Almanya’ya gelişte vize sorunuyla karşılaşılmasını istemiyoruz

Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile vize serbesti sürecinde en kısa zamanda sonuç almayı arzu ettiklerini belirterek, iş insanlarının Almanya’ya gelişlerinde vize sorunuyla karşılaşmalarını istemediklerini söyledi.

Giriş: 13.01.2024 - 12:04
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35


 

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Avrupa'daki MÜSİAD şubelerinin yönetim kurullarının bir araya gelerek deneyimlerini paylaştığı ve yeni stratejik hedefler belirlenmesine yönelik yıllık toplantılar serisi kapsamında Berlin'de "MÜSİAD Avrupa Genel İdare Kurulu Gala Yemeği" düzenledi.

 

Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen, programda, Türkiye ile Almanya'nın iyi ekonomik ilişkilere sahip olduğunu ifade ederek, "Almanya ülkemizin önde gelen ticaret ve yatırım ortaklarından biri olmayı sürdürmektedir." dedi.

 

Konuşmasına Irak'ın kuzeyinde Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde şehit olanları anarak başlayan Şen, "Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı kahramanlarımıza acil şifalar diliyoruz. Allah bir daha böyle musibetler vermesin diyoruz. Allah teröristlerin üzerine lanet yağdırsın diliyoruz. İnşallah bu terör belasıyla en kısa zamanda kökünü kurutup başa çıkmış olacağız, son vermiş olacağız. Şehitler ölmez, vatan bölünmez." ifadelerini kullandı.

 

Türkiye ile Almanya arasında her alandaki yakın ilişkilerin 2023 yılında daha da pekiştiğini vurgulayan Şen, kasım 2023’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya ziyaretleri vesilesiyle iki ülke arasında işbirliği imkanlarının en üst düzeyde ele alındığını, geleceğe yönelik projeksiyonlar yapıldığını ve perspektifler üzerinde kararlar alındığını anlattı.

 

Şen, "Almanya'da yaşayan 3,5 milyon insanımız, her yıl olduğu gibi 2023'te de Almanya'ya her alanda değer kattı ve Almanya ile ilişkilerimizin temeli olan beşeri bağlarımızı daha da güçlendirdi.” ifadesini kullandı.

 

Türkiye’nin İhracatta birinci, ithalatta ise üçüncü sırada yer alan Almanya ile dış ticaret hacminin 2022 yılında 50 milyar avronun üzerinde olduğunu belirten Şen, "2023 yılında üzerine 1-2 milyar avro daha koydu. Hem devlet temsilcileri ve hem de özel sektör temsilcileri olarak karşılıklı ticaret ve yatırım hacmimizi artırmak için el ele birlikte çalışıyoruz. Çünkü hala kullanılmamış çok büyük potansiyel mevcut." değerlendirmesinde bulundu.

 

Şen, Almanya'da Türk toplumunca kurulmuş ve faaliyet gösteren irili ufaklı 100 bin civarında işletme bulunduğunu anlatarak, bunların 500 binden fazla kişiye istihdam sağladığını ve 50 milyar avronun üzerinde ciro yaptıklarını kaydetti.

 

Büyükelçi Şen, "Alman istihdam ve ekonomisine Türk insanının yaptığı katkılar artarak devam ediyor." dedi.

 

Kovid-19 pandemisi nedeniyle önce tedarik zincirlerinin kesintiye uğradığını ve "pandeminin etkileri ortadan kalkıyor" derken Avrupa'nın ortasında çıkan savaş sebebiyle arzda talepte dalgalanmalar, üretimde sıkıntılar meydana geldiğini anlatan Şen, "İşte tam da bu noktada Türkiye, tedarik zincirinde önemli roller üstlendiği gibi ileride küresel bir potansiyel olarak ortaya çıkıyor. Daha da fazla çıkmaya devam edecek." diye konuştu.

