Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ve özel sektör işbirliğiyle İstanbul'da bugüne kadar toplam 924 bin 943 bağımsız bölümün dönüşümü tamamlanırken, 263 bin 895 bağımsız bölümde ise çalışmalar devam ediyor.
Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfınca her yıl "Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Kongresi" olarak organize edilen ve bu yıl "Kentfest 2025" adıyla Ataşehir'de bir otelde düzenlenen programda konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkan Yardımcısı Hicran Çakmak, Türkiye'nin deprem kuşağında yer aldığını hatırlattı.
Kentsel dönüşümün bir seçenek değil, ertelenemez zorunluluk olduğunu, bunun sadece bir inşaat faaliyeti değil, afet yönetim stratejisi ve ulusal güvenlik meselesi olduğunu vurgulayan Çakmak, kentsel dönüşümün yapı güvenliğinden yeşil alanların artırılmasına, akıllı şehir uygulamalarından sosyal doku ve altyapı güçlendirilmesine kadar çok yönlü bir şehir politikası olduğunu söyledi.
Çakmak, afet bölgesindeki yüz binlerce konutun yapım süreci ile İstanbul'da yürütülen "Yarısı Bizden" kampanyasının Türkiye'nin dönüşüm vizyonunun somut adımları olduğunu ifade etti.
İstanbul'un özel konuma sahip olduğunu dile getiren Çakmak, 16 milyon nüfuslu kentin Türkiye'nin en büyük deprem riskini taşıdığına dikkati çekerek, "Bu nedenle İstanbul'da yapılan dönüşüm çalışmaları bir şehrin değil, bir ülkenin kaderini belirlemektedir. İstanbul'da 1,5 milyonun üzerinde riskli bağımsız bölüm bulunduğu acı bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Tam bu nedenle İstanbul'daki kentsel dönüşüm, Türkiye'nin en büyük güvenlik projesidir." dedi.
"YARISI BİZDEN" KAMPANYASI
Çakmak, dönüşüm projelerinin gecikmeye tahammülü olmadığını belirterek, İstanbul'da çok yönlü bir strateji uyguladıklarını kaydetti.
Başkanlık tarafından sağlanan yapım yardımı ile "Yarısı Bizden" kampanyası kapsamında yapı ve alan bazında toplam 78 bin bağımsız bölümün proje ve yapım süreçlerinin devam ettiğini bildiren Çakmak, rezerv yapı alanlarıyla da hızlı ve düzenli dönüşümü desteklediklerini söyledi.
Çakmak, İstanbul'un 39 ilçesinde 2012 yılından bu yana 427 farklı alanda kentsel dönüşüm çalışması yürütüldüğünü, Başkanlık eliyle bugüne kadar 49 bin 214 bağımsız bölümün anahtar tesliminin yapıldığını aktardı.
Sahada yürütülen çalışmalar kapsamında 125 bin 437 bağımsız bölümün proje, 47 bin 617 bağımsız bölümün ise inşaat sürecinin devam ettiğini, toplamda 173 bin 54 bağımsız bölümün dönüşümünün sürdüğünü dile getiren Çakmak, "Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ve özel sektör işbirliğiyle İstanbul'da bugüne kadar toplam 924 bin 943 bağımsız bölümün dönüşümü tamamlandı. 263 bin 895 bağımsız bölümde ise çalışmalar devam ediyor." bilgisini verdi.
Çakmak, İstanbul'u başta deprem olmak üzere afetlere karşı dirençli hale getirmeyi hedeflediklerini vurgulayarak, "Bu hedef sadece kamu kurumlarının değil, belediyelerimizin, üniversitelerimizin, akademisyenlerimizin ve teknoloji firmalarımızın ortak çalışmalarıyla başarılacaktır. Bugün burada ortaya konacak her fikir, proje ve akademik çalışma, Türkiye'nin dönüşüm sürecine büyük değer katacaktır." ifadelerini kullandı.
KENTFEST, ŞEHİRCİLİK ALANINDA TEKNOFEST ETKİSİ YARATMAYI HEDEFLİYOR
Kentsel Dönüşüm Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Haldun Ersen de Türkiye'de şehircilik, kentsel dönüşüm ve iklim değişikliği politikalarına yönelik bütüncül vizyon geliştirilmesi gerektiğini, Kentfest'in de bu vizyonun önemli parçası haline geldiğini belirtti.
Türkiye'nin TEKNOFEST ile savunma sanayisinde önemli bir atılım yaptığına işaret eden Ersen, şehircilik alanında da benzer bir ivme oluşturmak istediklerini dile getirerek, "TEKNOFEST nasıl savunma sanayi altyapısında büyük etki yarattıysa, Kentfest'in de şehircilik, kentsel dönüşüm ve iklim değişikliği alanında benzer güç oluşturacağına inanıyoruz. Türkiye, afetlere son derece açık bir ülke. Bu nedenle şehircilik politikalarının daha etkin yönetilmesi, altyapının geliştirilmesi ve dönüşüm süreçlerinin hızlandırılması gerekli." diye konuştu.
Ersen, 5 üniversitenin katılımıyla düzenlenen tasarım ve şehircilik yarışmalarının Kentfest'in en değerli parçalarından biri olduğunu anlatarak, üniversite öğrencilerinin ve akademisyenlerin kent vizyonuna dahil edilmesinin önemine işaret etti.
Artık erişilebilir konut, dayanıklı şehirler ve sosyal konutun ülkelerin stratejik gündeminin merkezinde olduğunu vurgulayan Ersen, "Kentsel dönüşüm sadece teknik bir faaliyet değil, sosyal bir olgu. Türkiye'nin 10 yıllık bir konut politikasına ihtiyacı var. Finansman, arsa stratejileri ve üretim modelleri bütüncül olarak ele alınmalı. Önerdiğimiz Türkiye Konut Politikası Platformu bu ihtiyaca yanıt verecek bir yapı olacak." değerlendirmesinde bulundu.