Yatırımcıların merakla beklediği 2025 üçüncü çeyrek bilanço sezonu başlarken, Borsa İstanbul’da hisse bazlı hareketliliğin artması bekleniyor. Uzmanlar, bu dönemin şirketler ve sektörler arasında belirgin ayrışmalara sahne olmasını bekliyor. Piyasa analistlerine göre, merkez Bankası’nın başlattığı faiz indirim döngüsünün ilk etkilerinin görüleceği bu dönemde, kâr marjlarını koruyabilen ve operasyonel verimliliğini artıran şirketler ön plana çıkacak.
TCMB BELİRLEYİCİ OLACAK
Özellikle bankacılık ve havacılık gibi sektörlerin parlayabileceği beklenirken, piyasanın genel yönü için bilançolardan çok enflasyonun seyri ve tcmB’nin atacağı adımlar belirleyici olacak. analistler, son beş çeyrektir Borsa İstanbul’da piyasa geneline yayılan bir yükselişten ziyade ‘seçicilik’ temasının hakim olduğunu, bu bilanço döneminde de benzer bir tablonun yaşanacağını ve hisse bazlı pozitif fiyatlamaların sürebileceğini öngörüyor.

KÂR MARJLARINA DİKKAT
İnfo Yatırım Yatırım Danışmanı Tunç Safa Altunsaray, üçüncü çeyrek bilançolarının ikinci çeyreğe göre bir toparlanma göstermesini beklediğini belirtti. Altunsaray, bu bilanço döneminde yatırımcıların odaklanması gereken en kritik noktanın şirketlerin kâr marjlarındaki seyir olacağını vurguladı. Altunsaray, ekonomik koşullar nedeniyle uzun süredir gerileyen kâr marjlarında düşüşü durduran veya pozitife çeviren şirketlerin piyasa tarafından olumlu karşılanacağını ifade etti.
BANKACILIK ÖNE ÇIKABİLİR
Bu dönemin yıldız adayı olarak bankacılık sektörünü işaret eden altunsaray, özellikle özel bankaların net kâr marjlarının olumlu geleceği öngörüsünde bulundu. Altunsaray, bu beklentisini, üçüncü çeyrekte yapılan faiz indirimleriyle mevduat maliyetlerinin düşmesine karşın kredi faizlerinin aynı hızda gerilememesine, bunun da bankaların kârlılığını artırmasına bağladı. Altunsaray'a göre, bankacılığın yanı sıra telekomünikasyon ve sigortacılık sektörleri de ön plana çıkabilir. Ayrıca Euro/dolar paritesindeki güçlenmenin ihracatçı firmaların bilançolarını destekleyeceğini, havacılık sektörünün de mevsimsel etkilerle olumlu sonuçlar açıklayabileceğini, ancak maaş artışlarının bu sektörde kârlılığı kısmi olarak baskılayabileceğini kaydetti.
İNDİRİMLERİN ETKİSİ GECİKMELİ
Şirketlerin finansman maliyetlerinin yüksek faizler nedeniyle genel olarak yüksek seviyede olduğuna dikkat çeken Altunsaray, başlayan faiz indirim sürecinin şirketlerin finansman giderlerini düşürerek bilançoları ilerleyen dönemde olumlu etkileyeceğini belirtti. altunsaray, bu etkinin sanayi şirketlerine yansımasının 5-6 ayı bulabileceğini, bankacılık sektöründe ise daha hızlı hissedileceğini söyledi. Bilanço sezonunun endekste ağırlığı yüksek şirketlerin beklenti üzeri sonuçlarıyla Borsa İstanbul’u olumlu etkileyeceğini, ancak bu hareketlerin hisse bazlı kalacağını belirten Altunsaray, borsanın genele yayılan bir yükseliş trendine girebilmesi için ise daha fazlasının gerektiğini kaydetti.
2026’DA HEDEF PUAN
Altunsaray'a göre, endekste yeni bir trendin başlaması, merkez Bankası’nın faiz indirim hızının ve dezenflasyon sürecinin ivme kazanmasına bağlı olacak. altunsaray, 2026 yılına ilişkin pozitif bir senaryo da çizdi. Enflasyon düşüşünün hızlanması ve faiz indirimlerinin devam etmesi durumunda ekonomik aktivitenin canlanacağını ve bunun şirket bilançolarına olumlu yansıyacağını belirtti. altunsaray, “Bu senaryo, BıSt 100 endeksi için 15 bin gibi rakamları düşünmemize sebep olacaktır” değerlendirmesinde bulundu. ancak, bu beklentinin aBD merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimleri ve küresel likidite koşulları gibi dışsal faktörlere de bağlı olduğunu ve gelen her yeni veriyle güncellenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

