istanbul-ticaret-gazetesi

GoTürkiye dijital turizmin yeni lokomotifi oluyor

Türkiye’nin turizmde yeni dönem stratejisi yalnızca geleneksel tanıtıma değil, dijital içerik üretimine ve hikaye temelli kampanyalara dayanıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye’nin turizm markasını küresel ölçekte güçlendiren yeni nesil çalışmaları İstanbul Ticaret'e anlattı.

Giriş: 12.12.2025 - 09:45
Güncelleme: 12.12.2025 - 11:08
GoTürkiye dijital turizmin yeni lokomotifi oluyor

Türkiye, turizm gelirlerinde kırdığı rekorlarla küresel turizm ekonomisinde üst basamaklara tırmanırken, bu başarının arkasında yeni nesil tanıtım stratejileri yatıyor. Bu stratejilerden biri de GoTürkiye. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yeni nesil tanıtımın ayrıntılarını açıklarken, GoTürkiye’nin 200’den fazla ülkede yürüttüğü dijital kampanyaların ekonomik kazanımları artıran bir yatırım olduğuna dikkat çekti. Yeni nesil stratejiler ziyaretçi niteliği, pazar çeşitliliği ve sürdürülebilir turizm açısından önem taşıyor. 


DİJİTAL EKONOMİNİN OMURGASI

Bakan Ersoy, Türkiye’nin küresel turizm markası GoTürkiye’nin, yalnızca tanıtım aracı değil, turizm ekonomisinin temel taşı olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi: “Türkiye'nin küresel turizm bilgi platformu olarak tanımladığımız GoTürkiye, Türkiye’nin turizm markalaşmasının stratejik belkemiğini oluşturuyor. Bu platform, yalnızca bir tanıtım sitesi değil; dijital içerik, sosyal medya, mini diziler ve dünya çapında kampanyalarla desteklenen çok katmanlı bir marka ekosistemi olarak öne çıkıyor.” 


GoTürkiye dijital turizmin yeni lokomotifi oluyor


TURİST TERCİHİNİ ETKİLİYOR 

Deneyim odaklı içeriklerin tüketici davranışlarını doğrudan etkilediğini belirten Ersoy, içeriklerin 10 dilde sunulmasının pazar erişimini genişleterek talebi ekonomik değere dönüştürdüğünü ve bu değerin yalnızca geniş bir izleyici kitlesine erişmekle kalmadığını; aynı zamanda kitleyi Türkiye’nin farklı destinasyonlarına yönlendirdiğini söyledi. GoTürkiye kampanyasının birçok alt bileşenden oluştuğunu ve yatırımlarını da buna göre programladıklarını belirten Bakan Ersoy, performans ölçümlerinin bakanlık bütçesi ve kampanya yatırım geri dönüşü oranı (ROI) açısından vazgeçilmez olduğuna işaret etti. Bakan Ersoy, şunları söyledi: “Pazarlar ve hedef kitleler sürekli analiz ediliyor, kullanıcı davranışları takip ediliyor ve buna göre içerik stratejileri belirleniyor.”


200 ÜLKEYİ KAPSADI

Ersoy, GoTürkiye’nin erişim kapasitesinin ekonomik karşılığını ise şöyle açıkladı: “GoTürkiye bugün 200’den fazla ülkede dijital kampanyalar yürüten, 20 milyonu aşan takipçi kitlesiyle dünyanın en büyük resmi turizm tanıtım hesaplarından biri olarak gösteriliyor. Veri odaklı hedefleme modelleri doğrudan turizm gelirlerine yansıyor. Gösterim, etkileşim ve izleyici demografisi gibi metrikler yakından takip ediliyor; kampanyalar bu performans verilerine göre optimize ediliyor. Dijital kampanyaların rezervasyon akışı, ziyaretçi sayısı ve gelir artışı üzerindeki yansımalarını düzenli olarak ölçümlüyoruz.”

Dijital tanıtımın artık bir maliyet değil, yüksek getirili bir ekonomik yatırım olduğunu belirten Ersoy, gelecek dönemde artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik ve interaktif rotalarla dijital ekonominin büyütüleceğini ifade etti.


