‘Deprem Bölgesi e-Birliktelik’ kampanyası başladı. Kampanya kapsamında deprem bölgesinden e-ticaret platformlarında satış yapan girişimciler, esnaf ve şirketlerden masraf ve komisyon alınmayacak, reklam desteği ve alım garantisi verilecek.



 

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen şehirlerin e-ticaretini canlandırmak için planlanan ‘Deprem Bölgesi e-Birliktelik’ kampanyası başladı. Kampanya kapsamında deprem bölgesinden e-ticaret platformlarında satış yapan girişimciler, esnaf ve şirketler için masraf, reklam, hacim gibi konularda destek verilecek.

 

Ticaret Bakanlığı öncülüğünde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile hazırlanan ‘Elektronik Ticaretle Birlikte Çok Daha İyiye (e-Birliktelik) Kampanyası’, Ticaret Bakanlığı’nda gerçekleştirilen programla tanıtıldı.

 

3 AY SÜRECEK

 

Kampanyanın tanıtımında konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kampanyanın 3 ay boyunca devam edeceğine dikkat çekerek, “E-Ticaret Meclis Üyesi 20 şirketimiz, deprem bölgesinde yer alan yerel üretici ve satıcılarımıza çeşitli destekler sunacak” dedi. 

 

Bu kapsamda deprem bölgesinde bulunan ve e-ticaret platformlarında satış yapanlar için şu destekler sağlanacak: 

 

* Deprem bölgesindeki şirketlerden 3 ay boyunca komisyon ve hizmet bedeli alınmayacak.

 

* Bölgedeki satıcıların ve ürünlerin ülke genelinde öne çıkması ve satış hacmini artırması için reklam desteği verilecek.

 

* Bölgedeki kadın girişimcilere, coğrafi işaretli ürünlerin satışına da öncelik verilecek. Bu iki grup için platform üzerinde özel sayfalar oluşturulacak.

 

* Yöresel ürenler için e-ticaret şirketleri alım garantisi verecek. 

 

E-TİCARET MECLİSİ

 

TOBB Türkiye E-Ticaret Meclisi Başkanı Ozan Acar ve kampanyada yer alacak 20 şirketin temsilcilerinin de katıldığı lansmanda konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, deprem bölgesinin süratle toparlanması için yapılabilecek belki de en önemli faaliyetin, üretim ve ticaret hayatına doğrudan etki edecek çalışmalar olduğunu söyledi. 

 

Deprem bölgesindeki insanların üretim ve ticaret yaparak kendi ayakları üzerinde durmasının sağlanması gerektiğini vurgulayan TOBB Başkanı, bu yeni kampanya için birlik üyelerinin gücünü yanlarında hissettiklerini söyledi. 

 

DESTEK VEREN E-TİCARET PLATFORMLARI

 

Amazon Türkiye, Akakçe, Armut.com, Askon Design Center, Azall, Çiçeksepeti, ENUYGUN, Facebook, Getir, Hepsiburada, iLab, Letgo, Migros, Obilet, PttAVM, Sahibinden, Ticimax, Trendyol, Turkcell, Vodafone ve Yemeksepeti.

15 Nisan 2024 Pazartesi

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, "Türkiye'nin kamu borç stokunun milli gelire oranı yüzde 29,5 ile gelişmekte olan piyasalar ortalamasının yarısından daha az." dedi.


Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin gelişmekte olan çoğu ülkeye göre çok daha iyi bir hikayeye sahip olduğunu belirterek, "Türkiye'nin kamu borç stokunun milli gelire oranı yüzde 29,5 ile gelişmekte olan piyasalar ortalamasının yarısından daha az." dedi.

 

İslam Kalkınma Bankasının (İKB) 50. yıl dönümü dolayısıyla Riyad'da düzenlenen İKB Yıllık Toplantıları kapsamında "Guvernörler Diyaloğu-Türkiye" oturumu düzenlendi.

 

Toplantıda konuşan Şimşek, Türkiye'de enflasyonla mücadeleyi desteklemek için güvenilir bir mali çerçeve oluşturduklarını ve depremin etkilerine rağmen kamu maliyesinin iyiye gittiğini söyledi.

 

Türkiye'nin kamu borç stokunun milli gelire oranının yüzde 29,5 ile gelişmekte olan piyasaların ortalamasının yarısından daha az olduğunu dile getiren Şimşek, mali disiplinin de Türkiye'nin Orta Vadeli Programı'nın temel bileşenlerinden olduğunu vurguladı.

