tatil-sepeti

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) gelecek dönemde atacağı adımlara ilişkin belirsizliğin devam etmesiyle karışık bir seyir izlenirken, bugün Fed Başkanı Jerome Powell'ın sözle yönlendirmeleri yatırımcıların odağına yerleşti.


 

ABD'de geçen hafta açıklanan verilerin ekonomik aktiviteye dair karışık sinyaller vermesinin ardından, Powell'ın bugün ve yarın yapacağı açıklamalar ile perşembe günü açıklanacak enflasyon verileri öncesinde yatırımcıların temkinli davrandığı görülüyor.

 

Analistler, ABD ekonomisinde makroekonomik verilerin yavaşlamanın devam ettiğine işaret ettiğini ancak Fed yetkililerinin faiz indirimleri konusunda hala temkinli duruşlarını koruduklarını kaydederek, Powell'ın açıklamaları ve enflasyon verilerinden alınacak sinyallerin Fed'in gelecek dönem atacağı adımlara ilişkin ipuçlarını güçlendirebileceğini ifade etti.

 

Dün ülkede açıklanan verilere göre, tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentisi haziranda 0,2 puan azalışla yüzde 3'e gerilerken, Fed'in yayımladığı verilere göre ülkede tüketici kredileri mayısta 11,3 milyar dolarla beklentilerin üzerinde artış gösterdi.

 

Powell'ın konuşması öncesi para piyasalarındaki fiyatlamalarda, Fed'in eylülde ilk faiz indirimine gitme ihtimali yüzde 81, kasımda faiz indirimine başlama ihtimali ise yüzde 78 oldu. Bankanın olası bir faiz indiriminin ardından aralık toplantısında ikinci kez faiz indirimine gitme ihtimali de yüzde 98 ile fiyatlanıyor.

 

Analistler, Powell'ın güvercin mesajlar vermesi durumunda döviz ve pay piyasalarında oynaklığın artabileceğini bildirdi.

 

doların diğer önemli para birimleri karşısında değer kaybedebileceğini ifade ederek, pay piyasalarında da risk iştahının artabileceğini dile getirdi.

 

Öte yandan, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,29 seviyesinde bulunurken, dolar endeksi yüzde 0,1 artışla 105 seviyesinin hemen üzerinde seyrediyor.

 

Altının ons fiyatı ise dün yüzde 1,4 azalışla günü 2 bin 359 dolardan tamamlarken, şu dakikalarda önceki kapanışına göre yüzde 0,3 artışla 2 bin 367 dolardan alıcı buluyor.

Brent petrolün varil fiyatı, düşüş eğilimini üst üste üçüncü işlem gününe taşıyarak dün yüzde 0,2 değer kaybıyla 85,2 dolardan işlem görüyor.

 

New York borsasında dün Nasdaq endeksi yüzde 0,28 artışla 18.403,74 puan ve S&P 500 endeksi yüzde 0,10 yükselişle 5.572,85 puandan günü tamamlayarak, kapanış rekorunu tazelerken, Dow Jones endeksi de yüzde 0,08 azalış kaydetti. ABD'de endeks vadeli kontratları yeni güne de karışık bir seyirle başladı.

 

Avrupa borsalarında ise dün İtalya hariç negatif bir seyir hakim olurken, Fransa'da düzenlenen seçimlerde sol ittifakın galibiyeti sonrası temkinli seyrin devam ettiği göze çarpıyor.

 

Fransa'da erken genel seçimlerin ikinci turu sonucunda sol ittifak ilk sıraya yerleşirken, Macron'un ittifakı ikinci olmuştu. İlk turun birincisi aşırı sağ ise üçüncü sıraya gerilemişti.

 

Analistler, aşırı sağa karşı Macron ve solcuların üstü kapalı işbirliğine gittiği ve seçimin 2. turunda, hiçbir ittifakın Mecliste hükümet kurmak için gerekli salt çoğunluğa ulaşamadığını anımsatarak, söz konusu durumun yatırımcıların temkinli davranmalarında etkili olduğunu söyledi.

 

Öte yandan, dün yüzde 0,1 azalışla günü 1,0826'dan tamamlayan avro/dolar paritesi, şu sıralarda önceki kapanışının yüzde hemen üzerinde 1,0830 seviyesinden işlem görüyor.

 

Dün, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,13, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,63 ve Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,02 gerilerken, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,17 artış kaydetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni güne ise karışık bir seyirle başladı.

