Kültür Yolu’ndan yaratıcı ekonomiye destek

Bu yıl itibarıyla 20 şehre ulaşan Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin 2028’de 35 şehre yayılması hedefleniyor. Festival, bir yandan kültürel mirası yaşatırken, bir yandan da turizm, yerel kalkınma ve yaratıcı ekonomiyi destekliyor.

Giriş: 20.06.2025 - 11:04
Güncelleme: 20.06.2025 - 11:21
Kültür Yolu’ndan  yaratıcı ekonomiye destek

40 binden fazla sanatçı, 1.000’den fazla mekanda 6 bini aşkın etkinlikle ziyaretçilerini ağırlıyor. Şehirlerde ekonomik canlılık, istihdam ve kültürel diplomasi sağlıyor. Festival, aynı zamanda Avrupa Festivaller Birliği üyeliğiyle uluslararası bir marka haline geldi.

 


Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2021 yılında Beyoğlu’nda başlatılan Türkiye Kültür Yolu Festivali, kısa sürede Anadolu’nun dört bir yanına yayılarak kapsamlı bir kültür ve kalkınma projesine dönüştü. 2028 hedefiyle 35 şehre yayılması planlanan festivalin arka planında kültür diplomasisinden yaratıcı ekonomiye, turizmden yerel kalkınmaya uzanan çok boyutlu bir vizyon bulunuyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü ve Türkiye Kültür Yolu Festivali Genel Direktörü Selim Terzi, Türkiye’nin kültürel kalkınma vizyonunu İstanbul Ticaret’e anlattı. Beyoğlu’nda başlayan yolculuğun bugün 20 şehre yayılan dev bir festivale dönüştüğünü söyleyen Terzi, Kültür Yolu Festivali’nin ekonomik katkılarını, yerel kalkınmadaki rolünü ve sanatın birleştirici gücünü değerlendirdi.


Kültür Yolu’ndan  yaratıcı ekonomiye destek


HİKAYE BEYOĞLU’NDA BAŞLADI

Terzi, “Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy ile birlikte İstiklal Caddesi’nde yürürken bu mekanları daha geniş kitlelerle buluşturmanın yollarını konuştuk. Festival fikri de tam bu noktada Bakanımız tarafından ortaya atıldı. Böylece Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’ni gerçekleştirmiş olduk” dedi.

Hem yenilenmiş kültür merkezlerine hem de mevcut tesislere halkın ilgisini artırmak amacıyla belirli bir zaman dilimi boyunca yoğun etkinliklerin yer aldığı bir festival modelinin geliştirildiğini aktaran Terzi, “2021 yılında tek şehirle İstanbul’da, 80’den fazla mekânda 2 binden fazla sanatçının katılımıyla yaklaşık 400 etkinlikle yola çıktık. Bugün geldiğimiz noktada 40 binden fazla sanatçı, 1.000’den fazla mekan, 6 binden fazla etkinlik ve milyonlarca vatandaşımızla 8 aya yayılan bir festival gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.

 

HEDEF 2028’DE 35 ŞEHİR

Festivalin genişleme sürecinin belirli stratejik kriterler doğrultusunda titizlikle yürütüldüğünü ifade eden Terzi, şunları söyledi: “2021’de sadece İstanbul’la başlayan Türkiye Kültür Yolu Festivali, sonraki yıllarda kapsamını hızla artırarak 2022’de 5, 2023’te 11, 2024’te 16 ve 2025 itibarıyla Malatya, Manisa, Mardin ve Kayseri’nin katılımıyla 20 şehre ulaştı. 2028 yılına kadar her yıl 5 yeni şehir daha eklenerek 35 şehre ulaşılması hedefleniyor.”


Kültür Yolu’ndan  yaratıcı ekonomiye destek


TURİZMİ HAREKETLENDİRİYOR

Etkin tanıtım sürecinin doğrudan turizm hareketliliğini de tetiklediğini bildiren Terzi, şöyle konuştu: “Festival dönemlerinde şehirlerde büyük bir ziyaretçi artışı yaşanıyor. Sosyal medya başta olmak üzere çok kanallı tanıtım stratejileriyle bu hareketlilik destekleniyor. Sahadan birebir aldığımız geri bildirimler, şehir yöneticileri ve kanaat önderleriyle yaptığımız temaslar ve bilimsel araştırmalar gösteriyor ki, Türkiye Kültür Yolu Festivali, hem kültürel hem de ekonomik anlamda güçlü bir değer üretiyor.”  