 

Şimşek, Türkiye'nin çok kapsamlı bir yapısal reform gündemi de olduğunu kaydederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

"Para politikası ve maliye politikası arzu ettiğiniz sonuçlara ulaşmanıza yardımcı olabilir ancak bunları sürdürülebilir kılmak yapısal uyum gerektirir. Dolayısıyla yapısal reform programımız verimliliği arttırmayı, rekabetçiliği geliştirmeyi ve dolayısıyla potansiyel büyümeyi artırmayı amaçlıyor. Gördüğünüz gibi program oldukça sağlam, kendi içinde tutarlı ve güvenilir. Programı açıkladığımızdan bu yana güçlü bir yatırımcı ilgisi var. Yurt içi ve yurt dışından gelen tepkiler oldukça güçlü oldu. Bu, 2 yıllık bir program. Dolayısıyla tam sonuçlarını görmemiz için zamana ihtiyacımız var. İlk göstergeler programın işe yaradığı ve Türkiye'yi yeniden sürdürülebilir yüksek büyüme patikasına oturtmak için gerekenlere sahip olduğu yönünde."

 

PROGRAMIMIZA YÖNELİK TEPKİLER SON DERECE OLUMLU OLDU

 

Bakan Şimşek, programın henüz ilk aşamada olsa dahi işe yaradığını belirterek, “Önümüzdeki yıl bu zamanlar sonuçlar hakkında konuşabilecek bir konumda olacağımızı düşünüyorum.” Diye konuştu.

 

Cari işlemler açığının neredeyse yarı yarıya azaldığını dile getiren Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:

 

“ İşsizlik oranı son on yılın en düşük seviyesinde. Makul bir büyüme, düşük işsizlik oranı, iyileşen kamu maliyesi ve dezenflasyon sürecine sahibiz. Programımıza yönelik tepkiler son derece olumlu oldu. Tam bir not artırımı aldık, tüm derecelendirme kuruluşları Türkiye’ye ilişkin görünümlerini negatif ya da durağandan pozitife çevirdi. Büyük olasılıkla kredi notumuzda artışlar olacak. “

 

TÜRKİYE TİCARETTEKİ YENİ EĞİLİMLERDEN FAYDALANIYOR

 

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, küresel ticaretteki bölünmeye işaret ederek, bölünmenin ticaretin önünde büyük bir engel olduğunu ancak Türkiye için bir avantaj oluşturduğunu söyledi.

 

Küresel ticaretteki parçalanmayla dost ve yakın ülkelerden tedariğin arttığını anlatan Şimşek, Yakın ülkelerden tedarik (nearshoring) küresel pandemi sonrası yeni normaldi. Şimdi, stratejik rekabet ve ticari parçalanmayla dost ülkelerden tedarik (friendshoring) yeni normal haline geldi. Her ikisine de baktığımızda, Türkiye bu iki eğilimden en fazla yararlanan ülkelerden biri oldu." şeklinde konuştu.

 

Bakan Şimşek, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile Gümrük Birliği'ne dayalı ticari ilişkisine; Orta Doğu ve Kuzey Afrika ile tarihi, kültürel ve ticari bağlarına ve Orta Asya ülkeleriyle dostluğuna dikkati çekerek, "Türkiye'nin ihracatının yüzde 70'ini oluşturan çevremiz dost ve yakın olarak nitelendirilebilir. Dolayısıyla, ticaretteki parçalanmadan fayda sağlayabiliyoruz." ifadelerini kullandı.

 

YEŞİL DÖNÜŞÜM TÜRKİYE İÇİN GEREKLİLİK

 

Bakan Şimşek, Türkiye'nin yeşil ekonomi ve enerji dönüşümünde attığı adımlara değinerek, yenilenebilir enerjiye yatırımın bir gereklilik olduğunu vurguladı.

 

Türkiye'nin 2022'de petrol ve doğal gaz ithalatına 97 milyar dolar ödediğini anımsatan Şimşek, bu rakamın 2023'te 70 milyar doların üzerinde olduğunu ve bu yıl da 80 milyar dolara yakın olacağını söyledi.

 

Şimşek, Türkiye'nin enerji ithalatına bağımlılığını azaltabildiği ölçüde makro finansal istikrarsızlığın ana kaynağı olan cari açığı da düşürebileceğini belirterek, "Dolayısıyla, bizim için cari açığın sürdürülebilirliği söz konusu olduğunda, yenilenebilir enerji kilit öneme sahip. Tek başına yenilenebilir enerji de değil, ekonominin yeşil dönüşümü konusunda büyük bir potansiyelimiz var." açıklamasında bulundu.

