Açıklamada, Japonya’da yaşayan Çinli öğrencilerin yerel güvenlik durumunu yakından izlemeleri, riskleri değerlendirmeleri ve gerekli tedbirleri almaları istendi. Uyarı, Çin Dışişleri Bakanlığının Japonya için yayımladığı seyahat uyarısının hemen ardından geldi. Bu uyarıda da benzer güvenlik endişeleri dile getirilmiş, Başbakan Takaiçi’nin Tayvan’a ilişkin “provokatif” sözlerinin iki ülke ilişkilerini olumsuz etkilediği vurgulanmıştı.
DOĞU ÇİN DENİZİ’NDE İHTİLAFLI ADACIKLAR ETRAFINDA GERGİNLİK
Gerilim sürerken Japonya Sahil Güvenliği, dört Çin sahil güvenlik gemisinin Doğu Çin Denizi’nde iki ülke arasında ihtilaf konusu olan adacıkların çevresindeki sulara girdiğini açıkladı. Japon gemilerinin bölgede “hak koruma operasyonu” yürüttüğü, Çin gemilerinin bir süre sonra bölgeden ayrıldığı bildirildi.
Japonya Savunma Bakanlığı ise 14 Kasım’da üç Çin savaş gemisinin Japonya’ya yakın sularda seyrettiğini duyurmuştu.
TAKAIÇİ’NİN TARTIŞMA YARATAN TAYVAN AÇIKLAMASI
Başbakan Takaiçi Sanae, 7 Kasım’da parlamentodaki oturumda Tayvan Boğazı’na olası bir askeri müdahaleyi “Japonya’nın varlığını tehdit eden durum” olarak değerlendirebileceklerini söylemişti. 2015 Ulusal Güvenlik Yasası’nda bu ifade, Japonya’nın müttefiklerine yönelik ancak ülkeye de varoluşsal tehdit oluşturan saldırılar anlamına geliyor ve Japonya’nın “öz savunma güçlerini” devreye sokmasına imkan tanıyor.
Takaiçi daha sonra sözlerinin varsayımsal olduğunu belirtip bu tür açıklamalardan kaçınacağını ifade etse de sözlerini geri almadı. Pekin yönetimi Japonya’nın Pekin Büyükelçisi Kenji Kanasugi’yi Dışişleri Bakanlığına çağırarak protesto notası iletti.
TAYVAN ANLAŞMAZLIĞI DERİNLEŞİYOR
Çin, Tayvan’ı topraklarının ayrılmaz parçası olarak görürken, ada 1949’dan bu yana fiili bağımsızlıkla yönetiliyor. Pekin yönetimi son yıllarda askeri baskıyı artırarak Tayvan’ın ana karayla yeniden birleşmesi için gerekirse güç kullanımını dışlamayacağını vurguluyor. Bu süreç, Çin-Japonya ilişkilerinde Tayvan merkezli gerilimi giderek daha görünür hale getiriyor.