 
ABD Merkez Bankası (Fed), beklentiler dahilinde politika faizini 25 baz puan indirerek, yüzde 4-4.25 aralığına çekti ve faiz indirimlerinin sürebileceğine işaret etti. Fed’in faiz indirim döngüsünü başlatması, dezenflasyon sürecindeki Türkiye ekonomisi için kritik bir dış konjonktür fırsatı yaratabilir. Küresel sermayenin yönünü gelişmekte olan piyasalara çevirmesi beklenen bu yeni dönemde, Türkiye’nin düşen risk primi ve güçlenen rezervleriyle yabancı yatırımcıyı çekme potansiyeli artıyor. Uzmanlara göre Fed’in adımları, Merkez Bankası’nın kendi faiz indirim döngüsünü de destekleyerek Borsa İstanbul’da özellikle bankacılık, holding ve sanayi gibi yabancıların ilgi gösterdiği sektörlerde yeni bir yükseliş dalgasını tetikleyebilir.
Konuya ilişkin İstanbul Ticaret’e değerlendirmelerde bulunan İnfo Yatırım-Yatırım Danışmanı Tunç Safa Altunsaray, geçmiş dönemlerde Fed’in faiz indirimlerini gerçekleştirdiği zamanlarda gelişmekte olan piyasalara sermaye girişlerinin hızlandığını ve borsalarında yukarı yönlü hareketler görüldüğünü belirtti.

FAİZ İNDİRİMİ VE LİKİDİTE ETKİSİ
Fed’in faiz indiriminin doların değer kaybetmesine ve piyasaya likidite sağlanmasına yol açacağını ifade eden Altunsaray, bu durumun gelişmekte olan ülkelerin de faiz indirmesine imkan tanıyarak sermaye girişlerine neden olabileceğini söyledi. Altunsaray, ayrıca Avrupa’daki faiz indirimleri ve artan savunma harcamalarının da bir likidite yarattığına dikkat çekerek, “Hem Fed faiz indirimi hem de Avrupa’da oluşan likiditenin bir yere gitmesi gerekir. Bu tarz zamanlarda, jeopolitik riskler artmaz ise genelde borsalara gittiğini ve borsalarda da en çok payı gelişmekte olan ülkelerin borsalarının aldığını görürüz” diye konuştu.
ANA SENARYO YUKARI YÖNLÜ
Gelişmekte olan ülke piyasalarında yıl başından bu yana yaşanan hareketlilik nedeniyle kısmi geri çekilmelerin olabileceğini unutmamak gerektiğini belirten Altunsaray, “Ama ana senaryoda Fed’in faiz indirdiği, doların değer kaybettiği, likiditenin arttığı ortamlarda gelişmekte olan ülkelerin faiz indirimleri için elleri rahatlayacağı ve indirimler göreceğimiz için kısa ve orta vadede yukarı yönlü hareketlerin devamını görebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
BORSA İSTANBUL BEKLENTİSİ
Tunç Safa Altunsaray, Fed’in faiz indirim döngüsünden sermaye girişleri açısından Borsa İstanbul’un da etkilenmesinin beklenebileceğini belirtti. Belirsizlik ortamının azaldığı, dezenflasyon sürecinin devam ettiği, CDS’lerin düştüğü, rezervlerin güçlendiği ve Merkez Bankası’nın faiz indirimlerini sürdürdüğü bir senaryonun Fed’in adımlarıyla birleşmesi halinde olumlu etkiler görülebileceğini ifade eden Altunsaray, olumlu etkilenecek sektörler için “Özellikle bu karşımıza yabancı alışları ile çıkacağı için yabancıların en çok işlem yapmayı sevdiği bankacılık, holding, sanayi ve gayrimenkul sektörlerine dikkat edebiliriz” dedi.

