tatil-sepeti

HABER: DİLŞAH KEFLİOĞLU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 2021 yılının ‘Yunus Emre ve Türkçe Yılı’ olarak kutlanmasına ilişkin genelge yayımlandı. 30 Ocak 2021 tarihliResmi Gazete’de yayımlanan genelge ile ‘Dünya Dili Türkçe’ adıyla yurt içinde ve dışında etkinlikler düzenlenmesine karar verildi. Düzenlenecek etkinliklerin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın koordinasyonuyla yürütüleceği duyuruldu. Yıl boyunca sürecek etkinliklere ilişkin logo, afiş, duyuru, davetiye, ilan ve benzeri belge ve görsel dokümanların Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ilgili kurumlarla belirleneceği ve kurumsal kimliğe uygun şekilde kullanılacağı kaydedildi.

YAPISI MÜKEMMEL

Eklemeli diller grubunda yer alan Türkçe, bu grupta Macarca, Fince ve Moğolca gibi dillerle bulunuyor. Dilbilimcilere göre Türkçe, sondan eklemeli bir dil. Eklemeli dillerde yeni kelimeler ve terimler türetmek ise oldukça kolay. Türkçe bu bakımdan yeni kelimeler türetmeye elverişli bir dil olarak tanımlanıyor ve zengin bir ek sisteminin bulunduğu belirtiliyor. Fransız Türkolog Jean Deny, Türkçe’nin yapısındaki mükemmelliği matematik formülüne benzetiyor.

ZENGİNLİĞİN KAYNAĞI

Dünyanın en zengin dillerinden biri konumundaki Türkçe’ye bu zenginliği sağlayan güç kaynaklarının başında hiç şüphesiz tarih geliyor. Kökleri binlerce yıl geriye giden ve 3 kıtada konuşulan Türkçe, gittiği yerlerdeki dilleri asimile etmek yerine alışveriş yaptı ve bu alışverişi de sürdürüyor. Kültür Bakanlığı kaynaklarına göre, lehçeler bir tarafa bırakılacak olursa, yalnızca Türkiye Türkçesi’nin yazı dilinin söz varlığı bugün 114 bini aşmış durumda. Türkçe, zengin kelime hazinesi ile de dünya dilleri arasında önemli bir yere sahip. Binlerce yıldır Türkçe, dünya dilleriyle etkileşim hâlinde olmuş ve olmaya da devam ediyor. Başka dillerden Türkçe’ye kelime geçtiği gibi Türkçe’den de başka dillere kelimelerin geçtiği tarihi bir gerçek olarak gösteriliyor. Kültür Bakanlığı kayıtlarına göre bugün Çince’de 300, Farsça’da yaklaşık 3 bin, Urduca’da 227, Arapça’da yaklaşık 2 bin ve Rusça’da yaklaşık 2 bin 500 olmak üzere çok sayıda Türkçe kelime kullanılıyor.

DİL ELÇİSİ ÖĞRENCİLER

Yüksek Ögretim Kurulu (YÖK) verilerine göre, 2020’de pandemiye rağmen Türkiye’deki üniversitelerin sertifika programlarına 56 ülkeden 623 bin yabancı uyruklu kişi katıldı. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın (YTB), dünyanın dört bir yanından uluslararası öğrencilereTürkiye’de yüksek öğrenimimkanı sunan ‘Türkiye Bursları’ programına ilgi de Türkçe’ye ilginin bir göstergesi.

YTB BaşkanıAbdullah Eren, Türkiye sempatisinin nereden nereye geldiği konusunda şunları kaydediyor:

“2012’de 42 bin başvuru alan Türkiye Bursları programı, 2019’da 167 ülkeden 145 bin 700, 2020’de de pandemi şartlarına rağmen 172 ülkeden 156 bin müracaatla rekor başvurular aldı. Bu ilgi bizleri mutlu ediyor.” Eren, Türkiye’de öğrenim gören binlerce öğrencinin, mezuniyetten sonra ülkelerinde önemli görevler üstlendiğini ve adeta gönüllü birer Türkiye elçisi olarak ülkeler arasındaki ilişkilere katkı sunduğunu kaydetti. Türkiye Bursları ile Ankara’da öğrenim gören isimlerden Somali Adalet Bakanı Abdulkadir Muhammed Nur, ilk yurt dışı ziyaretini Aralık 2020’de Türkiye’ye yapmıştı.

DİL SAVAŞLARINDA TÜRKÇE’NİN GELECEĞİ

Geçen yıl gerçekleştirilen XII. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu’nda, ‘Dil Savaşları İçinde Türkçemizin Geleceği’ başlıklı bir bildiri sunan Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Firdevs Güneş, dünyada büyük diller arasında yıllardır süren derin ve sessiz bir savaş olduğuna dikkat çekiyor. Söz konusu savaşta Türkçe’nin üstünlüklerine işaret eden Prof. Dr. Güneş, bildirisini şöyle özetliyor:

