tatil-sepeti

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, önümüzdeki dönemde Türkiye’ye doğrudan yatırım yapma anlamında Avrupalı firmalardan ziyade Çinli firmaların öne çıkacağını belirterek, “Çok netleşmediği için isim veremiyorum ama birkaç yatırım daha öngörüyoruz” dedi.


Türkiye’ye ilk 6 ayda çok ciddi miktarda fon girişi olduğunu belirten Avdagiç, “Bu fon, misafir para. Misafir para, her misafir gibi günü geldiğinde kalkar gider. Halbuki biz misafir para yerine sürdürülebilir ihracata yani kendi kazancımıza daha fazla ağırlık vermeliyiz” diye konuştu. 

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, yılın ilk 6 ayındaki gelişmeler ile İstanbul iş dünyasının ikinci yarıya ilişkin beklentilerini değerlendirdi. 

 

Mevcut durumda küresel anlamda süregelen risklere işaret eden Avdagiç,  jeopolitik belirsizliklerin ekonomiyi etkilediğini ve dış konjonktürde şu anda Türkiye’nin yol haritasını çok belirgin şekilde etkileyecek büyük bir olay görmediklerini kaydetti.


Doğrudan yabancı yatırımların önemine dikkati çeken Avdagiç, bu kapsamda Çinli elektrikli araç üreticisi BYD’nin 1 milyar dolarlık yatırımının fevkalade bir iş olduğunu söyledi. Avdagiç, şöyle konuştu: “Türkiye’de otomotiv alanında uzun zamandır bir greenfield yatırım yoktu, yeni bir marka yatırımı yoktu. Son 20 yılda sıfır otomotiv yatırımı olarak Togg dışında bir yatırım olmadı. Mevcut firmaların yatırımları oldu ama ilk defa bir yabancı yatırımcı otomotiv ana sanayisinde uzun zamandan sonra böyle bir karar aldı. 


Son dönemde ABD’nin de Avrupa’nın da gündeme getirdiği bir yaklaşım var. Birtakım dengeleyici vergilerle Çinli firmaları kendi bölgelerine yatırım yapmaya zorlamak. Türkiye, bu konuda öncü bir süreç yürüttü. BYD’nin kuracağı otomobil fabrikası kıvanç verici.”

 

ÇİN’İN YATIRIMLARI SÜRECEK

 

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, yabancı yatırımlar konusuna dikkati çekerek, birkaç Çinli firmanın hızla Türkiye’de doğrudan yatırıma gelebileceğini düşündüğünü ifade etti. Avdagiç, “Bu otomotiv olabilir, beyaz eşya olabilir, bu sektörlere hizmet eden tedarik sanayi olabilir. Teknolojik, ev ve ev içi elektroniği diyelim, bu alanlarda onların çok kuvvetli markaları var. Dolayısıyla Türkiye ve Türkiye üzerinden AB, daha cazip bir noktada olabilir. Önümüzdeki dönemde Avrupalı firmalardan ziyade Çinli firmaların doğrudan yatırım yapma anlamında öne çıkacağını düşünüyorum. Çok netleşmediği için isim veremiyorum ama birkaç yatırım daha öngörüyoruz” şeklinde konuştu.

 

EYT SÜRECİ BİTMEDİ

 

Avdagiç, yılın ilk 6 ayında önemli artılar ve başarılar elde edildiğini, geçen yıla göre cari açıkta bir dengelenme olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Geçen sene enflasyonla mücadele programına rağmen bazı süreçler devreye girdi, EYT devreye alındı. Öte yandan, bu kapsamda emekli olanlara ödenen paralarla piyasaya çok ciddi bir nakit ve çok ciddi bir alım gücü girdi. Şirketlerden, rutin dışında birden büyük bir kaynak emekli olanlara aktarıldı. Ana kitle EYT’den emekli oldu. 


