GE Aerospace, 22 Eylül’de Atmosferik Fırlatılan Hava Solunum Sistemi (ATLAS) Uçuş Test Aracı’nın süpersonik uçuş testlerini başarıyla tamamladığını duyurdu. Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nde gerçekleştirilen kampanya, katı yakıtlı ramjet (SFRJ) tahrik teknolojisinin olgunlaşmasında önemli bir eşiği temsil ediyor. Testler boyunca ATLAS, bir Starfighter F-104 üzerine tutsak taşımayla (captive-carry) sahaya çıkarıldı ve üç ayrı uçuşta süpersonik sürat rejimine erişti. Şirket, bu sonuçların katı yakıtlı ramjetlerin uçuş sırasındaki performansını doğrudan uçuş ortamında doğruladığını bildirdi.
SÜPERSONİK DOĞRULAMA EŞİĞİ
GE Aerospace’te Edison Works İş ve Teknoloji Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Mark Rettig, bunun şirket açısından ilk kez uçuşta sergilenen SFRJ teknolojisi olması nedeniyle kritik bir kilometre taşı olarak görüldüğünü aktardı. Rettig’e göre, yeniden kullanılabilir uçuş test donanımıyla yapılan tutsak taşıma profilleri, sistem davranışını gerçekçi atmosfer koşullarında, daha sık ve tekrarlanabilir biçimde inceleme fırsatı tanıyor; bu da geliştirme çevrimlerini hızlandırıyor.
PENTAGON DESTEKLİ İTİK
ATLAS programı, Savunma Üretim Yasası’nın (DPA) III. Maddesi kapsamındaki Pentagon desteğiyle finanse ediliyor. Programın amacı, hava soluyan tahrik teknolojilerinin yaygınlaştırılmasıyla geleceğin mühimmatlarında menzilin artırılması. GE Aerospace, ATLAS kampanyasından toplanan telemetri ve performans verilerinin; daha yüksek hız, daha uzun menzil ve daha iyi tepki kabiliyeti gerektiren yeni nesil sistemlerin mimarisinde belirleyici olacağını vurguluyor.
ENTEGRASYON YOL HARİTASI
Şirket, daha geniş savunma stratejisinin parçası olarak yüksek hızlı ve hipersonik tahrik alanına eş zamanlı yatırım yapıyor. 2022’de hipersonik itki konusunda uzman Innoveering’in satın alınmasıyla kapasitesini büyüten GE, bu yılın başında Ohio, New York ve Niskayuna tesislerindeki yüksek Mach test altyapısını ölçekledi. Bu yükseltmeler, daha önce mümkün olmayan büyüklükte görevle ilişkili koşullarda testlere kapı açtı.
RDC’DE ÜÇ KAT AKIŞ
ATLAS duyurusuyla eş zamanlı olarak GE, Niskayuna’daki Havacılık ve Uzay Araştırma Merkezi’nde iki döner patlamalı yanmalı (RDC) motor için başarı raporu paylaştı. Biri füze ölçekli ramjet, diğeri yüksek hızlı uçaklara yönelik çift modlu ramjet konfigürasyonunda yapılan testlerde, RDC mimarisi önceki hipersonik testlere göre üç kat daha fazla motor hava akışı sundu. Rettig, sadece 10 ayda geleneksel ramjet uçuş testinden, RDC ile “3 kat ölçekli bir gösteri uçağı” seviyesine sıçrandığını; bunun da teknolojinin ölçeklenebilirliğini ve entegre yüksek hızlı tahrik çözümlerine yönelik yol haritasının olgunluğunu gösterdiğini belirtti.
DALGA İLE YANMA
RDC teknolojisi, yakıt-hava karışımını sürekli alev yerine patlama dalgaları ile yakarak itki üretiyor. Bu yaklaşım, daha yüksek özgül itki ve verimliliği, aynı zamanda daha kompakt ve hafif motor tasarımlarını mümkün kılıyor. GE’nin sürekli akışlı tahrik tesisinde Temmuz’da başlayan testler, ramjet ve çift modlu ramjet konseptlerinin RDC ile birleştirildiğinde ivmeli bir performans alanı sunduğunu ortaya koydu.
ÇİFT MODLU HEDEF
GE, 2024’te bir yıldan kısa sürede çift modlu ramjet motorunu konseptten teste taşıyarak portföyünü hızla olgunlaştırdı. Edison Works çatısı altındaki ekipler, Innoveering’den gelen uzmanlıkla birlikte hipersonik itki, ramjet/Scramjet entegrasyonu, RDC çekirdekleri ve açık mimari kontrol alanlarında eşgüdümlü ilerliyor. Şirket, yüksek sürat – uzun menzil – hızlı tepki üçgeninde maliyet etkin çözümler hedeflediklerini belirtiyor.
SAHAYA YANSIMA
GE Aerospace, ATLAS ve RDC ekseninde biriken verilerin, geleceğin mühimmatları ve yüksek süratli platformları için tasarım parametrelerini besleyeceğini; itki-ısı yönetimi, aerodinamik/itki entegrasyonu ve yakıt mimarileri gibi kritik alt başlıklarda uçuşla doğrulanmış veri tabanı oluşturduğunu ifade ediyor. Bu doğrulamalar, hipersonik hız rejimlerine yönelik sistem mühendisliği kararlarını hızlandıracak bir referans çerçevesi sağlıyor.