Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyaretinin ardından yaptığı değerlendirmede iki ülke arasındaki ekonomik, ticari ve savunma alanlarındaki görüşmelerin verimli geçtiğini belirtti. Türkiye’nin enerji arz güvenliği ve yatırımların çeşitlendirilmesine yönelik politikalarının sürdüğünü vurgulayan Yılmaz, özellikle enflasyonla mücadeleye odaklandıklarını ifade etti.
ENFLASYONDA KADEMELİ GERİLEME HEDEFİ
Yılmaz, “Son dönemde gıda ve eğitim alanındaki fiyat artışları beklentileri yukarı çekmiş olsa da yıl sonu için enflasyon tahminimiz yüzde 30’lar civarında. 2026’da yüzde 20’nin altında, 2027’de ise tek haneli bir enflasyon öngörüyoruz” dedi.
Orta Vadeli Program (OVP) çerçevesinde 2023’te yüzde 65 olan yıllık enflasyonun 2024’te yüzde 44’e gerilediği hatırlatılırken, Merkez Bankası’nın tahmin aralığına paralel olarak yıl sonunda 24-29 bandının hedeflendiği ancak bazı kalemlerdeki artışların bu oranı bir miktar yukarı çekebileceği değerlendiriliyor.
OVP İLE SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME VE FİYAT İSTİKRARI
OVP’nin odak noktası, fiyat istikrarı ve sosyal refah. Program, büyüme ve istihdamı korurken enflasyonu düşürmeyi amaçlıyor. Yılmaz, “Enflasyonu düşürelim ki kalıcı sosyal refah üretmiş olalım” diyerek kısa vadeli ücret artışlarının kalıcı çözüm olmadığını vurguladı.
EKONOMİDE TARİHİ EŞİK: YÜKSEK GELİR GRUBUNA GEÇİŞ
OVP hedeflerine göre Türkiye’nin ekonomik büyüklüğü 2025 sonunda 1,5 trilyon doları aşacak. Dünya Bankası’nın Atlas yöntemiyle yapılan sınıflandırmasına göre Türkiye, ilk kez üst orta gelirli ülkeler grubundan yüksek gelirli ülkeler kategorisine geçmeye hazırlanıyor.
2002’de 238 milyar dolar milli gelir ve 3.600 dolar kişi başına gelir seviyesinden bugün AB ortalamasının yüzde 70’ine ulaşan Türkiye, son 22 yılda yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüyerek dünya ortalamasının üzerinde performans gösterdi.