“Bu savaş önceleri ‘üstün dil olma’ iddialarıyla başlamış, ardından eğitim, bilim, ticaret, ekonomi, iletişim ve internet alanına yayılmıştır. Son yıllarda ise ‘dünya dili’ olma amacına yönelmiştir... Dil savaşlarında hep Batı dilleri öne çıkarılmış ve üstün oldukları iddia edilmiştir. Türkçemizin ise yetersiz olduğu, zor ve güç öğrenildiği, bilim dili olmadığı öne sürülmüştür. Oysa dil alanındaki yeni araştırmalar bu iddiaların doğru olmadığını, sondan eklemeli ve saydam dillerin daha kolay öğrenildiğini göstermektedir. Türkçede ses-harf ilişkisi, hece ve kelime yapısı, uzunluğu, kelime tanıma, zihinsel sözlük geliştirme gibi özellikler okuma yazma öğretimini kolaylaştırmakta, dil ve zihinsel becerileri geliştirmeye katkı sağlamaktadır. Her sesin bir harfle yazıldığı Türkçe’de işitilen kelimeleri yazıya aktarmak çok hızlı olmakta, az kelimeyle daha fazla anlam ve bilgi aktarılmaktadır. Bu anlayıştan hareketle Türkçemizin üstünlükleri ve kolay öğrenilmesi ile ilgili yeni araştırmalar yapılması, gelecek nesillere iyi öğretilmesi, gelişmesi ve yayılması için sistemli çalışmalar yapılması önerilmektedir.”

AFRİKA’DAKİ KARDEŞ DİL: SAHİLCE

Tarihi süreçte Türkçe’nin gittiği yerlerdeki yerel dilleri asimile etmediği ve alışveriş etkileşimi gerçekleştirdiğini Afrika’da da görüyoruz. Özellikle Doğu Afrika ülkelerinde kullanılan, hatta Kenya, Tanzanya, Uganda ve Ruanda gibi ülkelerde resmi dil olan Swahilice, bugün bizim de kullandığımız birçok kelimeyi kapsıyor. Doğu Afrika sahillerine özgü bir dil olduğu için Sahilce diye de tanımlanan Swahilice’deki bazı kelimeler şöyle:

  • Akıl: akılı
  • Ambar: ambari
  • Baba: baba
  • Dakika: dakika
  • Kitap: kitabi
  • Kalem: kalemi
  • Dükkan: dükkani
  • Haber: haberi

08 Şubat 2021 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Tarım ve Orman Bakanlığı, tüketicinin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş ve değiştirilmiş ürünleri tespit etti. Bu şekilde kaç ürün tespit edildi? Tüketiciler söz konusu listeye nereden ulaşabilecek? İşte detaylar…


Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit-tağşiş yapılan ve sağlığı tehlikeye düşürebilecek gıdalar listesini yayınladı. Söz konusu liste ‘guvenilirgida.tarimorman.gov.tr’ adresinde kamuoyuyla paylaşıldı.

 

56 FARKLI ÜRÜN TESPİT EDİLDİ

 

Bu kapsamda, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş ve değiştirilmiş 56 farklı ürün tespit edildi. Ayrıca, taklit-tağşiş yapıldığı kesinleşmiş 463 farklı ürün yayımlandı.

 

NE TÜR UYGUNSUZLUKLAR BELİRLENDİ?

 

Bitkisel yağın bulunmaması gereken ürünlerde bitkisel yağ yer alması ile söz konusu ürünlere kanatlı eti karıştırılması gibi birçok uygunsuzluk belirlendi.

 

Sitedeki bilgiler anlık olarak güncellenecek.

02 Ekim 2024 Çarşamba

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından düzenlenen ‘Tarihi, Siyasi, Hukuki ve Ekonomik Boyutlarıyla Uluslararası Filistin Sempozyumu’, İstanbul Ticaret Üniversitesi ev sahipliğinde Sütlüce Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi.


Sempozyumda, Filistin halkının maruz kaldığı zulüm ve direnişin tarihi, hukuki, ekonomik ve siyasi dinamikleri, uluslararası düzeyde katılımla kapsamlı bir şekilde ele alındı.


HABER:ERTAN ERYILMAZ

 

BARIŞ İÇİN BİRLİK ŞART

 

ESAM İstanbul Başkanı Prof. Dr. Hüsnü Koyunoğlu, sempozyumun açılış konuşmasında, Filistin’in tarih boyunca Yahudilere vaat edilmiş topraklar olmadığına dikkat çekerek, Kudüs’ün Yahudilere daimi bir başkentlik yapmadığını ifade etti. 


Prof. Dr. Koyunoğlu, İslam tarihindeki fetihlerde Yahudilerin Kudüs’te bulunmadığını, Müslüman hakimiyeti altında daha huzurlu bir yaşam sürdüğünü vurguladı.


Filistin’deki mevcut duruma da değinen Prof. Dr. Koyunoğlu, “ABD’nin İsrail’e verdiği destek, İsrail’in Müslüman dünyasına karşı sergilediği baskının temelini oluşturuyor.


 Müslümanların birliği sağlanmadıkça bu direnişin başarılı olamayacak” dedi.

 

FİLİSTİN HEPİMİZİN DAVASI

 

İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek ise Filistin davasına olan desteklerini vurgulayarak, “Mescidi Aksa ve Beytüllahim gibi kutsal mekânların bulunduğu Filistin, hepimizin davası ve duasıdır” dedi.


Filistin’de yaşanan zulmün dünya tarihine bir dönüm noktası olarak geçeceğini belirten Prof. Dr. Şimşek, Türkiye’deki üniversitelerin de bu konuda önemli etkinlikler düzenleyerek, Filistin’deki durumu geniş kitlelere duyurmak için büyük çaba sarf ettiğini söyledi. Tim Blunk’un, “Bir taş at. Bir taş daha at. Bir şiir ateşle. Bir yumruk yükselt. Sesini yükselt. Ama sakın sessiz kalma!” sözlerine atıfta bulunan Prof. Dr. Şimşek, Filistin davasının uluslararası platformlarda daha fazla ses getireceğini belirtti.

02 Ekim 2024 Çarşamba