Dibeybe, 9 Ocak'ta gerçekleştirilen Hükümet Yakıt Komitesi Toplantısı'nda "hükümetin yakıt sübvansiyonlarını kaldırma kararı aldığını ve bu durumun kaçınılmaz olduğunu" söyledi.
Ancak halkın öfkesi ve siyasi eleştirilerin ardından Dibeybe, "her türlü önlemin onaylanmasının halkın kabulüne bağlı olduğunu ve bunların mali getirisinin doğrudan vatandaşların cebine gireceği" yönünde açıklama yaptı.
Dibeybe, "(Akaryakıt) kaçakçılarının ve müttefiklerinin çıkarlarından uzak, vatandaşın destek hakkını güvence altına alan bir formüle ulaşmak için akaryakıt sübvansiyonları ve alternatifleri konusunda kamuoyu ve uzmanlar düzeyinde tartışmaların devam ettiğinden emin olun." ifadelerini kullandı.
Libyalı uzmanlar, hükümetin akaryakıttan devlet desteğini kaldırma kararı ve muhtemel zorluklarını AA muhabirine değerlendirdi.
"HÜKÜMETLER LİBYA TOPRAKLARININ TAMAMI ÜZERİNDE KONTROL SAHİBİ DEĞİL"
Beyda kentindeki Muhammed bin Ali Es-Senusi Üniversitesi Ekonomi Profesörü Emced el-Kanduli, "Ülkede birlik hükümetinin bulunmaması ve iki hükümetin de Libya topraklarının tamamı üzerinde kontrol sahibi olmaması, akaryakıt sübvansiyonlarını kaldırma kararının karşılaşabileceği en önemli zorluklardan biri olacak." dedi.
Ülkenin gemi, tren ve halk otobüsleri gibi toplu taşıma araçlarına sahip olmadığına dikkati çeken Kanduli, özel ulaşımın alternatiflerinin olmayışından kaynaklanan zorluklar bulunduğunu kaydetti.
Kanduli, "Hem insanların hem malların taşınmasında tüm Libyalılar kendi arabalarına bağımlı." diye konuştu.
Son zamanlarda halkın öfkeli olduğunu vurgulayan Kanduli, bunun "hükümetin sübvansiyonları kaldırma programıyla ilgili vizyonunun net olmayışından ve plan üzerinde çalışılmamış olmasından" kaynaklandığını savundu.
Libyalı akademisyen, şunları kaydetti: "Konu, Ekonomi Bakanlığı, Ulusal Petrol Şirketi, Maliye Bakanlığı gibi uzmanlara, Libya üniversitelerindeki öğretim üyelerine, bu alandaki teknisyen ve profesyonellere emanet edilmedi. Bu karar alınmadan önce hükümet gözetiminde yoğun toplantılar ve çalıştaylar yapılmalıdır."
Libya'nın yakıt sübvansiyonlarını kaldırmaya gerçekten ciddi ihtiyacı olduğunu aktaran Kanduli, yakıt kaçakçılığının ülkede ciddi sorun haline geldiğini, Dibeybe hükümetinin akaryakıt kaçakçılığını sınırlayan ve engelleyen programlar geliştirmesi gerektiğini vurguladı.
Kanduli, sözlerine şöyle devam etti: "Sübvansiyonların kaldırılması kaçakçılık operasyonlarını sınırlayacaktır. Fiyat farkı olmayacağından akaryakıtın yurt dışına taşınmasının bir faydası da olmayacaktır. Hükümet dilerse bunu ilgili ülkelere makul fiyattan satabilir."
Libyalıların akaryakıt sübvansiyonlarının büyük bir kısmından yararlanmadığını söyleyen Kanduli, yabancılar ve gurbetçilerin Libyalıların zararına bu yardımlardan yararlandığını, bu nedenle yetkililerin daha fazla paranın israf edilmemesini önlemek için gerekli mekanizmaları devreye sokması gerektiğini belirtti.
Özel ulaşım araçlarına bağımlılığı azaltacak mekanizmalar oluşturulurken, devlet desteklerinin kademeli olarak kaldırılması gerektiğini savunan Kanduli, şehir içi ve dışı toplu taşımacılığın mümkün olan en kısa sürede etkinleştirilmesine odaklanılması, trenler, nakliye gemileri ve uçaklarla mal taşıma gibi vasıtaların aktif hale getirilmesinin atılacak adımlar arasında olabileceğine dikkati çekti.
Kanduli ayrıca, "ekonomiye ciddi zararlar vermesi nedeniyle akaryakıt kaçakçılarının hukuk ve devlet eliyle ortadan kaldırılmasına yönelik mekanizmalar oluşturulması ve hızlı adımlar atılması" çağrısında bulundu.
HALKIN TEPKİSİ, REFORMUN ÖNÜNDEKİ EN ÖNEMLİ ZORLUK
Libyalı siyasi analist Muhammed Mahfuz ise "Akaryakıttan devlet desteğini kaldırma veya değiştirme kararının uygulanmasında karşılaşılabilecek en önemli zorluk halkın tepkisi." ifadesini kullandı.
Mahfuz, "diğer bir zorluğun ise Libya yönetiminin ülke genelinde karar alma mekanizmalarını harekete geçirme becerisinde yattığına" işaret etti.
Sübvansiyonların kaldırılmasını "imkansız" olarak niteleyen Mahfuz, “bu durumun bölünmeyi derinleştireceği” değerlendirmesinde bulundu.
Ülkede yapılacak iyileştirmelerin yakıt israfının önüne geçmeyi amaçladığını söyleyen Mahfuz, "Libya'nın tükettiği yakıtın, nüfusu daha kalabalık olan ülkelerden çok daha fazla olduğunu, bu iyileştirmelerin yakıt israfını azaltmayı amaçladığını" vurguladı.
Mahfuz ayrıca "yönetim konusunda fikir ayrılıkları ve siyasi bölünme olduğu sürece herhangi bir ekonomik önlemin veya reformun hayata geçirilmesinin imkansız" olduğunu sözlerine ekledi.