Prof. Dr. Kerem Alkin
uperonline.com

Ekonomik Güven Endeksi, reel sektör, inşaat, hizmetler ve tüketici güven endekslerinin bir karışımı olarak, mayıs ayına göre yüzde 19.1 artarak 73.5 puana yükseldi. Cumhurbaşkanlığı Hükümeti’nin ve ekonomi yönetiminin ‘Covid-19’ sürecini başından itibaren koordineli ve etkili yönetmesi sayesinde pek çok ülke neredeyse ekonomiyi durdurma noktasında ağır tedbirler uygulamak zorunda kalırken, Türkiye’nin üretime ara vermemesi, mayıs ayının son haftasından itibaren Avrupa başta olmak üzere bölgemizdeki 1. ve 2. kuşak komşu ülkelerden siparişlere hızla cevap vermemizi sağladı.

Üretimi neredeyse durdurma noktasına gelip ancak haziran ayından itibaren kademeli olarak piyasaların açılmasına izin verseydik, pek çok ülkenin siparişlerini rakiplerimize kaptırmış olacaktık. Nitekim, ihracatçılarımız haziran ayında bir kez daha Türkiye’nin ticaret diplomasisinin saha neferleri olarak, verdikleri mücadelenin sonuçlarını gördü. Türkiye’nin ihracatı, geçtiğimiz mayıs ayına göre yüzde 35.17 artarken; geçtiğimiz yıl küresel ticaretin en hareketli olduğu, küresel virüs salgınının esamesinin bile okunmadığı haziran ayına göre ise yüzde 15.77’lik bir ‘alkışlanacak’ artış başarısı gösterdi.

Sadece haziran ayında ABD pazarına yüzde 52.4, ilk 6 ayda yüzde 6.6’lık artış oranı, böyle bir küresel virüs salgını döneminde müthiş bir başarı. Ticaret Bakanı Pekcan başkanlığında, bakanlığın ve TİM’in adeta 24 saat emek sarf ettiği süreçte, ‘temassız ticaret’le elde edilen başarı, Irak pazarında haziran ayında yüzde 17’lik ihracat artışı getirdi.

TİM Başkanı Gülle ve ekibinin, ihracatçı birliklerimizin olağanüstü gayretleriyle hızla hayata geçirilen ‘elektronik ticaret heyetleri’, ‘elektronik fuarlar’, ‘TİM Export Talks’ buluşmalarıyla önemli ihracat pazarlarımızdaki büyükelçilerimiz ile ticaret müşavirleri ve ataşeleri ile ihracatçılarımıza aktarılan fırsatlar, Bakanlığımızın ‘360 Derece’ dijitalleşme çalışmalarıyla ihracatın sürdürülebilirliği noktasında önemli fırsatları ve hamleleri de beraberinde getiriyor. İhracatımızın sürdürülebilirliği adına ‘gizli kahramanlar’ı da unutmamak lazım; ‘Ekoteks’ gibi. İHKİB iştiraki ile 1998’de kurulmuş olan Ekoteks Laboratuvar ve Gözetim Hizmetleri A.Ş., özellikle küresel virüs salgını döneminde sağladığı uluslararası akreditasyon ve sertifikasyonla Türk ihracatçısının rekorlar kırmasını sağladı.

Zamana karşı yarışarak, Avrupa ve dünyadaki örneklerine göre dörtte bir maliyetle Türk ihracatçısına çok kıymetli destek sağlayan Nilgün Özdemir ve ekibi, Ekoteks olarak, maske ihracatında ilk 6 aydaki yüzde 418’lik rekor artışa katkısı boyutunda haklı bir gurur taşıyor.

Türkiye’nin pek çok sektörde Ekoteks’e benzer uluslararası akreditasyon ve sertifikasyon sağlayan kurumların sayısını artırması, ihracatının sürdürülebilirliğini daha da perçinlemek adına kritik önemde. Önümüzdeki dönemin önemli bir gündem maddesi de bu olacak.

03 Temmuz 2020 Cuma

Etiketler : Köşe Yazısı