Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, DEİK 38. Olağan Mali Genel Kurulu ve Ustalara Saygı Ödül Töreni Programı'nda açıklamalarda bulundu.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) 38. Olağan Mali Genel Kurulu ve Ustalara Saygı Ödül Töreni Programı'nda konuşan Erdoğan, katılımcılarla birlikte olmaktan, 40'ıncı yıl heyecanını paylaşmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, genel kurulun ülke, millet ve ülke ekonomisi için hayırlara vesile olmasını diledi.
Erdoğan, DEİK çatısı altında emek vermiş, ülke ekonomisinin şahlanışına katkıda bulunmuş, Türk ürünlerini dünyanın en ücra köşelerine ulaştırmış tüm iş insanlarına şükranlarını sunarken, ahirete intikal eden DEİK üyelerine de Allah'tan rahmet niyaz etti.
DEİK'in kuruluşuna öncülük eden 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı özellikle rahmetle yad ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Merhum Özal, çok farklı bir başbakan ve cumhurbaşkanıydı. Karşılaştığı onca zorluğa, onca engele, statükodan çıkar devşirenlerin takoz siyasetine rağmen Türkiye'nin önünde yeni ufuklar açmış, devrinin çok ötesinde hizmetlere imza atmış bir devlet ve siyaset adamıydı. Rabbim ondan razı olsun, mekanını inşallah cennet eylesin." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. DEİK 38. genel kurulunda sizlerle olmaktan, 40. yılınızı paylaşmaktan memnuniyet duyuyorum.
Tüm iş adamlarımıza şükranlarımı sunuyorum. 8. cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ı burada özellikle yad ediyorum. Kendisi çok farklı bir cumhurbaşkanıydı. Onca engele rağmen Türkiye önünde yeni ufuklar açmış devrinin ötesinde hizmetler yapmış siyaset ve devlet adamıydı. DEİK Türk iş dünyasının lokomotif kuruluşu olarak 40. yılını kutluyor. DEİK bugün devasa çınara dönüştü.
40 Sene önce dikilen fidanın, bugün 153 iş konseyi, 92 kurucu kuruluş ve 5000'e yakın üye sayısıyla kolları dünyanın dört bir yanına uzanan devasa bir çınara dönüştüğünü görüyoruz. Biraz evvel Nail Bey, 40 sayısının kültürümüzdeki yerini ve anlamını son derece veciz bir şekilde ifade etti. DEİK'in 40 yaşın birikimiyle, tecrübesiyle, olgunluğuyla inşallah yoluna çok daha güçlü devam edeceğine inanıyorum. DEİK ailesine başarılarla dolu daha nice 40 yıllar geliyor.
Gazze'deki soykırımla başlayan, İsrail'in Suriye ve İran'a saldırılarıyla artan jeopolitik riskleri çok net okuyoruz. İş dünyamız fırtınalı denizde yol almaya çalışıyor. İhracatçılarımız başta olmak üzere şirketlerimiz yeni pazarlar kurarak bu sancılı süreci yönetiyor. Potansiyel fırsatları dikkate alarak küresel sistemde ülkemizi en iyi noktada konumlandırmaya çalışıyoruz. İnsan hayatını, onurunu merkeze alan, ülkemizi gerilimlerin uzağından tutmak için siyaset izliyoruz. Ne pısırık davranıyor ne de muhalefetin kışkırtmalarıma prim veriyoruz. Yüzünü milletimize çevirmiş mazlumlar için en doğrusu ne ise onu hayata geçiriyoruz.
Suriye'de 10 yıl boyunca bunu yaptık, Rusya Ukrayna savaşının ilk gününden bu yana bunu yaptık. Libya'dan Karabağ'a nerede bize ihtiyaç varsa bunu yaptık. Kendi ülkesini batılı tv kanallarına şikayet eden ezik siyasetçiler gibi değil hadiselere Ankara penceresinden bakarak hareket ettik. Rakiplerimiz dahi Türkiye'den övgü ile bahsediyor. Türkiye barış masalarının aranan aktörü haline geliyor. Türkiye hedeflerine sağlam adımlarla ilerliyor.
MİLLİ GELİRİMİZ 1 TRİLYON DOLARI AŞTI
DEİK'in potansiyelini çok iyi bildiğim için bunları ifade ediyorum. Geçtiğimiz günlerde ekonomimize dair önemli veriler açıklandı. Dış ticarette rekora imza attık. Milli gelirimiz ilk kez 1 trilyon doları aşmış 1 trilyon 371 milyar dolara ulaşmıştır.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Terörsüz Türkiye'de bu hafta yeni bir evreye geçildi. TBMM'de bir komisyon kuruldu ve Türk siyaseti psikolojik bir eşiği daha aştı. Demokratik zeminde meseleleri çözme konusunda adım attı. Komisyonun çalışmalarına başlamasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Temsilcilerin ilk toplantıdaki yapıcı mesajları memnuiyetle karşıladık. Bölgemizde yeni oyunlar oynanırken Türkiye'nin bu oyunları bozacak adımları atması devlet aklının gereğidir. Bu ateş çemberinden ancak stratejik yaklaşımla, birbirimize güvenerek, güçlü iarede ortaya koyarak çıkabiliriz. Cumhur İttifakı olarak yalnızca elimizi değil tüm gövdemizi taşın altına bunun için koyuyoruz.
Terör sivil siyaseti yıllarca esir aldı. Dış politikadan toplumsal hayata kadar her meselede terörün yol açtığı sorunlarla mücadele ettik. Demokrasimiz kan kaybederken vesayet odakları kazandı. Biz artık bu ülke bu millet kaybetmesin diyoruz. Şimdi kazananlar ile kaybedenlerin yerini değiştirecek olan tarihi sürecin içindeyiz. Sabotajlara ve tahriklere karşı tedbiri elden bırakmadan, dikkatle, hüsnüniyetle aynı çalışmaları yürütüyoruz. Siyaset kurumu bazı çatlak seslere rağmen sürece olumlu yaklaşıyor. Ülkemizde ve bölgemizde yeni bir dönemin kapılarını açmak istiyoruz. 86 milyonun imzasını taşıyan bu mektup er ya da geç adrese ulaşacaktır. Sadece ekonomisi ile değil kardeşliği ile de demokrasi ile de müşerref olacağız. Herkesten bu hayırlı adıma destek vermelerini rica ediyorum.