 

Asya tarafında da karışık bir seyir öne çıkarken, Japonya Merkez Bankasının (BoJ) tahvil alımını ne zaman ve ne kadar azaltacağı konusunda haber akışı yatırımcıların odağında bulunuyor.

 

Güney Kore merkezli Samsung firmasındaki sendikalı çalışanlarının yan haklar ve maaşta iyileştirme talebiyle 3 günlük grevine devam etmesine karşın şirketin yüzde 0,2 artıda olması dikkati çekti.

 

Hyundai Motor'un ise işçi sendikasıyla geçici bir ücret anlaşması yaparak grevi önlediğine yönelik haber akışının ardından firmanın hisse fiyatı yüzde 3,3 değer kaybetti.

 

Öte yandan, Japon yeninin dolar karşısında son 38 yılın en düşük seviyelerine yakın seyri devam ederken, yatırımcılar Japonya Merkez Bankasının (BoJ) atacağı adımları yakından takip ediyor.

 

Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 2,3 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,2 yükselirken Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,3 ve Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 geriledi.

 

Yurt içinde ise dün dalgalı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 0,11 artışla 10.864,08 puandan tamamladı.

 

Dolar/TL, dün yatay bir seyir izleyerek günü önceki kapanışının hemen üzerinde 32,6765'ten tamamlamasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 32,7030 seviyesinden işlem görüyor.

 

Ayrıca, dün dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi Çinli BYD firması ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında, Türkiye'de yatırıma yönelik yaklaşık 1 milyar dolarlık anlaşma imzalandı.

 

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, dev yatırıma ilişkin imzalar Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile BYD Yönetim Kurulu Başkanı Wang Chuanfu tarafından atıldı.

 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, elektrikli araç üreticisi Çin menşeli BYD firmasının Türkiye'ye yapacağı yatırımın orta vadede ihracata ciddi katkılar sunmasını ve cari açığı daha da düşürmesini beklediklerini belirtti.

 

Analistler, bugün yurt içinde veri gündeminin sakin olduğunu, yurt dışında ise Japonya'da makine siparişleri ile Fed Başkanı Powell'ın konuşmasının takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.900 ve 11.000 puanın direnç, 10.800 ve 10.700 seviyelerinin destek konumunda olduğunu kaydetti.

 

Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:

 

09.00 Japonya, haziran ayı makine siparişleri

 

17.00 ABD, Fed Başkanı Powell'ın konuşması

09 Temmuz 2024 Salı

Avrupalı şirketler, durgun ekonomik görünüm ortamında işten çıkarmalarda yılın ikinci yarısında da hız kesmedi.

Avrupa'da, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ekonomiler üzerindeki etkilerinin sürmesinin yanı sıra zayıf ekonomik veriler, Almanya'daki yapısal sorunlar ve yüksek enflasyona karşı uygulanan sıkı para politikası nedeniyle tüketici talebinin zayıflamasına bağlı olarak, maliyetlerin düşürülmesi amacıyla işten çıkarma kararları alınıyor.

Salgın öncesine göre yüksek seyreden enflasyon hane halkının satın alma gücünü düşürürken, enflasyonu düşürmek için faizin artırılması da şirketlerin yatırım için kredi maliyetlerini yükseltti.

Ortaya çıkan ekonomik durgunluk, Avrupa'nın önde gelen şirketlerinin birçoğunun satış ve karında yaşadığı düşüş de şirketlerin istihdam kararlarına yansıyor.

Otomotiv, mühendislik, kimya, bankacılık, imalat, teknoloji ve petrol başta olmak üzere neredeyse tüm sektörlere yayılan işten çıkarmalar, bu yılın ikinci yarısı itibarıyla da hız kesmedi. Buna son olarak, Fransa merkezli havacılık ve uçak üretim şirketi Airbus’ın Savunma ve Uzay bölümünde 2026 ortasına kadar 2 bin 500'e kadar pozisyonu azaltma kararı eklendi.

