tatil-sepeti

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) mayıs ayı olağan Meclis toplantısına konuk oldu. Oda yönetimi ve üyeleri ile bir araya gelen Bakan Akdağ, Meclis toplantısında İTO üyelerine seslendi. Bakan Akdağ, ekonomi ve sağlık arasındaki ilişki, sağlıkta yeni dönemle ilgili açıklamalarda bulundu.

BÜYÜME VE SAĞLIK

Bir ülkenin büyümesi ile sağlık arasındaki ilişki hakkında Dünya Bankası’nın yaptığı araştırmaya da değinen Bakan Akdağ, şöyle konuştu: “Dünya Bankası meşhur Lancet Komisyonu’na 1993’te bir araştırma yaptırmıştı; ‘Acaba bir ülkede sağlığa harcanan para, o ülkenin gelişmesine ne kadar katkı veriyor?’ diye. Bu araştırmayı 2013’te tekrarladılar ve çok enteresan bir sonuç çıktı. İçinde iktisatçıların ve her alanda yetkin insanların olduğu bir komisyon bu. 1993-2013 arasında gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümesinin yüzde 24’ü, sağlık harcamaları ile gerçekleşmiş. Komisyon net olarak şunu tespit etti. Bu ülkeler sağlığa harcama yaparken gelişmişler. Sağlığa harcanan para tıpkı eğitime ayrılan bütçe gibi ekonominize katkı sağlar.”

HAREKET EDİN

Yeni dönemdeki sağlık politikasına dair ipuçları veren Bakan Akdağ, obezite, hareketsiz yaşam ve sigara kullanımına dikkat çekerek, uyarılarda bulundu. Sağlık okur-yazarlığını artıracaklarını anlatan Bakan Akdağ, “Bakın üç kelime söylüyorum. Şişmanlık, hareketsizlik ve sigara kullanımı. Ben de obez, fazla kilolu sınırındayım. Türkiye’de üç kişiden bir kişi obez çıkıyor, üç kişiden biri fazla kilolu çıkıyor, üç kişiden sadece bir kişi normal çıkıyor. 1998’de erişkinlerde şeker hastalığı oranı yüzde 8’di, 2008’de yüzde 13’e çıktı. Bu sene araştırma yapıyoruz, ne çıkacağı belli değil. Sağlıklı yaşam için formül çok basit. Sigara içiyorsanız sigarayı bırakın, fazla kilonuz varsa verin, hareket etmiyorsanız hareket etmeye başlayın” diye konuştu.

TIBBİ MALZEME VE İLAÇ

Yeni dönemde sağlıklı hayatı teşvik edecek yeni tedbirler aldıklarının altını çizen Akdağ, şunları söyledi: “Bu piyasaya yeni işler de çıkarıyor. Türkiye’de bine yakın sağlıklı yaşam merkezi yapacağız. Bunların inşaatları var, ekipmanları var.
Aile sağlığı merkezlerimizin hem sayılarını artırıyoruz hem büyük kısmını yeniliyoruz. Tahminen, önümüzde 2-3 milyar liralık bir yatırım anlamına geliyor. Şehir hastaneleri yepyeni yatırımlar. Söylediğimiz yerlileştirme programları, Türkiye’de özellikle tıbbi malzeme sektörüyle, ilaçla uğraşanlar için yeni fırsatlar ortaya koymuş oluyor.”

‘BÜKEMEDİĞİN ELİ SIK’

Ekonomide bir bahar havasını hissetmeye başladıklarını ifade eden Bakan Akdağ, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerinde de Avrupa ile ilişkilerinde de benzer bir havanın gelişeceğine inandığını söyledi.

AB-Türkiye ilişkilerine değinen Bakan Akdağ, “Türkçemizde ‘bükemediğin bileği öp’ diye bir söz var. Uluslararası ilişkiler için belki öpmek değil ama ‘bükemediğin eli sık’ diye bir tabir kullanabiliriz. AB’deki birçok ülke, aslında kendi menfaatleriyle çatıştığını düşündükleri, Türkiye’nin hızlı kalkınması, gelişmesi ve huzuru açısından yeni dönemin Türkiye’nin lehine olacağını gördüler ve hiç beklenmedik biçimde, bu meselede taraf oldular. Türkiye’nin baş ağrısı olan terör meselesinde, Avrupalı ülkelerin çeşitli terör örgütlerine kucak açması çok manidar. PKK, senelerdir Avrupa’da yerleşmiş durumda. 15 Temmuz’dan sonra kaçan ya da öncesinde yurt dışında olan FETÖ’cülerin de koruyucusu kesildiler. Şimdi 249 şehidimizin evlerinde sanki bir mağduriyet yokmuş, hâlâ aralarında hastanede yatanların olduğu 2 bin 193 gazimizin bir mağduriyeti yokmuş gibi bir mağduriyet edebiyatı çıkarıyorlar. Gezi olaylarında Türkiye’nin bileğini bükmeye çalıştılar, 17-25 Aralık’la bükmeye çalıştılar. Nihayetinde 15 Temmuz’da nihai darbeyi kendilerince indirmeye çalıştılar. Gelip, paşa paşa bükemedikleri eli sıkacaklar. Türkiye bilek güreşinde eli yere yapıştırılmış bir ülke değil, bundan sonra da olmayacak” diye konuştu.

