IMF’nin 4. Madde Konsültasyonu kapsamında Çin’e gerçekleştirdiği ziyaretin ardından yayımlanan ön raporda, bu tahminlerin ekim ayında yayımlanan Dünya Ekonomik Görünüm raporundaki beklentilere göre sırasıyla 0,2 ve 0,3 puanlık artış anlamına geldiği belirtildi. Revizyonun, Çin hükümetinin uyguladığı makroekonomik teşvik önlemleri ve Çin ihracatına yönelik beklenenden düşük tarifeler sayesinde gerçekleştiği ifade edildi.
ZAYIF İÇ TALEP VE DEFLASYONİST BASKILAR DEVAM EDİYOR
IMF açıklamasında, dayanıklı büyüme performansına rağmen Çin ekonomisinde zayıf iç talep ve deflasyonist baskıların sürdüğü vurgulandı. Düşük enflasyonun, ülkenin ticaret ortaklarına göre reel döviz kurunun değer kaybetmesine yol açtığı ve bu durumun cari fazlanın artmasına katkıda bulunduğu belirtildi.
TÜKETİME DAYALI BÜYÜME MODELİNE GEÇİŞ VURGUSU
Fon, Çin hükümetinin 15’inci Beş Yıllık Plan’da belirlediği öncelikler doğrultusunda, tüketime dayalı bir büyüme modeline geçişin önemine dikkat çekti. Bu dönüşümün, yüksek hanehalkı tasarruflarını azaltacak reformlar, verimsiz yatırımların kısıtlanması ve gereksiz sanayi politikası desteklerinin azaltılmasını gerektirdiği ifade edildi.
REFORM VE PİYASA ODAKLI ADIM ÇAĞRISI
IMF, orta vadeli büyümeyi desteklemek için kamu, emlak ve finans sektörlerinde bilanço temizliği yapılması gerektiğini belirtti. Ayrıca hizmet sektörünün açılması, firmalar arasında rekabetçi tarafsızlığın güçlendirilmesi ve mali çerçevede kapsamlı reformların hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.
Uzmanlara göre, IMF’nin revizyonu Çin ekonomisinin 2025–2026 döneminde küresel toparlanmaya katkı sağlayabileceğini gösteriyor, ancak iç talepteki kırılganlıklar ve yapısal dengesizlikler ülkenin büyüme kalitesini sınırlamaya devam edecek.