 

Son zamanlarda şirketlerin "friendshoring (ticareti ve yatırımı dost ile yap)" ve "nearshoring (tedarikini ve yatırımını yakın coğrafyadan yap)" seçeneklerini giderek daha fazla değerlendirmeye başladığını ifade eden Şen, Türkiye'nin küresel ekonomideki değişikliklere hızlı tepki verme kabiliyetine sahip olması ve ülkenin daha kısa teslimat süreleri sunması nedeniyle başta Almanya olmak üzere Avrupa ile yeni iş birliği fırsatlarının ortaya çıktığını kaydetti.

 

Şen, uluslararası planda büyük miktarda daha kısa teslimat süreleri ile üretim yapan Türk ekonomisinin Avrupa için tedarikte bir numaralı ülke potansiyelini taşıdığını belirterek, şunları söyledi: "Günümüzde enerji güvenliği, kaynakların ve tedarik yollarının çeşitlendirilmesi, yenilenebilir enerji, sürdürülebilir ve iklim dostu ekonomi her zamankinden daha önemli hale geldi. Enerji hatlarının merkezi ve transit ülkesi konumundaki Türkiye jeostratejik konumu ile Avrupa'nın ve dünyanın enerji güvenliğinde de hayati bir rol oynamaya başladı. Bu gerekçeler Almanya ile işbirliği için yeni fırsatları da beraberinde getirmektedir. MÜSİAD'ın Türkiye'de ve Almanya'daki değerli üyeleri olarak sizler, bu fırsatların hayata geçirilmesi ile ikili ticareti ve karşılıklı yatırımları daha da artırmak için çok önemli katkılarda bulunmaktasınız, eminiz ki daha da bulunacaksınız."

 

GÜMRÜK BİRLİĞİ'NİN GÜNCELLENMESİ

 

AB ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da güçlendirilmesi için Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin şart olduğunu vurgulayan Şen, şöyle konuştu: "Avrupa'nın ayrılmaz bir parçası ve AB'nin de aday ülkesi ve en önemli ortaklarından biri Türkiye. 1995'ten beri geçerli olan Gümrük Birliği, Türkiye-AB ilişkilerinin en önemli zemini ve Türk ve Alman işadamlarının ekonomik faaliyetlerine temel oluşturan katkı sağlayan bir unsur. Ancak ekonomik ilişkilerimizi daha da güçlendirmek için Gümrük Birliği'nin modernizasyonu artık bir şart haline gelmiştir. Bu konuda Almanya’nın desteğiyle önümüzdeki aylarda bazı adımların atılmasını ve bazı gelişmelerin sağlanmasını bekliyoruz."

 

"VİZE KISITLAMALARI TİCARİ VE YATIRIM İLİŞKİLERİNE ENGEL OLUYOR"

 

Ahmet Başar Şen, Türk iş insanlarına yönelik vize kısıtlamalarının Almanya ile Türkiye arasındaki ticari ve yatırım ilişkilerine engel olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "Ne yazık ki vize kısıtlamaları iş insanları için halen büyük bir engel teşkil ediyor. AB ile vize serbesti sürecimizde en kısa zamanda sonuç almak istiyoruz. Almanya'da yatırım yapan firmalarımızın daha ülkeye gelişlerinde, iş insanlarımızın bu ülkeye girişlerinde bu tür sorunlarla karşı karşıya kalmalarını artık istemiyoruz. Vize kısıtlamalarının yanı sıra, ulaştırma/lojistik sektörünün sorunları, ihracat lisansları meseleleri, Almanya'da banka hesabı açtırmak ve firma ihtilafları bağlantılı meseleler dahi başlıca sorunlar olarak önümüze çıkıyor. Neticede iş insanlarımız ve Türkiye’nin ekonomisi bakımından hakkaniyetli olmayan durumlar ortaya çıkabiliyor. Bazıları ikili düzeyde, bazılarınız AB düzeyinde ele aldığımız söz konusu sorunların çözümüne yönelik olarak da biz Almanya’da Alman muhataplarımızla farklı vesilelerle görüşmelerimizde görüşlerimizi, argümanlarımızı aktarıyoruz. Bu konularda da yakın zaman gelişme olmasını bekliyoruz."

