OECD'nin İstihdam Görünümü 2025 Raporu'na göre, birçok OECD ülkesinde iş gücüne katılım rekor seviyelere ulaşırken, işsizlik oranları da tarihsel olarak düşük seviyelerde bulunuyor.
OECD ülkelerinde istihdam Mayıs 2025 itibarıyla 668 milyon kişiye ulaştı. İstihdamın 2025'te yıllık bazda yüzde 1,1 ve 2026'da yüzde 0,7 büyüyeceği tahmin ediliyor. OECD genelinde işsizlik Mayıs 2025 itibarıyla yüzde 4,9 seviyesinde bulunurken, bu oranın da 2026 boyunca benzer seviyelerde kalması bekleniyor.
Mevcut tablo, OECD ülkelerindeki iş gücü piyasalarının halen dirençli olduğuna işaret ediyor. Ancak, jeopolitik gelişmeler ve ticaret politikalarındaki belirsizliklerin ekonomik faaliyetleri zayıflatmasıyla iş gücü piyasalarında yavaşlama sinyalleri görünüyor.
Aynı zamanda doğum oranlarındaki düşüş ve yaşam süresindeki artışın ekonomik büyüme ve istihdam üzerindeki etkilerinin de incelendiği rapora göre, 2060'a kadar OECD ülkelerinde çalışma çağındaki nüfusun yüzde 8 azalacağı, emeklilik ve sağlık harcamaları nedeniyle kamu harcamalarının artacağı öngörülüyor.
OECD'nin projeksiyonları, OECD ülkelerinin 4'te 1'indeki çalışma çağındaki nüfusun 2060'a kadar yüzde 30'dan fazla azalacağını gösteriyor.
65 yaş üstü nüfusun çalışma çağındaki nüfusa oranının 1980'deki yüzde 19 ve 2023'teki yüzde 31 seviyesine göre 2060'ta yüzde 52'ye çıkacağı tahmin ediliyor.
OECD, gerekli politika adımlarının atılmaması halinde kişi başına düşen Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) büyümesinde yüzde 40'a varan yavaşlama görülebileceği uyarısında bulunuyor.
Rapora ilişkin değerlendirmede bulunan OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann, OECD ülkelerinde istihdam oranlarının geçen yıl yüzde 72,1 seviyesine ulaştığını belirterek, "Bu oran en az 2005'ten bu yana görülen en yüksek seviye. Ancak, nüfus yaşlanması ciddi iş gücü açıkları ve mali baskılara yol açacak. Tahminlerimize göre, 2060'a kadar çalışma çağındaki nüfus yüzde 8 azalacak, emeklilik ve sağlık harcamaları ise GSYH’nin yüzde 3’ü oranında artacak." ifadelerini kullandı.
Bu duruma karşı, yaşlı çalışanlar için istihdam olanaklarını artıran, kadınlar ve gençlerin iş gücü potansiyelini açığa çıkaran ve üretkenlik artışını teşvik eden politikaların kararlılıkla hayata geçirilmesi gerektiğini kaydeden Cormann, özellikle çalışanların yapay zeka gibi yeni teknolojilerden faydalanabilmeleri için doğru becerilere sahip olmalarının şart olduğunu vurguladı.