Arzdaki kesinti durumunda veya piyasaya müdahale etmede avantaj sağlayan stratejik petrol rezervlerinde yarış kızışıyor. ABD 727 milyon varil depolama kapasitesi ile en önde yer alıyordu. Ancak Çin’in pandemideki yatırımlarıyla 1 milyar varil kapasitenin üzerine çıkıp ABD’yi geçtiği kaydediliyor.


 

HABER: ŞEREF KILIÇLI

 

Stratejik petrol rezervleri, geçtiğimiz yıl şubat sonunda Rusya-Ukrayna savaşının başlamasının hemen ardından küresel ekonominin gündeminde yeniden sıkça yer almaya başladı. Sebebinde ise ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin Rusya’dan petrol ithalatını durdurmayı tartışmasının ham petrol fiyatlarını adeta uçurması vardı. Savaşın başladığı günlerde 98 dolar olan ham petrol varil fiyatı, kısa sürede 130 doları aşmıştı. Yine o süreçte, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), üyesi 31 ülkenin, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle küresel petrol piyasalarında tedarik sıkıntısı yaşanmayacağına yönelik güvence vermek amacıyla acil durum rezervleri kapsamındaki 60 milyon varil petrolün kullanıma açılması konusunda anlaştığını duyurdu.

 

DEĞİŞEN ŞARTLAR

 

Uluslararası Enerji Ajansı, Nisan 2022’de ise rakamı yukarı çekerek acil durum rezervlerinden 6 ayda piyasaya toplam 120 milyon varil petrol sürüleceğini açıkladı. ABD, 60 milyon varil piyasaya sürme taahhüdünde bulunarak en büyük katkı sağlayan üye ülke oldu. Uluslararası Enerji Ajansı’ndaki mutabakat kararı haricinde başka taahhütlerde de bulunuldu. Mart 2022’de ABD Başkanı Joe Biden, ülkesinin stratejik petrol rezervinden 6 ay içinde günde 1 milyon varil, toplamda ise 180 milyon varilin üzerinde petrolün piyasaya sürülmesine izin verdi. Satış kararının duyurulduğu Nisan 2022’de, Uluslararası Enerji Ajansı üye ülkelerinin toplam acil durum rezerv miktarı 1.5 milyar varil seviyesinde bulunuyordu. Yılsonuna kadar toplam 240 milyon varilin satıldığı tahmin ediliyor. Şimdi ise stratejik petrol rezervlerinden satışlar değil, stratejik petrol rezervleri için yapılan alımlar gündemde.

 

KURULUŞ FELSEFESİ

 

Süreci, İstanbul Ticaret’e değerlendiren Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi (TESPAM) Başkanı Oğuzhan Akyener, arzdaki herhangi bir kesintide durumun nasıl yönetileceğinin stratejik petrol rezervlerinin çıkış noktası olduğunu ve Uluslararası Enerji Ajansı’nın kuruluş temelinde stratejik petrol rezervi denilen mekanizmanın bulunduğunu söyledi. Uluslararası Enerji Ajansı’nın 1973’teki ilk petrol krizinin ardından OECD ülkeleri tarafından kurulduğunu ve ana gündem maddesinin uzun süre stratejik petrol rezervleri olduğunu belirten Akyener, “Kurulan yapıya göre, üye ülkelerden birinde acil bir durum olmuş ve petrole erişiminde yüzde 7’lik bir kesinti varsa diğer üyeler o ülkeye destek olmak zorunda. Ayrıca tüm üye ülkeler toplam 90 günlük ithalatları kadar stratejik petrol rezervi tutmak zorunda” dedi.

 

TÜRKİYE DE MÜDAHİL

 

Depolama kapasitesi açısından bakıldığında Uluslararası Enerji Ajansı üye ülkeleri arasında dünyanın hem en büyük petrol tüketicisi hem de en büyük petrol üreticisi konumunda bulunan ABD’nin ön plana çıktığına dikkat çeken Akyener, şöyle konuştu: “Buradaki asıl yükü, bulunduğu konum sebebiyle ABD taşıyor. Üye ülkeler de depolama masrafı için ABD’ye para ödüyor. ABD’nin çok ciddi anlamda stratejik petrol rezervi var. Uluslararası Enerji Ajansı üyesi olan Türkiye de buradaki stratejik petrol rezervleri süreçlerine müdahil. Ancak Türkiye’nin ve diğer üye ülkelerin depolama noktasında ABD gibi çok büyük bir kapasitesi yok.”

 

ÇİN’İN ATILIMI 

 

Stratejik petrol rezervinin sadece ham petrol olarak düşünülmemesi gerektiğinin de altını çizen Oğuzhan Akyener, şöyle devam etti: “Stratejik petrol rezervlerini akaryakıt olarak da düşünün. Dizel, benzin, jet yakıtı gibi çok farklı akaryakıt ürünlerinin de olduğu bir bütün. Peki, ABD’nin var da Çin’in yok mu? Çin’in de kendine göre var. Stratejik petrol rezervlerinde başı ABD çekiyordu fakat Çin, pandemi döneminde ABD’yi geçti. Şu anda Çin’in 1 milyar varilin üzerinde stok kapasitesi var. Çin, bu konuda da farklı bir yol izledi. Ambargo ve benzeri engellere takılmamak için farklı ülkelerde de depolama kapasitesi kurdu.” 