 

"TİCARİ DİPLOMASİYİ EN ÜST SEVİYELERE ÇIKARMA YÖNÜNDE ÇABALARIMIZ SÜRECEK"

 

MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı ise yeni yılın ilk genel idare kuruluna, Türkiye’nin en büyük ekonomik ve ticari ortağı olan Almanya’da başladıklarını belirtti.

 

MÜSİAD’ın Almanya da 10 farklı şehirde şubeleriyle temsil edildiğini aktaran Asmalı, yakın zamanda ülkede 11'inci şubenin Hamburg’da açılacağını söyledi.

 

Avrupa ülkeleri içinde nüfus gücü bakımından Almanya’nın ilk sırada olduğunu belirten Asmalı, şunları kaydetti: "Özellikle Avrupa Birliği içindeki liderlik konumu, sanayi altyapısı, güçlü̈ ekonomisi, ticari ve teknolojik yapısıyla dünya ekonomisi ve siyasetinde kilit bir noktadadır. Alman ekonomisinin kalbini, bilhassa imalat sanayi ve bununla ilgili hizmet sektörleri oluşturmaktadır. En önemli imalat sektörleri; sanayi makineleri, otomotiv ve kimya sanayisidir; ancak özellikle son yıllarda telekomünikasyon sektörü de önde gelen faaliyet alanlarından biri haline gelmiştir. Almanya, bugün yenilenebilir enerji konusunda tüm dünyada lider ülke konumda. Bu anlamıyla, dünyanın gelişmiş ekonomileri arasında ilk büyük yenilenebilir enerji ekonomisi durumunda. Bu konuya özellikle dikkati çekmek istiyorum, çünkü sürdürülebilirlik ve enerji teknolojileri gitgide önem kazanan başlıklar olarak önümüzde duruyor. Son yıllarda MÜSİAD olarak yeşil enerji, sürdürülebilirlik ve enerji de verimlilik konularına özellikle odaklanıyoruz. Çünkü biliyoruz ki çok yakın gelecekte tüm işler yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği üzerinden yol alacak."

 

Asmalı, Almanya’ya birçok kez geldiğini, fakat son gelişinde Alman iş insanlarının Türk iş insanlarıyla işbirliğine daha çok istekli gördüğünü anlatarak, Almanya ile Türkiye arasında iş birliği faaliyetlerini artırdıkça, her iki ülke için de büyük ekonomik kazanımlar ortaya çıkacağına işaret etti.

 

Almanya ile olan stratejik ortaklığın hız kesmeden süreceğine, ticari temasların ilerleyen dönemlerde çok daha fazla artacağına, daha iyi seviyelere geleceğine inandıklarını dile getiren Asmalı, "Bu hususta, Almanya’da bulunan MÜSİAD şubelerimiz ve temsilciliklerimiz vasıtasıyla da ticari diplomasiyi en üst seviyelere çıkarma yönünde çabalarımızın süreceğini ifade etmek istiyorum. Bu ülkede medeniyetimizin değerlerini temsil etmek, bir arada barış içinde yaşama kültürümüzü geliştirmek gelecek nesillerimiz için çok büyük önem taşıyor." dedi.

 

"ALMANYA’DAKİ TÜRK KÖKENLİ GİRİŞİMCİLER ZOR ZAMANLARDA REFAHIMIZA KATKIDA BULUNUYOR"

 

Almanya Dış Ticaret ve Ekonomik Kalkınma Birliği (BWA) Yönetim Kurulu Başkanı Michael Schumann ise Türkiye ve Almanya arasında "derin dostane ve çok yönlü ilişkiler" bulunduğuna dikkati çekerek, Kovid-19 pandemisi ve siyasi farklılıklarına rağmen iki ülke arasındaki ilişkilerin son yıllarda faydalı bir gelişim gösterdiğini belirtti.

