HABER: BAHAR DAĞAŞAN
BTM girişimlerinden Fermente Bahçem, fermantasyon tekniğini hem insan hem toprak hem de doğa sağlığını destekleyen bir sisteme dönüştürüyor. Girişim, kendi geliştirdiği fermantasyon tekniğiyle süreçleri hız, ısı ve kalite dengesi korunarak yönetiyor. Bu sayede mikrobiyal çeşitliliği yüksek, tamamen doğal ve katkısız ürünler geliştiriliyor. Üretimden çıkan meyve posası, çekirdek gibi yan ürünler ise tarım, gıda ve kozmetik sektörlerinde kullanılabilecek hammaddeye dönüştürülüyor. Döngüsel ekonomi odaklı üretim modeliyle yenilikçi çözümler sunan Fermente Bahçem, bu modelle yalnızca ürün değil, uçtan uca sürdürülebilir bir ekosistem oluşturmayı hedefliyor.
FAYDA ÜRETME MOTİVASYONU
Fermente Bahçem’in Kurucusu Sanem Koçak, girişimin ortaya çıkış sürecinin merkezinde ‘değişim yaratma ve fayda üretme motivasyonu’nun bulunduğunu belirterek, “Girişimcilik ekosisteminde edindiğim deneyimlerin yanı sıra sürdürülebilir üretim alanında yürüttüğüm çalışmalar, bugün markanın benimsediği çevreye duyarlı ve bilimsel tabanlı üretim modelinin temelini oluşturdu. Geleneksel yöntemlerle modern bilimsel yaklaşımı birleştiren bu üretim anlayışı, markamızın katkısız, doğal ve sürdürülebilir ürünler geliştirme hedefinin çıkış noktası olarak konumlanıyor” dedi. Koçak, annesinin mutfağında öğrendiği doğal fermantasyon tekniklerinin Fermente Bahçem’in felsefesinin şekillenmesinde önemli bir rol oynadığını vurguladı.
ATIKLAR DEĞERLENDİRİLİYOR
Sanem Koçak, gıda ve içecek sektöründe iki temel sorunun öne çıktığına dikkat çekerek, “Bunlardan ilki, gerçek fermantasyonun yerini hızlandırılmış ve sentetik yöntemlerin almasıyla ürünlerin mikrobiyal faydasının azalması. İkincisi ise meyve işleme süreçlerinde ortaya çıkan yüksek atık oranı. Fermente Bahçem, bu iki soruna aynı anda çözüm üreten bütünsel bir model geliştiriyor. Katkısız fermantasyonla üretilen içecekler tüketici sağlığına katkı sunarken, üretimden çıkan yan ürünler farklı sektörlerde yeniden değerlendirilerek ekonomik ve çevresel değer oluşturuyor” diye konuştu.
AR-GE ODAKLI ÇALIŞMA
Altı kişilik bir ekiple faaliyet gösteren Fermente Bahçem, çalışmalarında özellikle Ar-Ge süreçlerine odaklanıyor. Probiana adlı patentli formülün 10 ay süren geliştirme sürecinde ziraat, gıda ve malzeme mühendislerinin önemli roller üstlendiğini belirten Koçak, Eylül 2025’te satışa çıkan ürünün çeşitlendirilmesine ve farklı sektörlere uyarlanmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini aktardı.
ÇOK KATMANLI HEDEF KİTLE
Fermente Bahçem ürünleriyle hem bireysel tüketicilere hem de kurumsal paydaşlara ulaşmayı hedeflerken gelir modelini üç ana başlık altında yapılandırıyor. Bireysel tarafta doğal probiyotik kaynak arayan, temiz içeriklere yönelen genç yetişkinler ve sağlıklı yaşam odaklı tüketiciler öne çıkıyor. Kurumsal tarafta restoranlar, oteller, organik ürün zincirleri, iyi yaşam merkezleri ve sürdürülebilirlik odaklı kurumlar markanın başlıca işbirlikleri arasında yer alıyor. Bu kapsamda marka, fermente içecek ve fonksiyonel ürünlerin doğrudan satışını gerçekleştirirken, aynı zamanda restoran, otel, market zinciri ve wellness merkezlerine yönelik B2B satışlarla kurumsal ağını genişletiyor. Bunun yanı sıra fermantasyon sürecinde ortaya çıkan yan ürünler, tarım, gıda ve kozmetik sektörlerinde doğal hammadde olarak değerlendirilerek yeni kullanım alanları yaratıyor.
BTM İLE İŞ MODELİMİZİ GÜÇLENDİRDİK
Sanem Koçak, BTM ile yollarının girişimin Ar-Ge sürecinin olgunlaştığı dönemde kesiştiğini belirterek, “BTM’nin sağladığı geniş network erişimi ve düzenli geri bildirim mekanizması, iş modelinin profesyonel bir çerçevede ilerlemesine önemli katkı sundu. Bu sürece doğru zamanda dahil olduk” dedi. Koçak, BTM’nin stratejik yönlendirmelerinin yatırımlara hazırlık aşamasındaki rolünü vurguladı.
BTM’de yılın son Sahne XL etkinliğine katılarak yatırımcılara girişimini anlatan Koçak, “Sahne XL’ye hazırlık süreci Fermente Bahçem için önemli bir motivasyon kaynağı oldu. Sunum içeriğini ve sahne anlatım dilini geliştirmek için yoğun bir çalışma yürüttük. BTM ekibinin yönlendirmeleri bu süreci yatırımcı odaklı bir sunum modeline dönüştürmede etkili oldu” dedi.