GÜVENLİ TURİZM PROGRAMI

Bakan Ersoy, sürdürülebilir turizm programlarının sektör ekonomisini güçlendiren yapısal bir dönüşüm olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: “2020’de uygulamaya koyduğumuz Güvenli Turizm Programı, küresel ölçekte en kapsamlı ve zorunlu sertifikasyon modellerinden biri olarak kabul edildi. Ülkemiz 2022 yılında Global Sustainable Tourism Council (GSTC) ile imzaladığı protokol sayesinde dünyada ulusal ölçekte zorunlu sürdürülebilir turizm programı uygulayan ilk ülkelerden biri oldu. Üç yıl içinde 18 binden fazla konaklama tesisimiz sürdürülebilir turizm belgesi veya sertifikası aldı; 2091 tesis ise uluslararası geçerliliğe sahip 3. aşama sertifikaya ulaştı.” 

Söz konusu dönüşüm, tesislerin operasyonel maliyetlerini optimize ederken, Türkiye’nin küresel turizm yatırımcıları nezdindeki kredi değerliliğini de artırıyor.


GoTürkiye dijital turizmin yeni lokomotifi oluyor


MİNİ DİZİLERLE GÜÇLÜ TALEP 

Global çapta tanınan Türk oyuncularımızın şehirlerimizi tanıtma temelinde çekilen kısa diziler son dönemde çok dikkat çekmeye başladı. Bu çalışmaların sonucu olarak Türkiye’ye gelen ziyaretçiler daha uzun süre konaklıyor, daha yüksek harcama yapıyor ve destinasyon çeşitliliği genişliyor. 

Bu çerçevede hikaye temelli içeriklerin turizm talebinde büyük pay sahibi olduğunu belirten Ersoy, yeni nesil tanıtım modelinin ekonomik karşılığını şöyle anlattı: “Tek taraflı iletişim yerini duygu odaklı, deneyim temelli çalışmalara bıraktı. Mini diziler, şehir filmleri ve influencer işbirlikleri güçlü bir anlatı sunuyor. İstanbul ve Antalya için üretilen mini dizilerin ulaştığı rakamlar doğrudan ekonomik karşılık taşıyor. İki mini diziyle 2.6 milyar gösterim ve 1 milyar izlenmeyi aşarak global ölçekte etkileyici bir erişim yakaladık. Öte yandan, bu çalışmaların yanı sıra yerel ekonomiyi güçlendiren unsur işbirlikleri. Her destinasyonda yerel yönetimler, kültür kurumları, prodüksiyon şirketleri ve sanatçılarla çalışıyoruz. Bu sayede şehirlerin karakteri içeriklere yansıyor.”   


4 MEVSİM 60 ÜRÜN FIRSATI 

Turizmde tanıtım atağının başarılı olmasının temelinde ürün çeşitliliği ve pazar genişliği olduğunu vurgulayan Bakan Ersoy, şunları söyledi: “Gastronomiden sağlığa, kültürden spora 60’tan fazla ürünümüzle Türkiye’yi dört mevsim deneyimlenebilen bir ülke haline getirdik. GoTürkiye ekosistemi, ülkemizi yalnızca deniz–kum–güneş destinasyonu olmaktan çıkarıp kültür, şehir, doğa ve deneyim turizmi açısından özel bir marka hâline getirdi. Bu ekosistem hem pazar çeşitlendirmemizi hem de kalite odaklı büyüme stratejimizi güçlendiriyor.”


SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÖN PLANDA

Bakan Ersoy, turizmde sürdürülebilirlik için yapılan çalışmaları şöyle özetledi: “2020’de uygulamaya koyduğumuz Güvenli Turizm Programı ilk hayata geçtiğinde küresel ölçekte en kapsamlı ve zorunlu sertifikasyon modellerinden biri olarak kabul edilmiş ve sektörün yeniden açılma sürecinde önemli bir güven unsuru yaratmıştı. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın (TGA) koordinasyonunda yürürlüğe konan bu model uluslararası denetim firmalarınca yürütülen hijyen, sağlık, ulaşım ve konaklama standartlarına dayanan bağımsız bir sertifikasyon sistemi olarak tüm dünyada dikkat çekmişti.”