ABD Merkez Bankası’ndan (Fed) faiz indirim beklentisi güçlendi. Bu durumun yılın son çeyreğinde küresel likiditeyi artırarak risk iştahını canlandırması ve Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere sermaye girişini teşvik etmesi bekleniyor. Öte yandan, TCMB’nin bu ortamda aldığı 300 baz puanlık faiz indirimi kararı, enflasyondaki düşüş trendiyle uyumlu bir adım olarak değerlendiriliyor. Temmuz ayında aylık bazda yüzde 2.06 ile beklentilerin altında gelen ve yıllık bazda yüzde 33.52 ile 44 ayın en düşük seviyesine çekilen enflasyon verisi, TCMB’nin faiz indirim döngüsünü başlattığı yönündeki beklentileri güçlendirdi. Enflasyonun düşmesiyle faiz indirim alanının genişlemesi; hem TL’nin istikrarını destekleyecek hem de reel sektöre nefes aldıracak faiz indirim kararlarına kapı aralıyor. Merkez’in yıl sonuna kadarki bütün toplantılarında 250-300 baz puan civarında faiz indirim kararı alması bekleniyor.
REEL SEKTÖRE TEŞVİK ETKİSİ
Önümüzdeki 1 yılda Türkiye ekonomisi, küresel ve yerel faiz indirimlerinin yaratacağı olumlu konjonktürü, reel sektörün canlanması, krediye erişimin kolaylaşması ve ekonomik büyümenin hızlanması için değerlendirmeye hazırlanıyor.
Kademe kademe düşecek faiz oranları, reel sektör için kredi maliyetlerini azaltarak yatırımları ve üretimi teşvik edecek. Analistler, TCMB’nin faiz indirimlerinin özellikle KOBİ’ler için üretim ve istihdam artışı anlamına geldiğinin altını çizerek, işletmelerin daha uygun koşullarda krediye erişmesini sağlaması açısından önemli olduğunu vurguladı.
Bankaların ilerleyen süreçte kredi maliyetlerini düşürmesi başta inşaat, otomotiv ve imalat gibi sektörlerde canlılık getirecek ve yeni yatırım projelerinin sayısını yükseltecek.
KÜRESEL TALEP İHRACATA YARAYACAK
Özellikle Fed ve ECB gibi büyük merkez bankalarının faiz indirimleri ve sonrasında varlık alımlarını başlatması, küresel talebi canlandıracak. Küresel talepteki artış, Türkiye’nin Avrupa ve ABD pazarlarına ihracatını destekleyecek. Yurt içinde faiz indirimlerinin sağlayacağı maliyet avantajı, yurt dışı pazarda Türk firmalarının rekabet gücünü artıracak. Öte yandan, 2026 yılıyla beraber yabancı yatırımcıların Türkiye’deki altyapı projelerine ve reel sektöre ilgisini de artırması bekleniyor.
A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan
İNDİRİM DÖNGÜSÜ BAŞLADI
A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, Merkez Bankası’nın temmuz ayında 300 baz puanlık faiz indirimiyle yeni bir indirim döngüsü başlattığını belirtti. Doğan, yıl sonuna kadar düzenlenecek üç Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında da faiz indirimlerinin devam edeceğini öngördüklerini ifade ederek, toplamda 600 ila 900 baz puan arasında bir indirim beklediklerini söyledi.
Temmuz ayı enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Doğan, piyasada beklentilerin yüzde 2.5 seviyesinde olmasına rağmen açıklanan enflasyon oranının yüzde 2.06 ile beklentilerin altında gerçekleştiğini vurguladı.
BEKLENTİ 700 BAZ PUAN
Doğan, “Merkez Bankası, son PPK toplantısında ay bazında geçici bir enflasyon artışı beklediğini belirtmişti. Ancak beklentilerin altında gelen bu rakam, faiz indirimlerinin devam edeceği algısını güçlendirdi. Bu doğrultuda, yıl sonuna kadar en az 700 baz puanlık bir faiz indirimi öngörüyoruz” dedi.
Bu durumun piyasalara etkilerine de değinen Doğan, faiz indirimlerinin borsa üzerinde olumlu yansımalar yaratacağını ve endeksin yıl sonuna kadar 12 bin 500 puan seviyesine ulaşabileceğini tahmin ettiklerini belirtti. Ancak, eylül ayında enflasyonun yanı sıra siyasi gelişmelerin de yakından takip edileceğini vurguladı.
