçbir zararı yok. Zaten aksi bir şey olduğunda elektrik otomatik kesiliyor."

 

Tamamen çevreci bir uygulama gerçekleştirildiğini anlatan Çadır, "Özellikle emisyon açısından çevreye çok faydalı oldu. Yani sıfır emisyon ve sıfır maliyetle aracımızı dolduruyor ve geziyoruz. Arkadaşlarım buradan geçerken hem gelip çay içiyorlar hem de araçlarını şarj ediyorlar. Bunu gören arkadaşlardan bazıları kendi iş yerine kurdu. Onlar da çok memnun. Böyle bir sistem maliyet ve çevre açısından çok iyi." sözlerine yer verdi.

27 Nisan 2024 Cumartesi

Kacır, Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını yükseltecek kapsayıcı politikalar geliştirdiğini belirterek "Bugün, 10 binin üzerinde teknoloji şirketine ev sahipliği yapan 101 teknoparkımız mevcut" dedi.


Yunanistan'ın Selanik kentinde düzenlenen Uluslararası Dijital Dönüşüm, Teknoloji ve İnovasyon Fuarı'na katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, burada Bölgesel Dijital Büyümeye Giden Yolu Çizmek: Yenilikçi Yatırımların Geleceği, Bölgesel Yakınsama ve Zorluklar adlı panelde konuşma yaptı.

 

Diyalog ve işbirliğine olanak sağlayan bölgesel etkinliklerin kritik değere sahip olduğunu vurgulayan Kacır, bu tür etkinliklerin kapsamları ötesinde pozitif etkiye sahip olduğunu aktardı.

 

Kacır, bu fuarın bunlardan biri olacağına inandığını, Türkiye'nin komşularıyla yakın işbirliği için son zamanlarda somut ve önemli adımlar attığını kaydetti.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Aralık 2023'te Yunanistan'a ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatan Kacır, "Türkiye ve Yunanistan liderleri iyi komşuluk ilişkileri üzerine Atina Bildirgesi'ni imzaladı. Bu sürecin ikili ilişkilerimizde yakın zamanda önemli kapılar açacağına inanıyorum" dedi.

 

Türkiye'nin Güneydoğu Avrupa ülkeleriyle olan yakın işbirliğinin devam ettiğini söyleyen Kacır, yakın bir gelecekte dünyanın dijital devrimi yakalayabilenler ile yakalayamayanlar arasında ikiye ayrılacağı değerlendirmesinde bulundu.

 

Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını yükseltecek ve kritik teknolojilerde gelişmeleri kolaylaştıracak kapsayıcı politikalar geliştirdiğini ifade eden Kacır, son 20 yılda gerekli teknoloji ve inovasyon altyapı ve ekosistemlerini geliştirdiklerini belirtti.

 

Kacır, "Bugün, 10 binin üzerinde teknoloji şirketine ev sahipliği yapan 101 teknoparkımız mevcut. 1600’ün üzerinde AR-GE ve tasarım merkezi ile 272 bin AR-GE çalışanı Türkiye’nin teknoloji ekosisteminin temelini oluşturuyor. Türkiye'yi yenilikçi teknolojiler için küresel bir merkez olarak konumlandırmayı hedefliyoruz." diye konuştu.

 

DİJİTAL BECERİLER KAZANMADA İLERLEMELER KAYDEDİLDİ

 

Türkiye'nin dijital ekonomide gelişmek adına gerekli becerilerle donanmış bir toplum yaratma hedefine odaklandığına işaret eden Kacır, vatandaşların dijital beceriler kazanması yolunda önemli ilerlemeler kaydettiğini vurguladı.

 

"Bu, beşeri sermayemizi geliştirmeyi "Milli Sanayi ve Teknoloji Stratejisi'nin en önemli unsuru yapmamızın nedeniydi" diyen Kacır, ulusal çabaların yanı sıra dijitalleşmeye yönelik ikili ve çok taraflı mekanizmalar bünyesinde de çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

 

Türkiye'nin AB araştırma ve inovasyon programlarına aktif bir şekilde katıldığına dikkati çeken Kacır, Türkiye'nin, Horizon 2020 programına katılım açısından 16 ortak ülke arasında dördüncü sırada yer aldığını hatırlattı.

 

Kacır, "Horizon Europe performansı, Türkiye'nin performansındaki güçlü ve olumlu eğilimin devam ettiğini göstermiştir. Her iki araştırma programında da Türk araştırmacılarımız bölge ülkelerinden araştırmacılarla birlikte önemli projelere imza attılar." dedi.

 

Konuşmasında yapay zekanın önemine de vurgu yapan Kacır, yapay zekanın tarihin akışını değiştirecek ve geleceği şekillendirecek bir olgu olduğunu kaydetti.

 

Yapay zekanın etik, güvenlik, güvenilirlik ve gizlilik gibi zafiyetleri de barındırdığının unutulmaması gerektiğinin altını çizen Kacır, yapay zekanın mevcut yasal çerçevenin sınırlarını zorlayarak yeni sorular ve zorluklar ortaya çıkardığını belirtti.

 

Kacır, Türkiye'nin etik hususlara öncelik verdiğini ve yapay zeka ile ilişkili riskleri azaltmayı seçtiğine vurgu yaparak "Bu yaklaşım, Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artırmayı ve ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını sağlamayı amaçlayan Ulusal Teknoloji Girişimi ile uyumludur. Bu hedef doğrultusunda, 2021 yılında Ulusal Yapay Zeka Stratejimizi başlattık. Ülkemizi yapay zeka teknolojileri ve uygulamalarının sadece tüketicisi değil, üreticisi olarak konumlandırmayı hedefleyen kapsamlı politika ve projeler belirledik" ifadelerini kullandı.

 

TÜBİTAK bünyesinde Yapay Zeka Enstitüsü kurulduğunu anımsatan Kacır, Türkiye'nin aynı zamanda Yapay Zeka Küresel Ortaklığı'na (GPAI) üye olduğunu dile getirdi.

 

Kacır, Türkiye'nin ortak projelerde diyalog ve işbirliğine tamamen açık olduğunu, teknoloji ve dijitalleşme alanlarında çalışan yetenekli kurumsal yapılara sahip olduklarını sözlerine ekledi.

 

Bakan Kacır, panel öncesi Yunanistan Dijital Yönetişim Bakanı Dimitris Papageorgiu ile de bir araya geldi.

26 Nisan 2024 Cuma