Bu yılın temmuz başından itibaren işten çıkarma kararları alan büyük çaplı Avrupalı şirketler ve sektörlere göre dağılımı şu şekilde:

 

MÜHENDİSLİK, HAVACILIK VE SAVUNMA

İsveç merkezli batarya üreticisi Northvolt, geçen ay yaptığı açıklamada, Skelleftea bölgesindeki Northvolt Ett fabrikasındaki 1000 pozisyon dahil 1600 çalışanını işten çıkarmayı planladığını duyurdu. Şirketin açıklamasında, zorlu makroekonomik koşullar karşısında fabrikadaki üretim kapasitesinin artırılması için bazı maliyet düşürücü önlemlerin alınacağı belirtilerek, bu önlemlerin işten çıkarmalarla sonuçlanmasının beklendiği bildirildi.

Fransa merkezli havacılık ve uçak üretim şirketi Airbus bu hafta Savunma ve Uzay bölümünde 2026 ortasına kadar 2500'e kadar pozisyonu azaltma kararını açıkladı.

 

DEMİR YOLU, TELEKOM VE ÇİP

Alman demir yolu operatörü Deutsche Bahn, temmuzda, toplam istihdamının yaklaşık yüzde 9'una karşılık gelen 30 bin çalışanını işten çıkaracağını açıkladı.

İsveçli telekom operatörü Telia da bu yıl içinde yaklaşık 3 bin çalışanıyla yollarını ayıracağını bildirerek, istihdamını azaltma kararı alan diğer Avrupalı şirketler arasına katıldı.

Alman çip üreticisi Infineon ağustosta dünya çapında 1400 pozisyonu azaltacaklarını ve bu pozisyonları işçilik maliyetlerinin daha düşük olduğu ülkelere taşıyacaklarını duyurdu.

Polonya'nın en büyük yük taşıma şirketi PKP Cargo, temmuzda personelinin yüzde 30'unun işine son vermeyi planladığını açıkladı.

Finlandiya merkezli bilgi teknolojileri ve telekomünikasyon şirketi Nokia'nın da maliyetleri düşürme çabası kapsamında Avrupa'da 350 kişiyi işten çıkarmayı planladığı haberleri uluslararası medyada yer aldı. Şirketin ayrıca Çin'de de istihdamını 2 bin kişi azaltmayı planlıyor.

 

BANKACILIK

Norveç merkezli DNB bankası, eylülde yaptığı duyuruda 6 ay içinde tam zamanlı 500 çalışanının işine son vereceğini bildirdi.

İtalyan banka UniCredit, 17 Ekim'de işçi sendikasıyla 1000 kişinin gönüllü şekilde işten çıkarılması ve 500 yeni istihdam oluşturulması konusunda anlaşmaya vardığını açıkladı.

 

PERAKENDE VE TÜKETİM MALLARI

Ev aletleri üreticisi Dyson, temmuzda küresel yeniden yapılanma planı kapsamında İngiltere'de yaklaşık 1000 kişiyi işten çıkarma kararı aldı.

Tüketim ürünleri şirketi Unilever de temmuzda 2025 sonuna kadar Avrupa'daki tüm ofis pozisyonlarını üçte bir azaltmayı planladığını duyurdu.

 

ENERJİ, İLAÇ, MEDYA VE DİĞER SEKTÖRLER

Enerji şirketi Shell'in petrol ve doğal gaz arama alanındaki istihdamını yüzde 20 azaltmayı planladığına ilişkin haberler uluslararası medyaya yansıdı.

İlaç üreticisi Indivior, temmuzda 130 kişiyi işten çıkaracağını duyururken, Norveçli gübre üreticisi bu hafta yaptığı açıklamada Belçika'daki tesisinde planlanan üretim değişikliklerinin yaklaşık 115 çalışanın işten çıkarılmasıyla sonuçlanabileceğini açıkladı.

Finlandiyalı orman ürünleri grubu da geçen hafta Fibres Finland tesisinde yaklaşık 110 çalışanıyla yollarını ayırabileceğini bildirdi. Şirket ağustosta Almanya'daki fabrikasının kapanmasıyla 338 kişinin, biokompozit tesisinin kapatılmasıyla da Finlandiya ve Almanya'da 59 kişinin işten çıkarılacağını açıklamıştı.

İsviçreli medya şirketi Tamedia ağustosta iki matbaasını kapatacağını ve yaklaşık 300 çalışanının işine son vereceğini duyurdu.

İngiliz medya devi BBC bu hafta 155 kişinin işten çıkarılacağını açıkladı. Yılda 700 milyon sterlin tasarruf sağlama planı kapsamında pozisyonlarını azaltmaya karar veren BBC'nin, söz konusu işten çıkarmalarla maliyetini 24 milyon sterlin düşüreceği bildirildi. 

