tatil-sepeti

TEHAD Başkanı Berkan Bayram, "Togg, ilk siparişte 174 bin adet talep gördü. Bunun anlamı şu: piyasada bu kadar çok Togg olmasa da, böyle bir potansiyel alıcı var. Bu, projenin geleceğini sağlama alan güzel bir gösterge" dedi.


Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD) Başkanı Berkan Bayram, Türkiye'nin 2053 net sıfır hedefine ulaşmak için emisyon salımında en büyük paya sahip ulaşım sektöründe elektrifikasyonun şart olduğunu belirterek, "Bu nedenle, Togg ile birlikte elektrikli araç kullanımında çok hızlı bir yaygınlaşma bekliyoruz. Elektrikli araçların Türkiye'de 2025'e geldiğimizde yüzde 10'luk bir pazar payına ulaşacağını söylememiz mümkün." dedi.

 

Bayram, Türkiye'deki elektrikli araç pazarının başlangıç tarihinin 2011 olarak kabul edildiğini, 2011'den 2015'e kadar elektrikli araç satış sayısının yaklaşık 200 adet gibi düşük seviyelerde ilerlediğini söyledi.

 

Türkiye'de piyasaya 2015'te iki farklı model daha girdiğini anımsatan Bayram, o dönemde elektrikli araç sayısının Avrupa'da da düşük olmasına rağmen model sayısının çok olması nedeniyle Avrupa pazarının daha hızlı geliştiğini ifade etti.

 

Bayram, 2018-2019 itibarıyla özellikle yerli otomobil Togg'un duyurulmasının piyasayı canlandırmaya başladığına işaret ederek, "Bununla birlikte, 2020 yılında piyasaya 20 farklı elektrikli araç modeli girdi. Şu anda 30'a yakın farklı marka ve modelin satış listesinde olduğunu görüyoruz. Marka ve model sayısının geniş olması sevindirici çünkü piyasada rekabet oluşturuyor." dedi.

 

Türkiye'de geçen yıl 8 bin 210 adet elektrikli araç satıldığını ifade eden Bayram, "Türkiye'de elektrikli araçların satış payı ilk defa geçen sene itibarıyla yüzde 1'e yaklaştı. Bu yılın ilk 4 ayında ise geçen yılın yüzde 50'sine yakın bir satış yapıldı. Fakat yine de Avrupa ile kıyaslandığında elbette bu satış rakamları düşük kalıyor çünkü Avrupa'da aynı dönemde satılan elektrikli araç sayısı 1,5 milyon. Özellikle Almanya, Hollanda, İngiltere, Norveç ve İsveç, elektrikli araçların pazar payının en yüksek olduğu ülkeler. Türkiye'de 2011'den 2023'ün nisan ayına kadar toplam satılan elektrikli araç sayısı 17 bin 500'e ulaştı. Bu yılın sonuna kadar beklentimiz bu rakamın 30 bini bulacağı yönünde." diye konuştu.

 

"2030'DA YILDA 1 MİLYON ELEKTRİKLİ OTOMOBİL SATILACAKTIR"

 

Bayram, elektrikli araçların toplam araç satışlarındaki payının bu yıl ilk defa yüzde 1,3 ila yüzde 1,5 arasında seviyelere ulaştığını, yıl sonunda bu oranın yüzde 4'e yükselmesinin öngörüldüğünü belirtti.

 

Ancak alım gücünün bu yaygınlaşmada önemli bir etken olduğunu vurgulayan Bayram, "Türkiye'de kişi başına milli gelirin 8 bin 500 avrolar civarında olduğunu düşünürsek, elektrikli araçlarda fiyatın ve ilk alım maliyetinin yüksek olması, vatandaşın tercihini alım gücü noktasında elektrikli araçtan yana kullanamamasına neden oluyor. Elektrikli araçların en yaygın kullanıldığı ülkelerde bu oran yaklaşık 25-30 bin avrolardan başlıyor. Dolayısıyla bizde elektrikli araçların pazardaki oranı yüzde 4 ila 5 seviyesinde kalıyor." değerlendirmesinde bulundu.

 

Bayram, buna rağmen bu oranın Togg ile birlikte değişeceğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

 

"Togg, ilk siparişte 174 bin adet talep gördü. Bunun anlamı şu: piyasada bu kadar çok Togg olmasa da, böyle bir potansiyel alıcı var. Bu, projenin geleceğini sağlama alan güzel bir gösterge. Bu talebin nedeni de Togg çünkü rakamsal olarak bilinen bir fiyata da sahip. Dolayısıyla, 174 bin kişinin böyle bir aracı alabileceği gibi bir manzara ortaya çıkıyor. Oran olarak baktığınızda da Togg'un piyasa payının çok rahatlıkla yüzde 20'lere ulaşabileceğini söyleyebiliriz. Zaten hem Türkiye'de hem de dünyada gelişim, elektrikli araçlar yönünde ilerliyor. Türkiye'nin 2053 net sıfır hedefi ortada. Bunu yakalayabilmeniz için, emisyon salımında en büyük paya sahip ulaşım sektöründe elektrifikasyon şart. Biz de Togg ve diğer modellerle bunu kapatmaya çalışacağız. Bu nedenle, Togg ile birlikte elektrikli araç kullanımında çok hızlı bir yaygınlaşma bekliyoruz. Elektrikli araçların Türkiye'de 2025'e geldiğimizde yüzde 10'luk bir pazar payına ulaşacağını söylememiz mümkün. 2030'da da yılda 1 milyon elektrikli otomobil satılacaktır. Zaten şu an Türkiye'de konvansiyonel 750 bin adet araç satılıyor. Bunlar elektrikli tarafa geçiş yapacak. 2030'a geldiğimizde her 10 araçtan 6 ila 7'sinin elektrikli olacağını söyleyebilirim."

12 Mayıs 2023 Cuma

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa