Ohio State Üniversitesi’ndeki mühendisler, uzay yolculuğunu kökten değiştirebilecek yeni bir tahrik teknolojisi geliştirdi. “Santrifüjlü Nükleer Termal Roket” (CNTR) adı verilen sistemde katı yakıt yerine sıvı uranyum kullanılıyor. Üniversite, bu sayede geleneksel nükleer tasarımlardan iki kat verimli bir motorun ortaya çıkabileceğini duyurdu.
PERFORMANSA ÖNCELİK
Ohio State’ten Prof. Dekan Wang, yayımladığı açıklamada, birçok projenin maliyetleri düşürmeye odaklandığını, ancak CNTR’nin önceliğinin performans artışı olduğunu belirtti. “CNTR, verimliliği ikiye katlama potansiyeline sahip. Uzay nükleer itkisinde sürekli gelişim öncelik olmalı, böylece teknolojiyi olgunlaştırmaya zamanımız olur” dedi.
MARS’A 6 AYLIK YOLCULUK
Çalışma raporuna göre CNTR, özgül itici gücü 1800 saniyeye çıkarabilir. Karşılaştırma yapmak gerekirse, bu değer kimyasal motorlarda 450, 1960’lardaki nükleer tasarımlarda ise 900 saniyeydi. Projenin liderlerinden doktora öğrencisi Spencer Christian, prototipin başarıya ulaşması halinde Mars’a tek yönlü yolculuğun yalnızca 6 ay sürebileceğini söyledi. “Prototip CNTR motoru ne kadar iyi çalıştığına bağlı olarak bizi geleceğe itiyor” ifadelerini kullandı.
DERİN UZAY İÇİN KAPILAR
CNTR’nin sağladığı yüksek itiş gücü, yalnızca Mars’a değil, Satürn, Uranüs ve Neptün gibi uzak gezegenlere yapılacak bilimsel görevleri de hızlandırabilir. Ayrıca sistem, amonyak, metan, propan veya hidrazin gibi farklı yakıtlarla çalışabilecek. Bu özellik, asteroitlerden veya Kuiper Kuşağı nesnelerinden sağlanabilecek uzay kaynaklarının kullanılmasına olanak tanıyacak.
MÜHENDİSLİK ENGELLERİ
Ohio State ekibi, projenin önünde hâlâ kritik mühendislik engelleri bulunduğunu vurguladı. Bunlar arasında uranyum kaybını en aza indirmek, güvenli başlatma ve durdurma sağlamak ile motor arızalarını yönetmek öne çıkıyor. Wang, beş yıl içinde sistemin hazır hale getirilmesini umduklarını açıkladı. NASA, bu gelişmiş tahrik teknolojisinin ulusal önemi nedeniyle projeye hibe desteği veriyor.
