Güneşten gelen enerjinin önemli bir bölümü, görünür ışığın ötesindeki kızılötesi spektrumda bulunuyor. Bu ışık, soğuk havalarda avantaj sağlayabilirken, sıcak yaz günlerinde binaların istenmeyen şekilde ısınmasına yol açıyor. Sonuçta, enerji yoğun klima sistemlerinin kullanımını zorunlu kılıyor.
NANOTEKNOLOJİYLE AKILLI CAM
Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı’nda (LLNL) çalışan çok disiplinli bir araştırma ekibi, bu soruna çözüm sunan yenilikçi bir akıllı pencere geliştirdi. Elektrikle kontrol edilen bu yeni camlar, yakın kızılötesi ışığın iletimini %50’ye kadar azaltabiliyor. Teknolojinin merkezinde, cam yüzeyine mikroskobik bir orman gibi dikey şekilde yerleştirilen karbon nanotüpler bulunuyor. Bu tüpler, insan saçından binlerce kat daha ince ve karbon atomlarından oluşuyor.
DÜŞÜK ENERJİ, YÜKSEK PERFORMANS
Akıllı pencereler, uygulanan voltaja bağlı olarak, karbon nanotüpler aracılığıyla kızılötesi ışığı ya emiyor ya da geçişine izin veriyor. Araştırmacılar, bu sistemin en kritik avantajlarından birinin, şarjı bir pil gibi uzun süre koruyabilmesi olduğunu vurguluyor. Yani istenen ayar bir kez yapıldığında, enerji tüketimi neredeyse sıfıra yakın oluyor.
ÖLÇEKLENDİRME SÜRECİ BAŞLADI
Henüz milimetre boyutlarında prototipler üzerinde çalışan ekip, teknolojinin büyük cam yüzeylerine ölçeklendirilmesinin bir sonraki adım olduğunu belirtiyor. Geliştirilen akıllı pencerenin, konut ve ticari binalarda iklim kontrolü ve enerji tasarrufu için yeni bir dönemi başlatabileceği ifade ediliyor.