KÜLTÜREL DİPLOMASİ

Kültür endüstrilerinin günümüz ekonomilerinde önemli bir yer edindiğine dikkat çeken Terzi, “Bu endüstrilerin temel taşı ise kuşkusuz sanatçılarımız. Türkiye Kültür Yolu Festivali, sanatın her dalına alan açan kapsayıcı yapısıyla bu endüstriyi doğrudan destekleyen bir platform işlevi görüyor” dedi.

Terzi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yerel sanatçılar için festival, sahneye çıkma, eserlerini sergileme, yeni kitlelere ulaşma ve farklı disiplinlerden sanatçılarla etkileşim kurma imkânı sunuyor. Aynı şekilde, ulusal ve uluslararası sanatçılar da festival sayesinde yeni şehirlerle tanışıyor, yerel kültürü deneyimliyor ve bu deneyimi kendi sanatlarına taşıyor. Bu karşılıklı etkileşim, sadece sanatsal üretimi değil, kültürel diplomasi ve şehirlerin tanıtımı açısından da büyük bir değer yaratıyor.”


ÇOK PAYDAŞLI KÜLTÜR VİZYONU

Festivalin uzun vadede sürdürülebilirliğini sağlamak için çok paydaşlı ve stratejik bir yaklaşımla hareket edildiğini bildiren Terzi, “Bu süreçte merkezi ve yerel yönetimler, özel sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları temel paydaşlarımızı oluşturuyor. Öte yandan, Türkiye Kültür Yolu Festivali artık uluslararası arenada da tanınan bir marka hâline geldi. Avrupa Festivaller Birliği üyeliğimiz, bunun en somut göstergelerinden biri” dedi.



Kültür Yolu’ndan  yaratıcı ekonomiye destek

SEZONLUK DEĞİL

 

Kültür Yolu Festivali’nin düzenlendiği şehirlerde sadece sanatsal değil, aynı zamanda ekonomik ve turistik canlılık da sağladığını bildiren Selim Terzi, “Bizim amacımız, burada kısa vadeli bir canlılık yaratmak değil. Türkiye’nin turizmini yılın 12 ayına yayma hedefimizle uyumlu olarak, bu festivaller aracılığıyla şehirlerin potansiyelini uzun vadeli bir şekilde değerlendirmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda, hem tanıtım faaliyetleri hem de altyapı yatırımları konusunda sürdürülebilirlik ilkesiyle hareket ediyoruz” açıklamasını yaptı.


İSTİHDAM OLANAKLARI  

Festivalin hazırlık, uygulama ve yürütme süreçlerinde birçok farklı alanda geçici ve kalıcı istihdam olanakları doğurduğunun altını çizen Selim Terzi, “Sahne ve teknik ekiplerden lojistiğe, tanıtım ve organizasyon personelinden güvenlik ve temizlik ekiplerine kadar çok sayıda sektörden insan bu süreçte görev alıyor” diye konuştu.


Kültür Yolu’ndan  yaratıcı ekonomiye destek


YEREL SANATÇILAR İÇİN VİTRİN

 

Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin, kültür ve sanatın her alanına dokunan kapsayıcı yapısıyla hem yerel sanatçılar için güçlü bir platform sunduğunu hem de kültürel mirasın yaşatılması ve geleceğe aktarılması adına önemli bir misyon üstlendiğini anlatan Selim Terzi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geleneksel el sanatlarından dijital sanatlara, müzikten tiyatroya, edebiyattan sinemaya kadar geniş bir sanat yelpazesi festival programlarında yer alıyor. Böylece farklı disiplinlerin bir arada görünür olması sağlanıyor.”

Yerel sanatçılar için festivalin adeta bir vitrin görevi gördüğünü vurgulayan Terzi, “Kendi şehirlerinde sahne alma, eserlerini sergileme ve başka şehirlerden ya da ülkelerden gelen sanatçılarla tanışma, etkileşim kurma fırsatı buluyorlar” dedi.