REEL DEĞERLENME SÜRECİ
Döviz kurları hakkında ise yukarı yönlü beklentilere ihtiyatlı bir yaklaşım sergilediklerini ifade eden Doğan, “Hem Fed’in olası faiz indirimleri hem de Türkiye’de enflasyonla mücadele kapsamında TL’nin reel değerlenme süreci, kurlarda yukarı yönlü hareketlerin sınırlı kalacağına işaret ediyor. Merkez Bankası’nın fiyat istikrarına vurgu yaparak TL’nin reel değerlenme sürecini destekleyeceğini belirtmesi, kurlarda sert yükselişler görme olasılığını azaltıyor. Yılın geri kalanında kurların enflasyonun altında bir artış göstereceğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
İNDİRİM İHTİMALİ YÜZDE 90
Gedik Yatırım-Yatırım Danışmanlığı Müdür Yardımcısı Onurcan Bal ise ABD’de açıklanan tarım dışı istihdam verilerinin beklentilerin altında kalması ve önceki ayın verilerinin ciddi şekilde aşağı yönlü revize edilmesiyle ABD Merkez Bankası’nın (Fed) eylül ayında faiz indirimine gidebileceği beklentisinin güçlendiğini belirtti. Bal, “Geçen ay 140 bin olarak açıklanan veri 14 bine revize edildi. Son veriler de beklentileri karşılamadı. Bu gelişmelerle Fed’in eylül ayı faiz indirimi ihtimali yüzde 40’tan yüzde 90’a yükseldi. Bu yıl toplam 50 baz puanlık iki faiz indirimi öngörüyoruz” dedi.
FON AKIŞI SÜRECEK
Türk Lirası ve piyasalarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Bal, küresel risk iştahındaki iyileşmenin ve tarife anlaşmalarının belirsizlikleri azaltmasıyla gelişmekte olan ülkelere fon akışının devam edebileceğini söyledi. Bal, “Yılın ilk çeyreğinde tarife belirsizlikleri nedeniyle fon çıkışları yaşanmıştı. Türkiye de bundan etkilendi. Yeni bir risk başlığı ortaya çıkmazsa, fon akışının sürmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Merkez Bankası’nın enflasyondaki düşüşle birlikte faiz indirimine geçtiğini vurgulayan Bal, reel faizin korunacağını ifade etti. Bal, “Politika faizi enflasyonun üzerinde kalacak, ancak enflasyon düştükçe faiz de belirli bir bant içinde indirilecek. Bu nedenle bu yıl TL’de önemli bir reel değer bekle- miyoruz” dedi.
Gedik Yatırım-Yatırım Danışmanlığı Müdür Yardımcısı Onurcan Bal
YABANCI İLGİSİ ARTABİLİR
Gedik Yatırım-Yatırım Danışmanlığı Müdür Yardımcısı Onurcan Bal, Merkez Bankası’nın faiz indirim döngüsüne yeniden başlamasının yabancı yatırımcı ilgisini olumlu etkilediğini belirterek, “Nisan ortasından itibaren yabancı yatırımcının hisse senedi piyasasında net alıma geçtiğini görüyoruz. Ekstra bir risk başlığı ortaya çıkmazsa, bu eğilimin devamını bekliyoruz” diye ekledi.
BİST100’ün yılın ilk yarısında zayıf bir performans sergilediğini, ancak haziran ve temmuz aylarında toparlanma sinyalleri verdiğini kaydeden Bal, “Endekste önemli bir iskonto oluştu. Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine devam etmesi halinde yılın ikinci yarısında endekste olumlu bir seyir bekliyoruz. Bankacılık, holding ve sanayi sektörleri temmuzda yükselişe katıldı. Faiz indirim döngüsü devam ederse endekse ilgi artacaktır” dedi.
Faiz indirimlerinin borsa için olumlu olduğunu vurgulayan Bal, özellikle bankacılık ve gayrimenkul yatırım ortaklıklarının (GYO) toparlanma gösterdiğini ve orta vadede potansiyel sunduğunu ifade etti. Ayrıca Bal, iskontolu olan holding, havacılık, gıda perakende ve telekom sektörlerinin model portföylerde yer aldığını belirtti. Bal, “Önümüzdeki dönemde varlık çeşitlendirmesi önem taşıyor. Bu sektörler, orta vadede potansiyel sunmaya devam edecek” diyerek sözlerini tamamladı.