 

Türkiye'nin geçen yıl dünyadaki en büyük 4'üncü turizm destinasyonu olduğuna değinen Şimşek, "Bu yıl 60 milyon turist ve 60 milyar dolar turizm geliri hedefliyoruz. Yılın ilk 3,5 aylık dönemindeki rezervasyonlara ve seyahatlere baktığımızda, hedeflerimizle uyumlu bir ilerleme olduğunu görüyoruz ki bu Ukrayna ve Gazze'deki gelişmelere rağmen." diye konuştu.

 

KÜRESEL FİNANS KOŞULLARININ GEVŞEMESİ GELİŞMEKTE OLAN EKONOMİLER İÇİN İTİCİ RÜZGAR

 

Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Şimşek, küresel merkez bankalarının faiz politikaları ve gelişmekte olan piyasalara ilişkin bir soru üzerine, şu anda iyi bir hikayesi olan çok az gelişmekte olan ülke bulunduğunu söyledi.

 

Türkiye'nin harika bir hikayesinin olduğunu dile getiren Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Hikaye, ülkemizin yapısal olarak dönüşümüdür. Türkiye'nin programı fiyat istikrarını sağlamaya yönelik ancak sadece bununla sınırlı değil. Kapsamlı bir yapısal reform programı da var. İnsan kaynağına yatırım yapmaya, yatırım ortamını iyileştirmeye, kamu maliyesi reformu yapmaya kararlıyız. Yeşil dönüşüm kadar dijital dönüşüm de önemli ve biz bu ikiz dönüşüm konusunda da gerekli adımları atacağız."

 

Şimşek, ABD Merkez Bankası (Fed) veya Avrupa Merkez Bankası gibi bankaların ileriye dönük politikalarını gevşetmesinin finansal koşulları iyileştirme potansiyeli olduğunu vurgulayarak, finansal koşullar gevşediğinde getiri arayışının da güçleneceğini söyledi.

 

Türkiye gibi ülkelerin daha fazla yatırım çekmek istediğini ve risk iştahının arttığını kaydeden Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:

 

"Küresel finansal genişleme aynı zamanda küresel büyüme için potansiyel destekleyici bir ortam anlamına ve güçlü küresel büyüme daha yüksek risk iştahı anlamına geliyor. Dolayısıyla, yüksek risk iştahı, gelişmekte olan piyasalara açıkça fayda sağlıyor ve Türkiye de bunlardan biri. Biz harika bir hikayeye sahibiz ancak aynı zamanda küresel koşulların gevşemesi biz ve diğer gelişmekte olan ekonomiler için itici bir rüzgar olacak."

29 Nisan 2024 Pazartesi

Bakan İbrahim Yumaklı, DSİ'nin, taşkınlarla mücadelede akla ilk gelen kurum olduğunu belirterek "AFAD'dan DSİ'ye devredilen 111 araçla beraber 816 iş makinesine ulaşmış olacağız, böylece 5 bin 800 ağır iş makinesine sahip olmuş olacağız." dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla AFAD Başkanlığında yapılan AFAD-DSİ Sel ve Taşkın Risk Azaltma Protokol Töreni'nde konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bakanlık olarak, makine ve ekipman parkıyla AFAD'ın en güçlü destekçisi olduklarını anlattı.

 

DSİ'nin makine parkını bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da güçlendirmeye devam edeceklerine işaret eden Yumaklı, şöyle konuştu:

 

"Taşkınlarla mücadele söz konusu olduğunda akla ilk gelen kurum DSİ. Taşkın problemi olan bütün havzalarda çalışma yapıyoruz. Yapısal tedbirlerin yanı sıra yapısal olmayan tedbirleri de hayata geçiriyoruz. Bugüne kadar 10 bin 765 tesis inşa ederek taşkınların etkilerini elimine ettik. DSİ'nin taşkınla mücadelesinde 'Yeşil Karıncalar' olarak anılan iş makinelerinin önemi son derece büyük."

 

Yumaklı, DSİ'nin ülke genelinde makine, ekipman ve tecrübeli çalışanlarıyla can ve mal emniyetini sağlamak için çalışmalarına devam ettiğini bildirdi.

 

DSİ'nin aynı zamanda AFAD koordinasyonunda arama ve kurtarma çalışmalarına da aktif katıldığını belirten Yumaklı, şunları kaydetti:

 

"Son olarak DSİ, 6 Şubat depremlerinde AFAD koordinasyonunda gerçekleştirilen tüm çalışmaların en önemli paydaşı olmuştur. AFAD'tan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne devredilen 111 araçla beraber 816 iş makinesine ulaşmış olacağız, böylece yaklaşık 5 bin 800 ağır iş makinesine sahip olmuş olacağız."

29 Nisan 2024 Pazartesi