İTO Başkanı Şekib Avdagiç: Hedeflere uygun enflasyon süreci gelecek

Nisan ayı enflasyon rakamlarını değerlendiren İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "Yaza giriyoruz. Yazın özellikle bazı girdilerdeki artışlara bağlı olarak hedeflere uygun bir enflasyon süreci gelecektir" dedi.

Giriş: 05.05.2025 - 14:05
Güncelleme: 05.05.2025 - 14:39
İTO Başkanı Şekib Avdagiç: Hedeflere uygun enflasyon süreci gelecek

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, enflasyon rakamlarını BloombergHT canlı yayınında değerlendirdi. 


"ENFLASYON HEDEFLERİNE UYGUN BİR ENFLASYON SÜRECİ GELECEK"

Türkiye’deki son konjektörde meydana gelen bazı süreçler ve özellikle don olayına bağlı olarak, sebze meyve fiyatlarında bir artış olduğunu ifade eden Avdagiç, "Bu ay giyim ve ayakkabı sektöründe mevsim dönüşü olduğu için orada iki haneli bir artış var. En azından bizim enflasyonumuzda. Bu nisan ayı enflasyonun yüzde 3’ler mertebesinde ortaya çıkmasını sağladı. İnanıyorum ki bundan sonraki süreçte yaza geliyoruz. Yazın özellikle bazı girdilerdeki artışlara bağlı olarak hedeflere uygun bir enflasyon süreci gelecektir" dedi.


Turizminin birçok birleşeni olduğuna dikkat çeken Avdagiç, "Otelcilik tarafı bunun en önemli birleşeni. O şehre ulaşabilirlik ve ulaşım giderleri çok önemli birleşen. Ama şehre geldikten sonra artık iki önemli birleşen ortaya çıkıyor. Oradaki gastronomi fiyatları ve alışveriş fiyatlarının seviyesi. Dolayısıyla her iki konuda da bu avantajlı konumumuzu son dönemlerde yavaş kaybediyoruz. Sön dönemlerde onu hissediyoruz" diye konuştu.


"İSTANBUL'DA NİTELİKLİ TURİSTLERİN ALIŞVERİŞİ AZALDI"

Avdagiç sözlerini şöyle sürdürdü:

"İstanbul’da belli bir standarttaki restoranlarının fiyatlarının Avrupa’daki birçok başkentinden daha yüksek. Bu durum şöyle bir netice oluşturuyor. Buraya gelen misafirlerimiz bütün unsurları beraber değerlendiriyorlar. İstanbul’a gelişi, otel fiyatlarını, alışverişi ve yeme içmeyi değerlendiriyorlar. Alışverişimizi de pahalılaştı. İstanbul’da özelikle nitelikli turistlerin alışverişleri azaldı. Yabancı kartlarla yapılan alışverişlerde bir miktar azalma var. Bu anlamada özellikle bazı markalı ürünlerde İstanbul avantajlıyken ve sadece o ürünleri almak için insanlar İstanbul’a geliyorken, bu avantajımızı yavaş yavaş kaybettiğimizi gözlemliyoruz. Bütün bunlar biraya geldiği zaman turizmin birçok unsurdan oluşan büyük bir paket olduğu için bunun her ayağını dikkatli şekilde takip etmemiz ve gelen misafirlerimizin rahatsız olmayacağı bir kalitede ve içerikte sunmamız gerekiyor.  Elbette herkesin kendi fiyatlarını belirleme konusunda bir yetkisi var ama burada bir devlet müdahalesinin doğru olmadığını düşünüyoruz ama burada bir otokontrol bu konuda bir optimizasyon sağlayamazsak bütün şehir olarak kayıplarımız olacaktır. Bu kayıpların oluşmaması için biz bu konuya dikkat çekmeye çalıştık."


"TURİSTLERİN YEME İÇME KONUSUNDA BİRAZ İSTEKSİZ OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ"

Üst segment turist yerine biraz daha orta segment turistlere doğru bir kayış olduğunun gözlemlendiğini belirten Avdagiç, "Bu anlamda gelen bazı turistlerin de İstanbul’da yeme içme konusunda daha isteksiz olduğunu görüyoruz. Bununla ilgili de bize özellikle tur operatörlerinden de şikayetler geliyor. Sektör mensuplarıyla da görüşüyoruz. Onların da kendilerine göre mazeretleri var. Artan kira fiyatları personel fiyatı, döviz kurunun enflasyona göre çok az yükselmesi onları da sıkıştırmış unsunlar olarak öne çıkıyor. Ümit ediyorum ki; herkes kendi işini daha rasyonel ve platforma oturtur, daha optimize eder biz de burada kayıplardan ziyade kazançlarımızı konuşacağımız bir döneme gireriz" dedi.


"TL BAZINDA UZUN VADELİ KREDİLERE ULAŞIM İLE YATIRIM VE İHRACATIN PAYI YUKARI ÇIKABİLİR"

Yatırımlar için firmaların uzun vadeli makul maliyetli kaynaklara ihtiyacı var. Şu anlamda TL krediyle yatırım yapmak çok mümkün gözükmüyor. Ancak yurtdışına yönelik faaliyet gösteren firmalar yabancı kaynaklı döviz kredilerini daha makul rakamlarla edinebiliyorlar. Yurt dışında ağırlıklı olarak yeni yatırımlardan ziyade dar boğazlı giderme, yenileme yatırımlarının ve bazı  teknolojiyle ilgili oluşan darboğazları gideren yatırımlarla kısıtlı olduğunu görüyoruz. Büyüme rakamları geldiği zaman baktığımız ilk iki konu zaten büyümenin yatırıma etkisi ve büyümenin ihracata etkisine bakıyoruz. Dolayısıyla son büyüme rakamlarında her iki konuda arzu ettiğimiz rakamların beklentilerin altında kaldığını görüyoruz. Ümit ediyoruz ki; öncelikle TL bazında uzun vadeli kredilere ulaşım özellikle yatırımcılar için mümkün olur. Bu sayede büyüme rakamı açıklandığı zaman büyümenin içindeki yatırım ve ihracatın payı da yukarı çıkar.