tatil-sepeti

ABD'de yaklaşan başkanlık seçimlerinde eski ABD Başkanı Donald Trump'ın yeniden seçilme ihtimalinin artması, küresel piyasalarda ticaret savaşlarının yeniden başlayabileceği endişelerine neden oldu.


 

Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Donald Trump'ın hafta sonu gerçekleştirilen suikast girişiminin ardından anketlerde rakibi Joe Biden'ı geride bırakmasıyla başkanlık yarışı kızıştı.

 

Ülkede 5 Kasım'da gerçekleştirilmesi planlanan seçimler gündemin ilk sırasına yerleşirken, seçim sürecine ilişkin gelişmeler ile başkan adaylarının açıklamaları piyasalar üzerinde daha fazla etkili olmaya başladı.

 

Piyasalarda, Trump'ın yeniden seçilmesi ihtimalinde uygulayacağı politikaların fiyatlara ve yatırımlara etkisi yakından izlenirken, bu ihtimalin güçlenmesi ticaret savaşlarının da yeniden başlayabileceği endişesini gündeme getirdi.

 

ÇİN MALLARINA YÜZDE 60 ORANINDA TARİFE UYGULAMAYI PLANLIYOR

 

İlk başkanlık döneminde ticarette korumacı politikalar izleyen Trump, yaptığı açıklamalarla, yeniden seçilmesi halinde bu politikaların daha da sertleşebileceğinin sinyalini veriyor.

 

Tarifeleri gelir kaynağı olarak gören Trump, Amerikalılara yönelik vergi indirimlerini tarifelerle finanse etmeyi öngörüyor. Trump, tarifelerin Amerikan üretimini canlandıracağını, yabancı mallara bağımlılığı azaltacağını ve ülkenin dış ticaret açığını azaltacağını savunuyor.

 

Başkan olduğu 2018'de Çin'den ithal edilen 200 milyar dolar değerinde ürüne tarife uygulayan Trump, ikinci kez göreve gelmesi durumunda Çin menşeli mallara yüzde 60, diğer ülkelerden ithal edilen mallara ise yüzde 10 gümrük vergisi uygulamayı planlıyor.

 

Trump'ın Beyaz Saray'a dönmesi halinde Çin'in yanı sıra Avrupa Birliği (AB) ile de ticari gerilimlerin artma riski bulunuyor. Trump, AB'nin ABD'nin otomobillerini ve tarım ürünlerini almadığından yakınarak, 200 milyar doların üzerinde ticaret açığının olduğuna işaret ediyor.

 

Alüminyum ve çelik tarifeleri ile Dijital Hizmet Vergisi, Trump'ın göreve gelmesi halinde Avrupa ile yeniden alevlenebilecek ticari anlaşmazlıklar olarak öne çıkıyor.

 

TAYVAN'I ABD'NİN ÇİP ENDÜSTRİSİNİ ELE GEÇİRMEKLE SUÇLUYOR

 

Trump, Tayvan'ın ABD'deki yarı iletken endüstrisinin neredeyse tamamını ele geçirdiğini ileri sürerek, Tayvan'ın ABD'ye savunma için ödeme yapması gerektiğini savunuyor.

 

Uzmanlar, Trump'ın ikinci kez yönetime gelmesi halinde Vietnam'a yönelik ticari önlemler almayı da değerlendirebileceğine dikkati çekiyor.

 

Ayrıca Trump, 2016 başkanlık kampanyasından farklı olarak Meksika'ya karşı geniş gümrük tarifesi tehditlerinde bulunmasa da, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması'nın (NAFTA) yerini alan ABD, Meksika ve Kanada arasındaki ticaret anlaşması USMCA'nın 2026'daki gözden geçirilme sürecinde müzakerelerin çekişmeli geçebileceği belirtiliyor.

 

TRUMP'IN POLİTİKALARININ ENFLASYONU ARTIRACAĞINDAN ENDİŞE EDİLİYOR

 

Ekonomistler ise Trump'ın ticarette korumacı politikalarının tüketici fiyatlarını artıracağı uyarısında bulunuyor.

 

Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsünün (PIIE) analizinde, Trump'ın vergi ve tarife planlarının orta gelirli aile için yıllık 1.700 dolarlık ek maliyete neden olacağı tahmin ediliyor.

 

Nobel ödüllü 16 ekonomist ise haziran ayında yayımladıkları bir bildiride, "ikinci bir Trump yönetiminin ABD ekonomisine yönelik riskleri konusunda derin endişe duyduklarını" belirtmişti.

