ABD Enerji Bakanlığı’na (DOE) bağlı Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı liderliğinde yürütülen uluslararası iş birliğiyle geliştirilen Gama Işını Enerjisi İzleme Dizisi (GRETA), atom çekirdeğini incelemek için şimdiye kadar tasarlanan en hassas cihaz olma özelliği taşıyor. Temel bileşenlerinin üretimi tamamlanan GRETA, klasik dedektörlere kıyasla 10 ila 100 kat daha hassas olacak ve bilim dünyasına yepyeni pencereler açacak.
PARMAK İZİ OKUMASI
Bilim insanları, GRETA ile atom çekirdeğinin iç yapısını ve elementlerin oluşum süreçlerini adeta ‘parmak izi’ gibi inceleyebilecek. Uyarılmış çekirdekler tarafından yayılan gama ışınlarının enerji ve yolunu büyük bir hassasiyetle tespit edebilen sistem, yıldızlarda demirden daha ağır elementlerin nasıl oluştuğundan, çekirdekteki proton ve nötron sayısının limitine, hatta evrende neden madde-antimadde dengesizliği olduğuna kadar pek çok temel bilimsel sorunun yanıtlanmasına katkı sağlayacak.
YENİ NESİL TEKNOLOJİLER
GRETA, bir önceki nesil dedektör GRETINA’nın geliştirilmiş ve genişletilmiş bir versiyonu olarak hayata geçirildi. Toplam 30 modülden oluşacak cihazın her bir modülünde, maksimum hassasiyet için -300°F’ye kadar soğutulmuş dört ultra saf germanyum kristali yer alıyor. GRETA’nın tasarımı taşınabilir olarak geliştirildi ve hem MSU’daki Nadir İzotop Işınları Tesisi’nde (FRIB) hem de Argonne Ulusal Laboratuvarı’nın ATLAS tesisinde çalışabilecek.
YAPAY ZEKA DESTEKLİ İZLEME
Proje ekibi, GRETA’nın hassasiyetini artırmak için yapay zekâ tabanlı yazılımlar geliştiriyor. Gama ışını yollarının yeniden yapılandırılması ve veri sınıflandırmasının hızlandırılması amacıyla devreye alınan sistem, deneysel fizikçiler için yeni ufuklar açıyor. Ayrıca, DELERIA adlı hızlandırılmış veri hattı yazılımı da GRETA için ilk kullanım örneği olacak.
BİLİM DÜNYASINDA YANKI
Cihazın son testlerde saniyede 511.000 gama ışını etkileşimini başarıyla işlemesi, beklentilerin ötesine geçildiğini gösterdi. Bilim dünyası, GRETA’nın astrofizik ve nükleer sentez başta olmak üzere, çekirdek fiziğinin en karmaşık sorularını yanıtlamada anahtar rol üstleneceğini öngörüyor.