Mercedes-Benz, aerodinamiği neredeyse bir asırlık birikimle mühendisliğinin odağına yerleştiriyor. 1930’larda Wunibald Kamm’ın ‘Kammback’ yaklaşımından 1943’te açılan ilk tam boyutlu rüzgar tüneline uzanan yolculuk, 1979 petrol krizi sonrası verimlilik hedefleriyle ivme kazandı. Bu çizgi S-Serisi W126 (Cd 0,36) ve E-Serisi W124 (Cd 0,29) ile somutlaştı; 2014’te CLA Coupé (Cd 0,22) ve elektriklide EQS (Cd 0,20) çıtayı aşağı çekti. Marka, teorik çerçeveyi sayılarla da netleştiriyor: Cd’de 0,01’lik düşüş ≈ menzilde yüzde 2,5 artış. Yıllık 15.300 km yapan kullanıcı için bu, yaklaşık 370 km ek yol demek.
YENİ CLA’DA AKIŞ KONTROLÜ
EQ teknolojili yeni elektrikli CLA, Cd 0,21 değerine yeniden şekillendirilmiş, çift renkli tam kaplamalı aerodinamik jantlar, korumalı süspansiyon kollarıyla neredeyse tamamen kaplı alt gövde ve iyileştirilmiş contalar sayesinde ulaşıyor. Alt gövde felsefesi, EQS ve EQE’deki kapsamlı kaplama anlayışını temel alıyor. Mercedes’in vizyon tarafında ise VISION EQXX konsepti Cd 0,17 ile yol rüzgarını adeta ‘kesiyor’; araştırma hattında IAA 2015 (Cd 0,19) ve AMG GT XX’in ‘kabloyla aerodinamik’ plazma çözümü sınırları zorluyor.
SESSİZLİĞİN MÜHENDİSLİĞİ
Kabindeki dinginlik, aerodinamik kadar aeroakustiğin de konusu. Sindelfingen aeroakustik tünelinde, 350 mikrofon A sütunları ve aynalar çevresindeki rüzgar kaynaklı gürültüyü haritalıyor; CFD simülasyonları ile tam ölçekli modeller birlikte kullanılıyor. İnsan algısı, kulak yerleşimini taklit eden iki kulaklı yapay kafalar üzerinden ses yüksekliği ve keskinlik gibi psikoakustik metriklerle değerlendiriliyor. Hedef: yüksek hızda dahi düşük akustik iz, daha rahat bir kabin.
GÖRÜŞ VE GÜVENLİK
Aerodinamik, sadece menzil ve sessizlik değil, görüş güvenliği de sağlıyor. Untertürkheim rüzgar tünelinde floresan sıvılar ile yağmur ve yol sıçramalarının gövde üzerindeki akışı izleniyor; A sütunu, ayna ve conta detayları buna göre optimize ediliyor. Böylece kritik görüş alanları açık tutuluyor, silecek performansı gerçek koşullara yakın ortamda ölçülüyor.
LABORATUVAR HIZI, YOL GERÇEĞİ
2013’ten beri görev yapan Sindelfingen aeroakustik rüzgar tüneli, 265 km/s’ye kadar hızları simüle ediyor. Yüklerin koşu bandı terazisiyle hassas ölçümü yapılırken, yoğun prob ağı akış alanını tarıyor; yüksek verimli üfleyici hava sirkülasyonunu sağlıyor. İki iklim kontrollü tünel, prototip testlerinde -40°C ile 60°C aralığını yeniden oluşturuyor. Untertürkheim ‘Büyük Rüzgar Tüneli’ ise otomotiv dışı büyük projelerden (kızaklar, stadyum çatıları) gelen talepleri de karşılıyor. ‘Tanja’ aeroakustik mankeni ve 64 mikrofonlu diziler gibi donanımlar, hem verimlilik hem kabin konforu hedeflerine veri sağlıyor.
TARİHTEN REKORLARA
Markanın arşivinde, aerodinamiğin performans ve verimliliğe etkisini kanıtlayan örnekler var: 1938 W125 ‘Streamliner’ ile 268 mil/s (431 km/s); 1978 C111-III dizel ile Cd 0,18 ve dokuz dünya rekoru. Bu miras, bugün VISION EQXX (0,17) ve yeni elektrikli CLA (0,21) ile seri üretime yakın çözümlere aktarılıyor.