 

Joseph Stiglitz öncülüğünde hazırlanan bildiride, "Trump ve onun eylem ile politikalarının aşırılıklarının istikrarı ve ABD'nin dünyadaki konumunu tehdit ettiği" kaydedilmişti.

 

Bildiride, "Trump'ın mali açıdan sorumsuz bütçeleriyle enflasyonu yeniden alevlendireceği yönünde haklı bir endişe olduğu" aktarılmıştı.

 

TRUMP'IN TAYVAN YORUMU ÇİP HİSSELERİNDEKİ SATIŞ BASKISINI ARTIRDI

 

Olası Trump yönetiminde sıkı ticaret politikalarına, iklim değişikliği ve kripto para birimi gibi konularda ise daha gevşek düzenlemelere ilişkin beklentilerin bu hafta piyasalara yansımaya başladığı görüldü.

 

Analistler, yatırımcıların, Biden'ın haziranda ayında Trump ile yaptığı ilk canlı yayın tartışmasındaki zayıf performansı ve hafta sonu Trump'a yönelik suikast girişiminin ardından Cumhuriyetçi adayın kazanma olasılığının daha yüksek olduğunu fiyatladığını belirtti.

 

Trump'ın başkanlık yarışını kazanma ihtimalinin arttığına dair beklentilerle haftaya pozitif bir başlangıç yapan pay piyasalarında, ABD ile Çin arasındaki ticari ve jeopolitik gerilimin tırmanma endişesiyle hafta ortasında karışık bir seyir izlendi.

 

ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin, şirketlerin Çin'e gelişmiş yarı iletken teknolojisine erişim sağlamaya devam etmesi halinde ağır ticaret kısıtlamaları uygulamayı değerlendirdiğine dair haberler çip ve yapay zeka ile ilgili şirketlerin hisselerinde sert satışlara neden olurken, Trump'ın Tayvan'a ilişkin yorumları da bu hisseler üzerindeki baskıyı artırdı.

 

Bu iki gelişmeyle, çip sektöründe faaliyet gösteren firmaların hisselerinde bir günde 500 milyar dolarlık kayıp yaşandı.

 

Öte yandan, Trump'ın yeniden başkan olması halinde politikalarından olumsuz etkilenebilecek temiz enerji şirketlerinin, Avrupalı otomobil üreticilerinin ve ABD'de işlem gören Çinli şirketlerin hisselerinde hafta başında gerileme kaydedildi. Olası Trump yönetiminin "kripto dostu" olacağına dair beklentilerle kripto şirketlerinin hisselerinde ise yükseliş yaşandı.

 

Analistler, bazı tahvil yatırımcılarının da Trump'ın ikinci döneminde uygulayacağı politikaların yüksek enflasyona neden olacağından ve mali açıkları artıracağından endişe duyduğunu belirtti.

 

Birçok yatırımcının, varlık fiyatlarının uzun vadeli itici gücü olarak görülen para politikası ve şirket karlılıklarının siyaseti gölgede bırakacağına inandığına işaret eden analistler, seçim gününe kadar pek çok şeyin değişebileceğini kaydetti.

19 Temmuz 2024 Cuma

Avrupalı şirketler, durgun ekonomik görünüm ortamında işten çıkarmalarda yılın ikinci yarısında da hız kesmedi.

Avrupa'da, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ekonomiler üzerindeki etkilerinin sürmesinin yanı sıra zayıf ekonomik veriler, Almanya'daki yapısal sorunlar ve yüksek enflasyona karşı uygulanan sıkı para politikası nedeniyle tüketici talebinin zayıflamasına bağlı olarak, maliyetlerin düşürülmesi amacıyla işten çıkarma kararları alınıyor.

Salgın öncesine göre yüksek seyreden enflasyon hane halkının satın alma gücünü düşürürken, enflasyonu düşürmek için faizin artırılması da şirketlerin yatırım için kredi maliyetlerini yükseltti.

Ortaya çıkan ekonomik durgunluk, Avrupa'nın önde gelen şirketlerinin birçoğunun satış ve karında yaşadığı düşüş de şirketlerin istihdam kararlarına yansıyor.

Otomotiv, mühendislik, kimya, bankacılık, imalat, teknoloji ve petrol başta olmak üzere neredeyse tüm sektörlere yayılan işten çıkarmalar, bu yılın ikinci yarısı itibarıyla da hız kesmedi. Buna son olarak, Fransa merkezli havacılık ve uçak üretim şirketi Airbus’ın Savunma ve Uzay bölümünde 2026 ortasına kadar 2 bin 500'e kadar pozisyonu azaltma kararı eklendi.

