ABD’nin Federal Rezerv Bankası (Fed), enflasyon ve istihdam dengesindeki riskleri gerekçe göstererek politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 3.75-4 aralığına çekti ve bilanço küçültme sürecini aralık ayı itibarıyla durduracağını açıkladı.
Analistler, faiz indiriminden daha kritik olan bilanço küçültmenin durdurulması kararının, Fed'in sıkılaşma döngüsünden çıkarak yavaş yavaş genişlemeci politikalara geçiş yapacağının en net işareti olduğunu belirtiyor. Bu durum Borsa İstanbul gibi gelişmekte olan piyasalar için de olumlu bir gelişme olarak görülüyor.
Uzmanlara göre Fed'in daha güvercin bir duruşa geçmesi, yabancı yatırımcının risk iştahını artırarak Türkiye'ye yönelik fon akışlarını destekleyebilir. Ancak bu potansiyelin gerçekleşmesi, Türkiye'nin kendi enflasyonla mücadele programındaki başarısına ve TCMB'nin atacağı adımlara bağlı.

BİLANÇO ADIMI NEDEN ÖNEMLİ?
Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı Müdür Yardımcısı Onurcan Bal, Fed'in ekim toplantısında iki önemli gelişme yaşandığını belirtti. Bal, beklentilere paralel 25 baz puanlık faiz indiriminin yanı sıra, bilanço küçültmenin 1 Aralık'tan itibaren durdurulması kararının öne çıktığını ifade etti.
Onurcan Bal, bilanço küçültme sürecinin ne anlama geldiğini ve neden önemli olduğunu şöyle açıkladı: “Fed, ekonominin küçüldüğü veya desteğe ihtiyaç duyduğu kriz dönemlerinde varlık alım programları açıklayarak bilançosunu büyütür. Piyasadan tahvil gibi varlıkları toplayıp karşılığında nakit verir. İşler iyiye gittiğinde ise bu alanı tekrar kullanabilmek için bilanço küçültme sürecine girer ve piyasadan daha önce verdiği nakdi belli ölçüde geri çeker.”
Bir süredir devam eden bu bilanço küçültme operasyonunun durdurulmasının, piyasalardan ekstra nakit çekiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Bal, bu adımı ‘genel olarak olumlu yorumlanabilecek bir gelişme’ olarak nitelendirdi. Bal, Fed'in bu kararı alırken bilançonun rezerv koşullarıyla uyumlu seviyeye geldiğini ve belli teknik göstergeleri takip ederek bu sonuca vardığını belirttiğini de sözlerine ekledi.
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER İÇİN POZİTİF
Bununla birlikte, bu kararın tek başına belirleyici olmadığını vurgulayan Onurcan Bal, “Yapay zeka rallisi, ABD'deki bölgesel bankacılık, ABD-Çin ilişkileri gibi izlediğimiz birçok başlık ve belirsizlik söz konusu. Ancak genel itibarıyla olumlu bir süreç diyebiliriz” dedi.
Küresel risk iştahının açık olduğunu ve ABD borsalarının zirve bölgelerinden çok uzaklaşmama eğiliminde olduğunu belirten Bal, Fed'in temkinli adımlarla da olsa faiz indirim döngüsünde olmasının hisse piyasaları ve riskli varlıklar için destekleyici olduğunu kaydetti. Bu durumun gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarını destekleyeceğini ifade eden Bal, bu etkilerin geçen seneden beri gözlemlendiğini ve küresel merkez bankalarının faiz indirimlerine başlamasıyla portföy akımlarının önceki yıllara göre daha iyi bir noktaya geldiğini söyledi.
FED'İN ARALIK KARARI
Piyasaların şu an için aralık ayında Fed'in faiz indirimini yüzde 60 ihtimalle fiyatladığını belirten Bal, “Ama olur da aralık ayı pas geçilirse, ocak toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimine kesin gözüyle bakılıyor” diye konuştu. Bal'a göre piyasalar, önümüzdeki iki toplantıdan birinde mutlaka 25 baz puanlık bir indirim daha bekliyor, yani Fed'in faiz indirimlerine devam etmesini, bunun daha temkinli bir şekilde olmasını piyasalar fiyatlıyor ve öngörüyor.
Bal, “Fed'in yavaş da olsa faiz indirimini sürmesinin piyasalar için genel anlamıyla olumlu bir durum olduğunu söyleyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

POLİTİKA DEĞİŞİKLİĞİ SİNYALİ
İnfo Yatırım Yatırım Danışmanı Tunç Safa Altunsaray, son Fed toplantısında 25 baz puanlık faiz indiriminden daha kritik olan kararın, bilanço küçültme operasyonunun durdurulması olduğunu belirtti. Pandemi döneminde piyasaya verilen likiditeyi geri çekmek amacıyla uygulanan bilanço küçültme (QT) ile Fed'in bilançosunun 9 trilyon dolardan 6.5 trilyon dolara kadar gerilediğini hatırlatan Altunsaray, bu sürecin bankacılık sisteminde nakit sıkıntısı ve strese yol açtığını ifade etti. Altunsaray'a göre, Fed'in bu riski görerek bilanço küçültmesini durdurması, önemli bir politika değişikliğinin sinyalini veriyor.
BORSALARA OLUMLU YANSIR
Bu kararın ilk etapta piyasaya hemen likidite verileceği şeklinde yorumlanmaması gerektiğini, ancak Fed'in sıkılaşmadan çıkarak yavaş yavaş genişlemeci bir politikaya geçeceğinin sinyalini verdiğini vurgulayan Altunsaray, “Dolayısıyla bu durumun borsalara yaramasını, gelişmekte olan borsaların yükselmesini bekleriz” dedi.
İstatistiksel olarak Fed'in faiz indirimlerinin borsalara ve kıymetli madenlere olumlu yansıdığını, ayrıca gelişmekte olan ülke merkez bankalarına da kendi faiz indirimleri için alan açtığını kaydetti. Altunsaray, “Tabii ki bilançolarda hafif hafif toparlanma görmemiz ve endekste ağırlığı yüksek olan şirketlerin bilançolarının kısmi olarak iyi gelmesi bu senaryoyu destekler nitelikte olacaktır” değerlendirmesini yaptı.
FON AKIŞI HIZLANIR
Fed'in gelecekteki olası bilanço genişlemesi ve faiz indirimlerinin devamının, Borsa İstanbul'a yabancı para akışı ve fon girişi açısından olumlu yansımalarının beklenebileceğini belirten Altunsaray, bu potansiyelin gerçekleşmesi için Türkiye'nin kendi iç dinamiklerinin kritik olacağının altını çizdi. Altunsaray, “Bu hareketi görebilmemiz için dezenflasyonun tekrar hızlanması ve TCMB'nin faiz indirim seyrini hızlandırma beklentisinin olması Türkiye’ye fon ve yabancı girişi için kritik nokta olacaktır” diye konuştu. Fed üyeleri arasında görüş ayrılıkları olsa da istihdam piyasasındaki bozulma ihtimalinin yüksek olmasının, Fed'in aralık ayında da faiz indirimlerine devam etmesine neden olacağını öngördüğünü sözlerine ekledi.