Devlet destekleriyle geliştirilen yük taşıma robotu 30 ülkeye ihraç ediliyor

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) desteğiyle yerli imkanlarla geliştirilen otonom yük taşıma robotu SEIT, 3 kıtada 30 ülkeye ulaştı.

Giriş: 06.01.2024 - 11:50
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35


Yük taşıma robotu SEIT, KOSGEB ve TÜBİTAK'ın girişimcilere sağladığı çeşitli desteklerden yararlanılarak 2011 yılında faaliyete başlayan Milvus Robotics firmasınca üretildi.

 

Çanakkale kahramanı Seyit Onbaşı'dan esinlenilerek SEIT adı verilen robot, fabrika ve depo alanlarında kullanılarak 2 tona kadar yük taşıyabiliyor. Bu sayede bir ürün, herhangi bir insan müdahalesine ihtiyaç duymadan bir noktadan diğer noktaya otomatik olarak teslim edilebiliyor. SEIT, bugüne kadar 3 kıtada 30 ülkeye ihraç edildi.

 

ÜRETİMİN YÜZDE 85'İ İHRAÇ EDİLİYOR

 

Milvus Robotics Üst Yöneticisi ve Kurucu Ortağı Şamil Özden, yaptığı açıklamada, projede yararlandıkları devlet desteklerinin, çalışmalarına önemli katkı sağladığını belirtti.

 


Robotların, kullanıldığı işletmeye doğrudan entegre edilebildiğini bildiren Özden, “Ortamın haritalandırmasını yaparak sürece başlıyoruz. Robot, o alanı öğreniyor ve diğer robotlarla bu bilgiyi paylaşıyor. Yere bir çizgi çizmeden bir barkod veya reflektör kurmadan robotu alanda çalıştırabiliyorsunuz.” Dedi.

 

Özden, üretimlerinin yüzde 85’ini ihraç ettiklerini ve ulaştıkları ülke sayısının ise her geçen gün artığını aktararak, “Çalışma maliyetlerinin yüksekliği ve endüstriyel olgunluğun gelişmiş olması nedeniyle özellikle depo yönetimi için gelişmiş ülkelerde bu tarz ihtiyaçlar ön planda oluyor. Bu ürünle ulaştığımız pazarlarda faaliyetlerimizi artırmayı hedefliyoruz. Özellikle Asya pazarında daha fazla yer almak istiyoruz.” Diye konuştu.

 

5G İLE TEST YAPILIYOR

 

Özden, robotların 5G bağlantısı ile test edildiğine de belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Robotlarımız 100 bin metrekareyi aşan alanlarda uygulamalar yapabiliyor. Bu da ciddi bir veri transferi ve hız anlamına geliyor. Sistemler tamamen kablosuz ağ üzerinden çalışıyor. 2 tonluk bir cihazın hızla hareket ederken aynı şekilde hızlı bir trafik yönetimine ihtiyacı var. 5G, bu noktada bizim için önemli. Bu nedenle hızı garanti etmek ve her türlü işletmede kullanabilmek adına test uygulaması başlattık. Bunun yaygınlaştırılması için de çalışmalara devam ediyoruz."

 

Özden, bu tür robotların insanların daha değer yaratacak alanlarda çalışmasına katkı sağladığını söyledi.

 

İŞ KAZASI RİSKİ ORTADAN KALDIRILIYOR

 

Robotların, tamamen insanlarla aynı ortamda çalışabilecek güvenlik standartlarına göre tasarlandığına işaret eden Özden, bu sayede iş kazaları gibi risklerin ortadan kaldırıldığını ve tüm işlemlerin takip edilebilir hale getirildiğini ifade etti.

 

Özden, otonom robotların endüstri alanında kullanımının görece yeni bir teknoloji olduğuna da dikkati çekerek, dünyada bu alanda rekabetin her geçen gün arttığını belirtti. Sektördeki rekabetin Türkiye'de de kendini gösterdiğini aktaran Özden, "Bu bizi sevindiriyor çünkü rekabet, sektörün gelişmesine ve bu tarz teknolojilerin sağladığı faydanın keşfedilmesine katkı sunuyor. Aynı zamanda robotik alanına ilgi duyan insanların da yetişmesine, eğitilmesine ve bu alanda ekosistemin oluşmasına fayda sağlıyor." değerlendirmesinde bulundu.