Bu yılın temmuz başından itibaren işten çıkarma kararları alan büyük çaplı Avrupalı şirketler ve sektörlere göre dağılımı şu şekilde:

 

MÜHENDİSLİK, HAVACILIK VE SAVUNMA

İsveç merkezli batarya üreticisi Northvolt, geçen ay yaptığı açıklamada, Skelleftea bölgesindeki Northvolt Ett fabrikasındaki 1000 pozisyon dahil 1600 çalışanını işten çıkarmayı planladığını duyurdu. Şirketin açıklamasında, zorlu makroekonomik koşullar karşısında fabrikadaki üretim kapasitesinin artırılması için bazı maliyet düşürücü önlemlerin alınacağı belirtilerek, bu önlemlerin işten çıkarmalarla sonuçlanmasının beklendiği bildirildi.

Fransa merkezli havacılık ve uçak üretim şirketi Airbus bu hafta Savunma ve Uzay bölümünde 2026 ortasına kadar 2500'e kadar pozisyonu azaltma kararını açıkladı.

 

DEMİR YOLU, TELEKOM VE ÇİP

Alman demir yolu operatörü Deutsche Bahn, temmuzda, toplam istihdamının yaklaşık yüzde 9'una karşılık gelen 30 bin çalışanını işten çıkaracağını açıkladı.

İsveçli telekom operatörü Telia da bu yıl içinde yaklaşık 3 bin çalışanıyla yollarını ayıracağını bildirerek, istihdamını azaltma kararı alan diğer Avrupalı şirketler arasına katıldı.

Alman çip üreticisi Infineon ağustosta dünya çapında 1400 pozisyonu azaltacaklarını ve bu pozisyonları işçilik maliyetlerinin daha düşük olduğu ülkelere taşıyacaklarını duyurdu.

Polonya'nın en büyük yük taşıma şirketi PKP Cargo, temmuzda personelinin yüzde 30'unun işine son vermeyi planladığını açıkladı.

Finlandiya merkezli bilgi teknolojileri ve telekomünikasyon şirketi Nokia'nın da maliyetleri düşürme çabası kapsamında Avrupa'da 350 kişiyi işten çıkarmayı planladığı haberleri uluslararası medyada yer aldı. Şirketin ayrıca Çin'de de istihdamını 2 bin kişi azaltmayı planlıyor.

 

BANKACILIK

Norveç merkezli DNB bankası, eylülde yaptığı duyuruda 6 ay içinde tam zamanlı 500 çalışanının işine son vereceğini bildirdi.

İtalyan banka UniCredit, 17 Ekim'de işçi sendikasıyla 1000 kişinin gönüllü şekilde işten çıkarılması ve 500 yeni istihdam oluşturulması konusunda anlaşmaya vardığını açıkladı.

 

PERAKENDE VE TÜKETİM MALLARI

Ev aletleri üreticisi Dyson, temmuzda küresel yeniden yapılanma planı kapsamında İngiltere'de yaklaşık 1000 kişiyi işten çıkarma kararı aldı.

Tüketim ürünleri şirketi Unilever de temmuzda 2025 sonuna kadar Avrupa'daki tüm ofis pozisyonlarını üçte bir azaltmayı planladığını duyurdu.

 

ENERJİ, İLAÇ, MEDYA VE DİĞER SEKTÖRLER

Enerji şirketi Shell'in petrol ve doğal gaz arama alanındaki istihdamını yüzde 20 azaltmayı planladığına ilişkin haberler uluslararası medyaya yansıdı.

İlaç üreticisi Indivior, temmuzda 130 kişiyi işten çıkaracağını duyururken, Norveçli gübre üreticisi bu hafta yaptığı açıklamada Belçika'daki tesisinde planlanan üretim değişikliklerinin yaklaşık 115 çalışanın işten çıkarılmasıyla sonuçlanabileceğini açıkladı.

Finlandiyalı orman ürünleri grubu da geçen hafta Fibres Finland tesisinde yaklaşık 110 çalışanıyla yollarını ayırabileceğini bildirdi. Şirket ağustosta Almanya'daki fabrikasının kapanmasıyla 338 kişinin, biokompozit tesisinin kapatılmasıyla da Finlandiya ve Almanya'da 59 kişinin işten çıkarılacağını açıklamıştı.

İsviçreli medya şirketi Tamedia ağustosta iki matbaasını kapatacağını ve yaklaşık 300 çalışanının işine son vereceğini duyurdu.