Ancak Türkiye’nin normal emekli sayısının iki katı kadar da her ay EYT’den emekli olmaya devam ediyor. EYT süreci henüz bitmedi. Birkaç sene daha sürecek. Dolayısıyla piyasaya ilave bir nakit girişi olarak önümüzde durmaya devam edecek. Burada hane halkının enflasyon beklentisinin Merkez Bankası’nın enflasyon beklentisiyle örtüştüğü günü yakalamak çok önemli. Kamunun öngörüsüyle halkın öngörüleri örtüştüğü anda biz enflasyonda çok daha hızlı adım atabiliriz.”

 

ENFLASYONLA MÜCADELE

 

Avdagiç, enflasyonda temmuz ve ağustosta baz etkisiyle çok hızlı bir düşüş olacağını ifade ederek, bunun dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. İTO olarak enflasyonda aylık artış trendini takip ettiklerini anlatan Avdagiç, “Aylık ne kadar artıyor ve bunun yıllık kümülatifi ne kadar olacak? Dolayısıyla şu anda enflasyonla mücadele devam ediyor. Biz enflasyonla mücadelenin diğer tüm unsurları da dikkate alarak devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Enflasyonla mücadelenin sonunda oluşacak yükü de hasarı da minimize edecek bir yaklaşım sergilememiz gerekiyor” dedi. 

 

TURİST SAYISI MEMNUN EDİCİ

 

İstanbul’a gelen turist sayısına değinen Avdagiç, kentte ilk 6 ayın iyi geçtiğini söyledi. İstanbul’da otel fiyatlarında ve doluluklarında çok rahatsız edici bir durumun söz konusu olmadığını dile getiren Avdagiç, “Bütün maliyet artışlarına rağmen turistleri muhafaza etmek için döviz bazında fiyat düşürmeyle karşı karşıya kaldık. Yılın ikinci yarısına yönelik, eğer makro süreçte bir sıkıntı yaşamazsak İstanbul’un bu seneyi geçen seneki rakamlara benzer bir şekilde kapatılabileceğini öngörüyoruz” dedi.

 

HER MİSAFİR, GÜNÜ GELDİĞİNDE GİDER

 

“Türkiye, ihracatı gelecek dönemde de en öncelikli konu olarak gündemde tutmalı” diyen Avdagiç, yılın ilk 6 ayında çok ciddi miktarda dışarıdan fon girişi olduğuna dikkati çekti. Bu fonun ‘misafir para’ olduğunu belirten Avdagiç, şöyle devam etti: “Dolayısıyla misafir para, her misafir gibi günü geldiğinde kalkar gider. Halbuki biz misafir para yerine sürdürülebilir ihracata yani kendi kazancımıza daha fazla ağırlık vermeliyiz. Biz misafir parayla finansal dengelerimizi belli bir noktaya getirme konusunda önemli başarılar elde ettik. Bu, elbette çok değerli. 

 

CDS’lerde ciddi düşüş oldu, artık kalıcı bir şekilde 300’lerin altına geriledik. Tabii bizim beklentimiz 150’lere kadar gerilemesi. Yılın ikinci yarısında ise altını çizdiğimiz en önemli konu ihracat. Şu anda bize göre Türkiye’nin önümüzdeki dönemde en fazla üzerinde durması gereken konu, ihracatın sürdürülebilirliği ve seviyesinin muhafazası. Özellikle şu anda konfeksiyon, hazır giyim, ayakkabı, deri gibi hızlı tüketim sezonluk ürünlerde daralma emarelerini görüyoruz. 

 

İhracat orta ve uzun vadeli bir iş. Siz çok uzun vadede müşteriyle ilgileniyorsunuz, bununla ilgili üretim bantlarınızı kuruyorsunuz, ihracatınızı devam ettiriyorsunuz. Yıl başında bu makas açılmaya başladığından itibaren söylüyoruz ki, döviz kuruyla enflasyon arasındaki korelasyon kaybolmamalı. Bu korelasyonu kaybettiğiniz anda kısa vadede kuru baskılarsınız, dışarıdan fon getirirsiniz, resim o anda güzel gözükür.”Avdagiç, ihracatı önceleyen politikaya daha fazla ağırlık verilmesinin yararlı olacağına işaret ederek, yılın ikinci yarısı için bu konuda önemli beklentileri olduğunu söyledi.

23 Temmuz 2024 Salı