Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye'nin ilk 6 aydaki toplam ihracatı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2 artarak 125 milyar 446 dolar oldu.
Bu dönemde, meyve ve sebze mamulleri sektörü ihracatı dalgalı bir seyir izledi. Sektör ocakta 232 milyon 816 bin dolar, şubatta 234 milyon 779 bin dolar, martta 241 milyon 58 bin dolar, nisanda 201 milyon 205 bin dolar, mayısta 218 milyon 99 bin dolar ve haziranda 164 milyon 680 bin dolarlık dış satım yaptı.
Sektörün ihracatı ocak-haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artarak 1 milyar 73 milyon 128 bin dolardan 1 milyar 292 milyon 637 bin dolara yükseldi.
İhracatta ilk sırada 208 milyon 766 bin dolarla ABD yer aldı. Bu ülkeyi 176 milyon 380 bin dolarla Almanya, 89 milyon 112 bin dolarla Birleşik Krallık, 79 milyon 521 bin dolarla Hollanda ve 72 milyon 92 bin dolarla Irak izledi.
Meyve ve sebze mamulleri sektörünün ocak-haziran döneminde gerçekleştirdiği ihracatta iller düzeyinde İstanbul ilk sırada yer aldı. İstanbul'dan yapılan 364 milyon 363 bin dolarlık dış satım, sektörün toplam ihracatının yaklaşık yüzde 28'ine karşılık geldi.
İstanbul'u 251 milyon 789 bin dolarla İzmir, 95 milyon 32 bin dolarla Gaziantep, 92 milyon 894 bin dolarla Manisa ve 91 milyon 688 bin dolarla Bursa takip etti.
Söz konusu dönemde ihracatını oransal olarak en çok artıran il ise Elazığ oldu. Elazığ, bu ürünlerdeki ihracatını yüzde 8 bin 870 artırarak 152 bin dolara yükseltti.
TİM Meyve Sebze Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin meyve ve sebze mamulleri ürünlerinin kalite bakımından diğer ülkelere göre daha kuvvetli olduğunu belirtti.
İklim krizi nedeniyle dünyada hasat dönemlerinin değiştiğine dikkati çeken Mutlu, "Küresel anlamda hasat miktarlarında düşüş var. Bizim de bu dönemde ürün planlamasını doğru yapmamız gerekiyor. Bu anlamda ülkemiz doğru politikalarla avantajlı döneme girebilir." değerlendirmesinde bulundu.
Mutlu, salgın sonrasında tüketici davranışlarının değişmeye başladığına işaret ederek, insanların besin değeri yüksek, doğal gıda ürünlerine olan ilgisinin daha da arttığını söyledi.
Türkiye'nin hem hammadde hem de fabrika teknolojileri nedeniyle önemli bir üretim merkezi haline geldiğini aktaran Mutlu, "Potansiyelimiz çok yüksek ancak bazı kotalar nedeniyle hedeflediğimiz rakamlara gelemedik. Meyve ve sebze bakımından tercih edilen ülke durumundayız, ayrıca teknik ekipman ve donanım konusunda da dünyanın sayılı fabrikaları arasında yer alıyoruz. Üretmeye ve ihracat yapmaya devam edeceğiz." diye konuştu.