ERZURUM’A YATIRIM YAPIN

İTO eski Meclis üyesi ve Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, “Türkiye’nin önünü açan, Türkiye’yi gelişmiş ilk 20 ülke arasına getiren İTO’da Meclis üyesi olarak görev yapmış olmaktan gurur duyuyorum. Şimdi, kadınların ticaret hayatında tutunmalarının önündeki engelleri kaldırmak için ağabeylik yapan İTO Meclis üyelerini, Erzurum’a yatırıma davet ediyorum. Kentin kalkınması için destek verin” dedi.

BAKAN AKDAĞ SORULARI YANITLADI

  • Kamu ihalelerinde bazen malzemeyi kullanacak kişilerin tanımlamalarını, bazen de belli bir tarafa meyilli şartnamelerle nasıl mücadele edeceğimizi konuşuyoruz. Merkezi standartlarla devam edeceğiz.
  • Bakanlık hastanelerinde ileri tetkikler açısından ciddi bekleme süreleri yok. Üniversite hastaneleri, fakültelere ait olduğu için işletme sistemleri farklı.
  • Kamu hastaneleri ile iş yapanlar 150-180 günde ödemesini alır. Bazen bu sürenin üzerine çıkabiliyoruz. 250 günde ödemesini alamayan varsa bizzat benim haberim olsun, bana ulaştırın.
  • İşyeri hekimi, çalışanların doktoru değil, güvenliği için. Soysal güvenlik için bir işyeri hekimi başına düşen işçi sayısı artmalı.
  • Yeni dönemde sağlıklı yaşam için çalışacağız. Yanıltıcı bilgiler nedeniyle sayısız internet sitesi ve TV kanalı kapattık.
  • Hileli, hormonlu ürünlerle ilgili kanunlar var. Bakanlığın engel olmadığı ürünleri afiyetle yiyebilirsiniz.
  • Meslek hastanelerindeki doktorların verdiği ‘hafif iş’ raporunu kaldıralım. Hekimden hafif işin tanımlamasını isteyelim.
  • Bazı hekimlerin mükerrer istirahat raporu vermesi ile ilgili 184’ü arayın.
  • Koruyucu hekimlik açısından yeni bir dönem başlatacağız.
  • Alternatif tıp ve geleneksel tıp mevzuatı hazırladık. Biri ‘her derde deva karışım’ ile çıkınca, ‘ispatla’ diyoruz. İnsana zarar vermediğinin gösterilmesini istiyoruz.
  • İlaçta karekod sisteminin dünyada eşi yok. Piyasadaki her kutu ilacın o anda nerede olduğunu biliyoruz.
  • Orta halli ve daha alt gruplardaki vatandaşın hizmet alacağı bir sistem oluşturmaya çalışıyoruz.
  • Kapalı mekânlarda sigara içtirmeyeceğiz, ciddi cezalar uygulayacağız.
  • Özel sektörden aldığımız hizmeti öğrenmek için dünya Türkiye’ye geliyor.
  • İş kazalarında avukatların hastanelerden raporları kanunsuz temin etmesi insan haklarına aykırı.
  • Göçmen sağlığı merkezleri inşa ediyoruz. Buralarda eğitim verdiğimiz Suriyeli doktor ve hemşireler hizmete başlayacak.
  • Yerli tıbbi cihaz üretimini ve kullanılmasını teşvik ediyoruz. Yerlileştirmeyi geliştirdikçe yerli üretime döneceğiz. Yüksek teknolojili cihaz tüketiminde küçük ve orta ölçekli cihazlar açısından piyasa çok büyük. Diğerinin beş katı. Yerlileştirmede bunun üzerine odaklanıyoruz.
  • Evde ve hastanede, hasta ve yaşlı bakımını geliştiriyoruz.
  • 2017 sonuna kadar Bakanlık, 4 bin yataklı şehir hastanelerini devreye sokacak. Kamu hastaneleri mükemmel olacak.
  • Özel hastanelerin aldığı farklar için özel sektörle SGK’ya gidip fiyatları düzeltelim.
  • Sağlıklı yaşam merkezleri ile hizmet satın aldığımız diyetisyen sayısı artacak.
  • Helal gıda Türkiye için büyük fırsat, bu alana önem vermeliyiz.

15 Mayıs 2017 Pazartesi

Etiketler : Gündem