İngiliz medya devi BBC bu hafta 155 kişinin işten çıkarılacağını açıkladı. Yılda 700 milyon sterlin tasarruf sağlama planı kapsamında pozisyonlarını azaltmaya karar veren BBC'nin, söz konusu işten çıkarmalarla maliyetini 24 milyon sterlin düşüreceği bildirildi. 

İngiliz Premier Lig kulübü Manchester United'ın da kulüp çapında bir işten çıkarma programının parçası olarak yaklaşık 250 kişiyi işten çıkarmayı planladığına yönelik haberler medyada yer aldı.

18 Ekim 2024 Cuma

Çin ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,6 büyüdü.

Ulusal İstatistik Bürosu (UİB) verilerine göre, Çin'de Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH), Ocak-Eylül 2024 döneminde 94,97 trilyon yuana (13,34 trilyon dolar) ulaşırken üçüncü çeyrekte önceki çeyreğe göre yüzde 0,9, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 4,6 artış kaydetti.

İlk üç çeyrekteki büyüme yıllık 4,8'e ulaşırken hükümetin bu yıl için "yüzde 5 civarında" öngördüğü büyüme hedefinin yakalanıp yakalanamayacağına dair kuşkular arttı.

Çin ekonomisi ilk çeyrekte yıllık yüzde 5,3, ikinci çeyrekte yüzde 4,7 büyüme kaydetmişti.

Eylül ayı ekonomik verileri, üretim ve tüketimde ağustosa göre toparlanmaya işaret ederken, gayrimenkul yatırımlarındaki süregelen düşüşün ekonomik büyüme üzerindeki negatif etkisi devam etti.

 

ÜRETİM VE TÜKETİMDE TOPARLANMA

Yıllık cirosu 20 milyon yuanın (yaklaşık 2,74 milyon dolar) üzerindeki sanayi işletmelerinin üretim çıktılarının hesaplandığı sanayi üretimi, eylülde yıllık bazda yüzde 5,4 artarken, ağustostaki 4,5'lik atışın üzerine çıktı.

Tüketimin ölçüsü kabul edilen perakende satışlar ise eylülde yıllık yüzde 3,2 artarak ağustostaki yüzde 2,1'lik yükselişin üzerinde performans sergiledi.

Altyapı, taşınmazlar, makine ve donanım harcamalarını içeren sabit sermaye yatırımları, 9 ayda yıllık yüzde 3,4 artarak 8 aydaki artış oranını korudu.

 

GAYRİMENKUL YATIRIMLARINDAKİ DÜŞÜŞ SÜRÜYOR

Çin'de gayrimenkul sektörü ve konut piyasasında Kovid-19 salgını ile başlayan daralma, son 3 yıldır ülkede ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyen faktörlerin de başında yer alıyor.

Gayrimenkul yatırımları ilk 9 ayda yüzde 10,1 azalarak son iki yıldaki düşüşünü sürdürdü.

Hükümetin, gayrimenkul sektöründe ve özel sektörde büyümeyi teşvik etmeye yönelik politikalarının henüz sonuç vermediği gözleniyor.

Öte yandan yatırımcı güvenin göstergesi olarak kabul edilen özel sektör yatırımları da Ocak-Eylül 2024 döneminde yüzde 0,2 azaldı.

 

İŞSİZLİK

Ağustosta yüzde 5,3 olan kentlerdeki genel işsizlik oranının eylülde yüzde 5,1'e gerilediği bildirildi.

Son üç yılda rekor seviyelere ulaştığı gözlenen genç işsizlik oranının detayları ise henüz açıklanmadı.

Çin hükümeti, martta yapılan Ulusal Halk Kongresinde bu yıl için "yüzde 5 civarında" büyüme belirlemişti.

 

EKONOMİ YÖNETİMİNDEN CANLANDIRMA ADIMLARI

Hükümet ve ekonomi yönetiminden sorumlu kurumlar yıllık büyüme hedefinin gerisinde seyreden büyümeyi canlandırmak üzere son haftalarda farklı politika adımlarını duyurmuştu.

Çin Merkez Bankası (PBoC), Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu (NDRC), Maliye Bakanlığı ve son olarak da Konut ve Kentsel-Kırsal Kalkınma Bakanlığı, düşüşteki gayrimenkul sektörünü canlandırmaya, yerel yönetimlerin borç problemlerini ve finansman sorunları çözmeye ve tüketici ile yatırımcı güvenini artırmaya yönelik aşamalı politika adımlarını açıklamıştı.

Çin'de piyasalar açıklanan bazı tedbirlere olumlu yanıt verirken bazı tedbirlerin ise piyasaların beklentilerini karşılamadığı gözleniyor.

18 Ekim 2024 Cuma