OPERASYONEL VERİMLİLİK
İntegral Yatırım araştırma müdürü Seda Yalçınkaya Özer de üçüncü çeyrek bilanço döneminde öne çıkacak sektörleri değerlendirirken; turizmde yüksek sezon olması nedeniyle havacılık sektörünün ön plana çıkmasını beklediklerini ifade etti. Kârlılık açısından ise sigorta şirketlerine yönelik yüksek beklentilerin devam ettiğini belirten Özer, “muhtemelen üçüncü çeyrekte sigorta şirketleri güçlü kârlılık açıklamaya devam edecektir” dedi. Özer, bu iki sektörün yanı sıra şirket bazında da güçlü bilanço performansları görülebileceğini, özellikle satış hacmi yerine operasyonel verimliliğe odaklanan şirketlerin pozitif ayrışmaya devam edeceğini vurguladı.
ANA HİKAYE ‘DEZENFLASYON’
Bilanço sezonunun Borsa İstanbul üzerindeki etkisinin sınırlı kalacağını belirten Özer, sonuçların piyasa geneli için ‘ana katalizör’ olmayacağını, daha çok hisse bazlı etkiler görüleceğini kaydetti. Özer, “Piyasa her ne kadar siyasi risklerle rasyonalite kaybına uğrasa da enflasyonun düşmesi hâlâ ana hikaye. Bu nedenle tcmB’nin faiz kararları oldukça önemli olacak” değerlendirmesinde bulundu. merkez Bankası’nın başlattığı faiz indirim sürecinin şirket bilançolarına etkisinin kademeli olacağını belirten Seda Yalçınkaya Özer, tcmB’nin sıkı duruşunu korumaya devam etmesi nedeniyle net etkinin 2026 yılı ilk çeyrek finansallarında hissedilmesinin beklenebileceğini ifade etti.

FİNANSA ÖZEL PARANTEZ
Marbaş Menkul Değerler araştırma Uzmanı Erdem Yıldız, son beş çeyrektir Borsa İstanbul’da ‘seçicilik’ temasının ön planda olduğunu ve sektör bazında sadece birkaç şirketin iyimser finansallar açıkladığı bir dönemin yaşandığını belirtti. Üçüncü çeyrek bilançolarında ise temmuz ayında başlayan faiz indirim döngüsünün ilk etkilerinin görüleceğini ifade etti. Yıldız, “Burada ilk faiz indirim katkısının özellikle finans grubuna pozitif olduğunu gösterirken, sınai grubunda da çeşitli şirketlerin ayrışmasına sebebiyet verdi” dedi. Bu çeyrekte finans grubuna ayrı bir parantez açmak gerektiğini vurgulayan Yıldız, faiz indirimlerinin şirketlere etkisinin yakından takip edildiğini, bazı şirketlere gecikmeli yansımalar olurken bazılarında hızlı dönüşler izlendiğini kaydetti. Sınai grubunda ise hem iç hem de küresel konjonktürün etkisiyle iyileşmenin kademeli olarak devam ettiğini belirten Yıldız, enflasyonist etkinin bazı gruplarda sürerken, bazılarının ise kendi dinamikleriyle ayrışacağını ifade etti.
KASIM AYIYLA BERABER DAHA STABİL SEYİR OLABİLİR
Faiz indirim sürecinin bilançolara yansımasını da değerlendiren Erdem Yıldız, yüksek faiz ortamının sanayi şirketlerinde hem finansman giderlerini artırdığını hem de sektörel zayıflığa yol açtığını hatırlattı. Yıldız, “Kademeli indirimin önümüzdeki süreçte hem finansal giderler kısmındaki negatif etkisinin azalması hem de sektörel aktivitenin artması sonucu artan hacimlerle beraber kârlılık üzerinde kademeli toparlanma bekliyoruz” öngörüsünde bulundu.
Bilanço döneminin piyasa üzerindeki etkisinin mevcut konjonktürde sınırlı kalacağına dikkat çeken Yıldız, ekim ayı sonrasında bilançosunda toparlanma görülen şirketlerde hisse bazlı pozitif fiyatlamaların süreceğini tahmin etti. Yıldız, kasım ayından itibaren ek bir şok haber akışı olmaması durumunda piyasanın daha stabil bir seyre gireceğini ve hisse bazlı seçici fiyatlamaların devam edeceğini sözlerine ekledi.
Not: Sayfada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi değildir. Yatırım danışmanlığı kapsamında değerlendirilemez.