tatil-sepeti

HABER: ADEM ORHUN

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Tüketici Fiyat Endeksi Mart ayında yüzde 0.04 düştü; Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi ise yüzde 0.40 arttı. Tüketici fiyatlarında yıllık enflasyon yüzde 7.46, yurt içi üretici fiyatlarında ise yüzde 3.80 oldu. Enflasyonda düşüş anlamına gelen bu rakamlarla birlikte artan iyimser hava, faiz indiriminde de beklentileri kuvvetlendirdi. İTO’nun da düzenli olarak açıkladığı endeksler bu beklentiyi doğrular nitelikte.

Özellikle son iki yıldır yoğun şekilde gündeme gelen faiz oranları, reel sektörün finansman ve üretim maliyetini etkiliyor. TÜFE, Bloomberg’in derlediği ankete katılan 17 ekonomistin medyan beklentisi olan yüzde 8.2 seviyesindeki artış ve bir önceki ay gerçekleşen yüzde 8.78 rakamına rağmen mart ayında yüzde 7.46 arttı. Son aylarda enflasyonun yükselmesine neden olduğu belirtilen gıda fiyatlarındaki yıllık artış ise şubat ayındaki yüzde 8.83 artış seviyesinden mart ayında yüzde 4.58’e geriledi.

ALAN GENİŞLEDİ

Yatırımlardan raftaki ürüne kadar etkisi olan faiz oranında söz sahibi kurum olarak Merkez Bankası görülüyor. Yıllık enflasyon son 3 yılın en hızlı gerilemesini yaşarken, Merkez Bankası’nın faiz indirimi için alanı genişlemiş oldu.

Ülke ekonomisi ve piyasaları yakından ilgilendiren çok çeşitli kalemlerle hareket eden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Başkanı Erdem Başçı’nın görev süresi ise 19 Nisan’da doluyor. Özellikle 2015 başında sık sık dile getirilen faiz indirimi taleplerine rağmen mevcut politikasını sürdüren Merkez Bankası’nın, yeni Başkan’ın seçilmesinin ardından bu talebi gündemine alması bekleniyor.

RADİKAL DEĞİŞİKLİK

Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş geçen hafta Hollandalı firmaların üst yöneticileri ile gerçekleştirdiği toplantının ardından yaptığı açıklamada bu beklentiye değindi. Elitaş, Merkez Bankası’nın hazirana kadar enflasyonda aşağı yönlü bir gidişin olacağı öngörüsünde bulunduğunu dile getirdi. Mart ayında enflasyonun yüzde 7.46 olarak gerçekleştiğini anlatan Elitaş, mevsimlik etkinin ortadan kalkmasıyla sebze ve meyve fiyatlarının düşmesi ve hammadde fiyatlarının da gerilemesiyle enflasyonun lehine bir durumun ortaya çıkacağını kaydetti.

2001 SENDROMU

Merkez Bankası’nın artık 2001 sendromunu üzerinden atması gerektiğini vurgulayan Elitaş, faiz politikasının reel bir sisteme oturtulması gerektiğini söyledi. Dünyadaki daralmanın fırsata dönüştürücü bir yöntem izlenmesi zamanının geldiğini anlatan Elitaş, “Bizim dünya ticaret hacminden aldığımız pay yüzde 1’den az. Onun için Merkez Bankası’nın, iş adamının önünü açmak için faiz oranlarını radikal bir şekilde düşürerek, dünyada yaşanan olumsuzluğu fırsata çevirmesinin tam zamanıdır” dedi.

İNDİRİM İÇİN FIRSAT

Yeni yatırımların finansmanını ve üretimi yakından ilgilendirdiği için İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar da sık sık faiz indirimini gündeme getiriyor. Başkan Çağlar, Merkez Bankası’nın mart ayında gecelik borç verme faizini 25 puan indirmesiyle ilgili olarak şunları söyledi: “Bankaların fon maliyetini etkileyecek olması nedeniyle sembolik bile olsa olumlu. Ancak banttan indirim yetmez. Reel sektör olarak faizlerde büyüme ve istihdam yönünde daha net bir duruş bekliyoruz.”

İTO Başkanı Çağlar, dünya ve Türkiye şartları esas alındığında faizlerde aşağı yönlü bir trend öngörüldüğünü belirtti ve “İndirim için fırsat var. Fed, faiz artırımını öteledi, enflasyon beklentisi geriledi ve TL değerlendi. Bu şartlar altında, yatırımcıya faiz anlamında daha çok cesaret verecek adımların atılmasını mümkün görüyoruz” dedi.

ATAMA NEDEN ÖNEMLİ?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın temel amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek. Bankanın Başkanı (Guvernör), Bakanlar Kurulu kararıyla beş yıllık bir dönem için atanıyor. Bu sürenin sonunda yeniden atanabilir. Başkanın yüksek öğrenim görmüş, maliye, iktisat ve bankacılık alanlarında bilgi ve tecrübe sahibi olması şart.

Başkan ilgili kanun hükümlerinin ve Banka Meclisi tarafından alınacak kararların yürütülmesini sağlamak, ilgili kanunla bankaya verilen görevlerin ifası için uygun bulacağı tedbirleri almak ve gerekli göreceği hallerde, bunlar hakkında Banka Meclisine tekliflerde bulunmak ile yetkili.

FİNANS ÇEVRELERİNİN KONUŞTUĞU İHTİMALLER

Finans çevrelerinde piyasaların atama sürecinden olumsuz etkilenmemesi için
19 Nisan öncesindeki sürecin de özel bir anlam kazandığı konuşuluyor. TCMB’nin yeni Başkanının atanması hakkında gündeme gelen üç senaryo şöyle:

  • Mevcut Başkanın yeniden atanması.
  • Mevcut Para Politikası Komitesi üyelerinden birinin TCMB Başkanı olarak atanması.
  • Piyasaların yabancı olduğu bağımsız bir ismin atanması.

Merkez Bankası’nın Başkanı kim olursa olsun yeni dönemde global çalkantıları dengelerken, reel sektörün ihtiyaçlarına da cevap verebilecek politikalar üretmesi bekleniyor. Her halükarda bankanın özerkliğinin korunması da bu politikaların ciddiyetinin muhafaza edilmesi için elzem. TCMB’nin siyaset, bürokrasi ve reel sektörle barışık olması, ekonomik grafiklerin çalkantılardan uzak bir şekilde seyretmesi için gerekli görülüyor. Bu dengeler içinde TCMB’de yeni dönem, piyasalar için beklentiler kadar yeni umutlar anlamına geliyor.

GENEL KURUL’DA KİMLER VAR?

Bankanın pay sahipleri defterinde yazılı bulunan hissedarlar, Bankanın Genel Kurulunu teşkil ediyor. Genel Kurula Başkan (Guvernör) başkanlık ediyor. Her on hisseye sahip olan veya bu miktar hisseyi temsil eden kimse bir oya malik. Hisse senetleri dört sınıfa ayrılmış durumda. (A) sınıfı hisse senetleri Hazine’ye ait ve banka sermayesinin yüzde 51’ini temsil ediyor. (B) sınıfı hisse senetleri Türkiye’de faaliyette bulunan milli bankalara ayrılmış durumda. (C) sınıfı hisse senetleri, milli bankalar dışında kalan diğer bankalarla imtiyazlı şirketlere ayrılmış. (D) sınıfı hisse senetleri de yine Türk ticaret müesseselerine ve Türk vatandaşlığını haiz tüzel ve gerçek kişilere tahsis edilmiş.

11 Nisan 2016 Pazartesi

Etiketler : Makro-Mikro