HİSSELER İÇİN DESTEKLEYİCİ
Gedik Yatırım-Yatırım Danışmanlığı Müdür Yardımcısı Onurcan Bal ise piyasaların Fed toplantısının ardından yılın geri kalan iki toplantısında iki faiz indirimi daha fiyatladığını belirtti. Bal, piyasaların bu yıl için toplamda 75 baz puanlık bir faiz indirimi beklentisine yöneldiğini söyledi. Fed’in faiz indirimlerinin gelişmekte olan ülkeler ve küresel piyasalar için genel olarak olumlu bir durum olduğunu belirten Bal, faiz oranlarıyla hisse piyasaları arasındaki ters korelasyona dikkat çekerek, düşen faizlerin hisse senetleri için destekleyici bir ortam yarattığını ifade etti.
SEÇİCİ OLUNMALI
Ancak Bal, bu süreçte seçici olunması gerektiği konusunda uyardı. Fed’in faiz indirimlerini hızlandırmasının, ABD ekonomisindeki bir zayıflama veya resesyon korkularıyla birlikte gelmesi halinde, halihazırda zirve- lerde olan Amerikan borsalarında önce bir düşüş yaşanabileceğini söyledi. Bal, “Yani küresel çapta, ‘Fed faiz indirimlerine başladı’ diye çok ciddi bir ralli görmeyebiliriz” diyerek temkinli olunması gerektiğini belirtti. Uzun vadeli tahvil faizleri ve jeopolitik risklerin de takip edilmesi gerektiğini ekledi.
BORSA İSTANBUL İÇİN OLUMLU ZEMİN
Borsa İstanbul’un son yıllarda yurt dışı piyasalarla korelasyonunun azaldığını belirten Onurcan Bal, Fed’in faiz indirdiği bir ortamın, borçlanma maliyetlerini düşürmesi ve Türkiye’nin kendi hikayesiyle birleşmesi halinde ‘görece olumlu bir gelişme’ olacağını kaydetti. Bal, Türkiye’de devam eden dezenflasyon süreci ve Merkez Bankası’nın kademeli faiz indirim döngüsünün zaten yabancı ilgisini çeken faktörler olduğunu belirterek, küresel faiz ortamındaki gevşemenin Borsa İstanbul için olumlu bir zemin yaratacağını ifade etti.
ÖNE ÇIKABİLECEK SEKTÖRLER
Orta vadede Borsa İstanbul için olumlu beklentilerinin olduğunu söyleyen Bal, faiz indirimlerinden en olumlu etkilenecek sektörlerin başında bankacılığın geldiğini belirtti. Bal, ayrıca sanayi, gıda perakende, havacılık ve iletişim gibi ana sektörlerin de önümüzdeki süreçte pozitif ayrışmasını beklediklerini sözlerine ekledi.

HİKAYESİ OLAN ÜLKELER ÖNE ÇIKAR
İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer, büyük merkez bankalarının faiz indirim döngülerinde gelişmekte olan ülke piyasaları içinde hikayesi olan ve fırsat barındıran ülke piyasalarının daha fazla öne çıktığını vurguladı. Özer, risk iştahının artmasıyla birlikte potansiyel bir hikayenin birleşmesinin yatırımcı ilgisini artırdığını ifade etti. Özer, Fed’in indirim sürecinin kısa vadede GOP varlıkları için olumlu bir algı yaratabileceğini ve hisse senedi tarafına alım getirebileceğini belirtti. Buna karşın orta vadede etkinin, Fed’in izleyeceği hıza, küresel koşullara ve ülkelerin kendi içsel hikayelerine bağlı olacağını kaydetti.
Türkiye özelinde kısa vadede olumlu bir etki beklenebileceğini, ancak orta vadede kendi iç dinamiklerinin fiyatlamalarda daha ağır basacağını belirten Özer, “Siyasi risklerin artması Fed’in oluşturacağı olumlu etkiyi tersine döndürebilir” değerlendirmesinde bulundu. Bu nedenle genel olarak defansif bir duruşun faydalı olabileceğini söyleyen Özer, havacılık, perakende, GYO ve otomotiv sektörlerinin öne çıkabileceğinin, ancak mevcut konjonktürde risklerde yaşanabilecek bir artışın her sektörde satış baskısı getirebileceğinin de altını çizdi.

YAVAŞ VE ILIMLI BİR DÖNGÜ BEKLENTİSİ
Ekonomist Belgin Maviş, Fed’in büyük bir ihtimalle faiz indirim döngüsüne gireceğini, ancak bu sürecin piyasaların beklediği kadar hızlı ve agresif olmayabileceğini belirtti.
Maviş’e göre, Fed’in faiz indirim döngüsü hem süre hem de büyüklük açısından piyasa beklentilerinin gerisinde kalabilir. Bu süreçte ‘hafif indirim’, ‘orta seviye’, ‘ılımlı’ gibi ifadelerin daha sık duyulabileceğini belirten Maviş, bu durumun gelişmekte olan piyasalara yönelik sermaye akışlarının da yılın sonuna doğru gerçekleşebileceğine işaret ettiğini söyledi.
Borsa İstanbul özelinde ise Maviş, Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 40.5 seviyesine çekmesine ve enflasyonla mücadeleye rağmen iç siyasi risklerin sermaye girişini baskılayan bir unsur olarak öne çıktığını belirtti. Buna karşın, enflasyonda beklenen düşüş, Merkez Bankası’ndan gelecek yeni faiz indirimleri ve kredi faizlerindeki gerilemenin piyasayı canlandırarak borsayı pozitif yönde etkileyeceğini ifade eden Maviş, “Kredi faiz oranlarının düşmesi, yatırımcıların krediye erişimlerini hem reel sektör hem de tüketici, konut ve araç kredileri noktasında kolaylaştıracak, bu da borsayı ciddi anlamda destekleyecektir” dedi.
Not: Sayfada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi değildir. Yatırım danışmanlığı kapsamında değerlendirilemez.