Cumartesi, 23 Kasım, 2024
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele kapsamında ülkelerin hazırladığı ekonomik kalkınma paketlerinden daha fazla yararlanmak için fosil yakıt ve temiz enerji sektörleri arasında bir mücadele yaşanırken, uzmanlar uzun vadeli ve sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma için hükümetlerin temiz enerji yatırımlarına odaklanması gerektiğini belirtiyor.
Kovid-19 salgınının yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirler, enerji talebinin büyük oranda azalmasına neden oldu. Özellikle petrol talebinin düşmesiyle fiyatlar da gerilemeye devam ediyor.
Talep ve fiyattaki düşüş petrol şirketlerinin ekonomik bilançolarını etkilerken, dünya çapında uygulanan seyahat kısıtlamaları ve elektrik talebindeki gerileme sebebiyle üretimi azalan kömür santralleri başta olmak üzere birçok şirket ekonomik kalkınma paketlerinden faydalanarak salgının sebep olduğu krizi aşmak istiyor.
Öte yandan, küresel salgın sonrasında hükümetlerin hızlı bir ekonomik büyüme sağlamak amacıyla karbon yoğun sektörlere ağırlık verme ihtimali, uzun vadeli ve sürdürülebilir kalkınma sağlayacak temiz enerjiye gereken yatırımların yapılamaması endişesini doğuruyor.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı verilerine göre, yenilenebilir enerji kaynaklarına 2050'ye kadar gereken yatırımların yapılması durumunda, küresel gayrisafi yurt içi hasılanın 98 trilyon artacağı ve 42 milyon yeni istihdam sağlanacağı öngörülüyor.
PETROL ŞİRKETLERİNİ KURTARMAK KARLI DEĞİL
Sheffield Üniversitesi Politika ve Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Michael Jacobs, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında şu ana kadar ülkelerin açıkladığı ekonomik paketlerin kalkınma sağlayamayacağını ve yılın ilerleyen döneminde yeni ekonomik kalkınma paketleri oluşturulması gerektiğini söyledi.
Mevcut ekonomi paketlerinin işsizlik oranlarının daha da yükselmemesi için sadece likidite sağladığını belirten Jacobs, şöyle devam etti: "Petrol fiyatlarındaki düşüş, özellikle ABD'deki kaya petrolü sektörü için büyük bir tehdit. Seyahat kısıtlamalarının da etkisiyle talep çok ciddi şekilde azaldı ve şirketleri zorluyor. Bu da hükümetlerin oluşturduğu ekonomik paketlerin bu sektörleri kurtarmak için kullanılacağı anlamına geliyor ve problem de burada başlıyor. Petrol fiyatları aslında sadece Kovid-19 sebebiyle değil, yapısal bir problemden dolayı düşüyor. Bu geçici bir problem değil, uzun vadeli bir sorun. Buna rağmen, örneğin ABD, karlılığı olmayan bu sektörü ve şirketleri kurtarmaya çalışıyor. Şartlar normale dönse de fosil yakıt endüstrisi karlı hale gelemeyecek ama bu şirketlere büyük miktarda nakit sağlanmış olacak. Bunun, ekonomik kurtarma paketlerinin kullanılış biçimi açısından çok kötü bir örnek oluşturacağını söyleyebilirim."
Jacobs, böyle bir eğilimin iklim değişikliğiyle mücadele için de tehlike oluşturduğuna dikkati çekerek şunları söyledi: "Bu kapsamda, fosil yakıt ve temiz enerji şirketleri arasında ekonomik kurtarma paketlerinden daha fazla yararlanmak için bir savaş var. Genel olarak fosil yakıt endüstrisi, yenilenebilir enerji sektörünün aksine kapsamlı lobi faaliyetleri yürüten ve siyasi bağları da olan bir sektör. Bu yüzden, sadece ABD'de değil tüm dünyada kurtarma paketlerinden yararlanmak isteyen bu iki sektör arasındaki savaş giderek daha da büyüyecek. Burada hükümetlerin iklim değişikliğiyle mücadeleyle uyumlu ve kamu vicdanını da gözeten kararlar alarak şirketlere likidite sağlaması gerekiyor, çünkü kamu yeşil enerjiye yatırım yapılmasını istiyor."
Sadece petrol, gaz ve kömür sektörlerinin karbon yoğun sektörler olarak algılanmaması gerektiğini belirten Jacobs, kurtarma paketleri kapsamında hava yolları ve otomotiv üreticileri gibi farklı şirketlerin de bu destekleri talep ettiğini dile getirdi.
Jacobs, destek sağlanacak sektörlerin faaliyetlerinin yakından takip edilmesi ve karbon emisyonlarını azaltmaları için belirli kriterler konulması gerektiğini belirtti.
AMAÇ SADECE ŞİRKETLERİ KURTARMAK OLMAMALI
Londra merkezli bağımsız düşünce kuruluşu E3G Temiz Ekonomi Program Lideri Ronan Palmer de ekonomik kurtarma paketlerinin dünyanın geleceği açısından büyük öneme sahip olduğunu dile getirdi.
Ülkelerin hızlı bir ekonomik kalkınma sağlamak isteyeceğine işaret eden Palmer, "İnsanlar kara yolu yapmayı, fosil yakıtlara yatırım yapmayı çok iyi biliyor ve Kovid-19 sonrasında da bu alanlara yatırım bir refleks olarak ortaya çıkabilir. Diğer yandan, fosil yakıt sektöründe istihdam oranları daha yüksek olduğu için hükümetler bu sektörü kurtarmak isteyebilirler. Düşünün ki masada milyarlarca dolarlık paketler var. Bu paranın nereye harcanacağı konusunda şiddetli bir savaş olacaktır. Orta ve Doğu Avrupa ile İskandinavya ülkeleri dahil olmak üzere bu çatışmayı görüyoruz" dedi.
Palmer, hükümetlerin ekonomik kalkınma paketlerini Kovid-19 krizini fırsat bilerek hazırlaması ve enerji dönüşümünü sağlaması gerektiğini vurgulayarak, "Burada amaç sadece şirketleri kurtarmak olmamalı. Kovid-19, toplumların ve ekonomilerin ne kadar kırılgan olduğunu gösterdi. Bu kırılganlığın devam etmemesi için karar alınırken iklim değişikliğiyle mücadele unutulmamalı" diye konuştu.
24 Nisan 2020 Cuma
23 Kasım 2024 Cumartesi
23 Kasım 2024 Cumartesi
23 Kasım 2024 Cumartesi
23 Kasım 2024 Cumartesi
22 Kasım 2024 Cuma