 

SAĞLADIĞI AVANTAJLAR

 

Piyasaya stratejik petrol rezervi sürmenin avantajlarına da değinen Akyener, “Mesela ABD stratejik petrol rezervlerinden ne kadarını piyasaya süreceğini hesaplarken birçok şeyi göz önünde bulunduruyor. Piyasaya petrol sürme sayesinde ekonomisi rahatlıyor. Petrol fiyatlarını denge altında tutuyor. Öte yandan, daha az petrol stoklayarak depolama maliyetlerinizi azaltabiliyorsunuz. Fiyatlar düştüğü zaman ise yeniden alım yapabiliyorsunuz. Bunun gibi bazı avantajları da var” dedi.

 

GEÇEN YIL FİYATLARDA NE KADAR ETKİLİ OLDU?

 

Geçtiğimiz yıl mart ayında ham petrol fiyatlarının 130 doları aşıp sonra inişe geçmesinde stratejik petrol rezervlerinin etkisi konusunda TESPAM Başkanı Oğuzhan Akyener, şu analizi yaptı: “130 dolar üstü çok tutunulabilecek rakamlar değildi. Yani piyasada fiyatların düşmesinde, ABD’nin stratejik petrol rezervinden satışlar yapmasından ziyade küresel ekonomideki durağanlık çok daha büyük etki oluşturdu. Geçen yıl ABD’nin stratejik petrol rezervlerinden piyasaya salması, dengeleri çok fazla değiştirmedi. ‘Şu tarihe kadar şu kadar petrol rezervi salacağım’ dedi fakat bazen salmadı veya günlük olarak verdiği petrol miktarı Suudi Arabistan’ın yaptığı kesinti kadar bile değildi. Fiyatlara geçen yıl daha çok küresel ekonomideki durağanlık etki etti.”

 

OECD’NİN SÜRECE ETKİSİ

 

Bu süreçte ülkeler arasındaki koordinasyonu sağlayan Uluslararası Enerji Ajansı için stratejik petrol rezervlerinin özel bir önemi var. Çünkü 1973 Arap-İsrail savaşının ardından yaşanan petrol krizi, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkelerinde şok etkisi yarattı ve ekonomilerinin gelişimi açısından dış kaynaklı enerjiye ne kadar bağımlı olduklarını anlamalarına neden oldu. 

 

Bunun sonucunda, OECD üyelerinin büyük bir çoğunluğu, petrole bağımlılıklarını azaltmak ve arzdaki ani kesilmelere karşı hazırlıklı olmak amacıyla 1974’te Uluslararası Enerji Ajansı’nı kurdu. Nitekim Türkiye’nin de kurucu üyesi olduğu Uluslararası Enerji Ajansı, 1974’ten bu yana, temel amacı olan petrol arzı güvenliğinin yanı sıra, enerji konusunun küresel bir boyut kazanmasına da bağlı olarak, çalışma yelpazesini genişletti. Enerji analizleri, istatistikleri ve raporlarda dünyanın önde gelen bir kuruluşu oldu. 

 

Uluslararası Enerji Ajansı ayrıca, üye ülkelerin enerji politikalarını düzenli olarak incelerken, üye olmayan ülkelerin enerji politikalarını da takip ediyor. Yenilenebilir enerji teknolojileri ve enerjinin iklim değişiklikleri üzerindeki etkileri üzerinde de çalışmalar yürütüyor.

 

ABD’NİN DEPO KAPASİTESİ 

 

Uluslararası Enerji Ajansı’nın kurulmasının ardından ABD stratejik petrol rezervi oluşturma konusunda da lokomotif oldu. 

 

Gelecekteki enerji arzı kesintilerinin etkilerinin hafifletilmesine yardımcı olmak için 1975’de kabul edilen Enerji Politikası ve Koruma Yasası kapsamında, stratejik petrol rezervleri oluşturuldu. ABD, başlangıçta stratejik petrol rezervlerinde 1 milyar varil kapasiteye sahip olmayı amaçladı. Ancak bu seviyeye hiçbir zaman ulaşamadı. Maksimum depolama kapasitesi, 1991’de 750 milyon varil ile zirve yaptı. Tesislerinden biri kapatıldıktan sonra kapasite 727 milyon varile düştü. ABD Enerji Enformasyon İdaresi’ne göre, ülkenin stratejik petrol rezervi Nisan 2022’de 547.8 milyon varildi. En son verinin yayınlandığı Nisan 2023’te ise rakam 363.7 milyon varil seviyesindeydi. 

 

BİDEN DÖNEMİNDE 260 MİLYON VARİL SATILDI

 

ABD Başkanı Joe Biden, artan benzin fiyatlarıyla mücadele politikasının bir parçası olarak göreve geldiğinden bu yana stratejik petrol rezervlerinden birkaç kez satış yaptı. Toplam satış miktarı ise 260 milyon varili buldu. Öte yandan, geçen yıl ABD’nin stratejik rezervinden Çin’e petrol satışının yapılması büyük tartışmalara yol açtı. Nisan 2022’de ABD Enerji Bakanlığı, Çin’e ait bir enerji kuruluşuna stratejik petrol rezervlerinden yaklaşık bir milyon varil petrol sattı. Bu süreçte stratejik petrol rezervlerinden on milyonlarca varil satış yapmanın enerji fiyatlarını düşürmedeki etkisini sorgulayanlar da oldu. ABD Hazine Bakanlığı’nın 2022’deki raporunda ise Biden’ın stratejik petrol rezervinden satışlarının benzin fiyatlarını galon başına 17 sent ila 42 sent arasında etkilediği kaydedildi.

17 Temmuz 2023 Pazartesi