 

Schumann, Almanya Dış Ticaret ve Ekonomik Kalkınma Birliği 20 yıla yakın bir süredir iyi iş için köprüler kurmaya kendilerini adadıklarını anlatarak, Almanya’da ekonomi diplomasi alanında önde gelen düşünce kuruluşlarından biri olarak uzun yıllardır Türk-Alman ekonomik ve ticari ilişkilerini desteklediklerini vurguladı.

 

İkili ekonomik ilişkilerin genişletilmesinin yanında, Türkiye ve Almanya’nın üçüncü pazarlarda ortak işbirliğinin genişletilmesi konusunda mükemmel başlangıç koşullarına sahip olduğuna işaret eden Schumann, "Özellikle Asya ve Afrika ülkelerinin yanı sıra Hazar Bölgesi ve Orta Asya’yı düşünüyorum. Bu bağlamda BWA olarak MÜSİAD üyeleriyle gelecekte işbirliğimizi yoğunlaştırmayı dört gözle bekliyoruz." diye konuştu.

 

Schumann 2024 yılına zor bir dönemde girildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "İçinde bulunduğumuz çok kutuplu dünyanın yeni gerçekleri sadece riskleri değil, aynı zamanda değerlendirilmesi gereken çok sayıda fırsat da barındırıyor. Siyasi uçurumların açıldığı yerlerde ekonomik diplomasi ve girişimciler anlayış köprüleri kurabilirler. Cehalet ve önyargıların hüküm sürdüğü yerlerde kişisel diyalog gözleri açabilir. Ayrıca özellikle bugünlerde Alman medyasında bazılarının yabancı vatandaşları ülkelerine geri gönderme planlarını okuduğumuza göre bir şeyi açıklığa kavuşturmama izin verin. Almanya’daki Türk vatandaşlarımız ülkemizin kalkınmasına önemli katkılarda bulunmuşlardır."

 

"Almanya’daki Türk kökenli girişimciler zor zamanlarda refahımızı sürdürmek, istihdam oluşturmak ve istihdamı korumak için halen önemli katkılarda bulunmaktadır. Almanya’daki tanıdığım birçok Türk kökenli girişimci Alman tarihi hakkında daha fazla bilgileri var." diyen Schumann, şöyle devam etti: "Bu ülkeye ve ülkeyi büyük yapan değerlerine konuştuğum bazı Alman vatandaşlarından daha yakından bağlılar. Siz Alman kültürünü zenginleştirdiniz. Ülkemizin, toplumumuzun ve daha da ötesi bu güzel Berlin şehrinin bir parçasınız. Türk ve Türkiye doğumlu sakinleri olmasaydı ne olurdu. Aynı zamanda köklerinize uzanan bir köprüsünüz. Bizi Türkiye’ye bağlıyor ve iki ülke arasındaki dostluğu güçlendiriyorsunuz. BWA olarak bu doğrultuda çalışmaya devam edeceğiz ve desteğinizi bekliyoruz.”

 

"ALMANYA-TÜRKİYE ARASINDA KÖPRÜYÜZ"

 

MÜSİAD Berlin Başkanı Fikret Doğan da üyelerinin Almanya’da istihdam oluşturduğunu ve vergilerle devletin çalışmasına katkıda bulunduklarını vurgulayarak, "Biz diyoruz ki, biz bu topraklarda çalışıyorsak ve kazanıyorsak, bu topraklarda da hakkını vermemiz gerekiyor." dedi.

 

Almanya’nın iş dünyası için demografik sorunları çözmeye talip olduklarını belirten Doğan, "Biz Almanya-Türkiye, Almanya dünya arasında bir köprüyüz." ifadesini kullandı.