İngiliz Premier Lig kulübü Manchester United'ın da kulüp çapında bir işten çıkarma programının parçası olarak yaklaşık 250 kişiyi işten çıkarmayı planladığına yönelik haberler medyada yer aldı.

18 Ekim 2024 Cuma

Çin ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,6 büyüdü.

Ulusal İstatistik Bürosu (UİB) verilerine göre, Çin'de Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH), Ocak-Eylül 2024 döneminde 94,97 trilyon yuana (13,34 trilyon dolar) ulaşırken üçüncü çeyrekte önceki çeyreğe göre yüzde 0,9, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 4,6 artış kaydetti.

İlk üç çeyrekteki büyüme yıllık 4,8'e ulaşırken hükümetin bu yıl için "yüzde 5 civarında" öngördüğü büyüme hedefinin yakalanıp yakalanamayacağına dair kuşkular arttı.

Çin ekonomisi ilk çeyrekte yıllık yüzde 5,3, ikinci çeyrekte yüzde 4,7 büyüme kaydetmişti.

Eylül ayı ekonomik verileri, üretim ve tüketimde ağustosa göre toparlanmaya işaret ederken, gayrimenkul yatırımlarındaki süregelen düşüşün ekonomik büyüme üzerindeki negatif etkisi devam etti.

 

ÜRETİM VE TÜKETİMDE TOPARLANMA

Yıllık cirosu 20 milyon yuanın (yaklaşık 2,74 milyon dolar) üzerindeki sanayi işletmelerinin üretim çıktılarının hesaplandığı sanayi üretimi, eylülde yıllık bazda yüzde 5,4 artarken, ağustostaki 4,5'lik atışın üzerine çıktı.

Tüketimin ölçüsü kabul edilen perakende satışlar ise eylülde yıllık yüzde 3,2 artarak ağustostaki yüzde 2,1'lik yükselişin üzerinde performans sergiledi.

Altyapı, taşınmazlar, makine ve donanım harcamalarını içeren sabit sermaye yatırımları, 9 ayda yıllık yüzde 3,4 artarak 8 aydaki artış oranını korudu.

 

GAYRİMENKUL YATIRIMLARINDAKİ DÜŞÜŞ SÜRÜYOR

Çin'de gayrimenkul sektörü ve konut piyasasında Kovid-19 salgını ile başlayan daralma, son 3 yıldır ülkede ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyen faktörlerin de başında yer alıyor.

Gayrimenkul yatırımları ilk 9 ayda yüzde 10,1 azalarak son iki yıldaki düşüşünü sürdürdü.

Hükümetin, gayrimenkul sektöründe ve özel sektörde büyümeyi teşvik etmeye yönelik politikalarının henüz sonuç vermediği gözleniyor.

Öte yandan yatırımcı güvenin göstergesi olarak kabul edilen özel sektör yatırımları da Ocak-Eylül 2024 döneminde yüzde 0,2 azaldı.

 

İŞSİZLİK

Ağustosta yüzde 5,3 olan kentlerdeki genel işsizlik oranının eylülde yüzde 5,1'e gerilediği bildirildi.

Son üç yılda rekor seviyelere ulaştığı gözlenen genç işsizlik oranının detayları ise henüz açıklanmadı.

Çin hükümeti, martta yapılan Ulusal Halk Kongresinde bu yıl için "yüzde 5 civarında" büyüme belirlemişti.

 

EKONOMİ YÖNETİMİNDEN CANLANDIRMA ADIMLARI

Hükümet ve ekonomi yönetiminden sorumlu kurumlar yıllık büyüme hedefinin gerisinde seyreden büyümeyi canlandırmak üzere son haftalarda farklı politika adımlarını duyurmuştu.

Çin Merkez Bankası (PBoC), Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu (NDRC), Maliye Bakanlığı ve son olarak da Konut ve Kentsel-Kırsal Kalkınma Bakanlığı, düşüşteki gayrimenkul sektörünü canlandırmaya, yerel yönetimlerin borç problemlerini ve finansman sorunları çözmeye ve tüketici ile yatırımcı güvenini artırmaya yönelik aşamalı politika adımlarını açıklamıştı.

Çin'de piyasalar açıklanan bazı tedbirlere olumlu yanıt verirken bazı tedbirlerin ise piyasaların beklentilerini karşılamadığı gözleniyor.

18 Ekim 2024 Cuma