Teknoparkİstanbul’da faaliyet gösteren Livewell, kalbin elektriksel sinyallerini gerçek zamanlı kaydedip analiz eden, gerektiğinde bu verileri sağlık personeline gönderen Cardiom’dan sonra iki yeni giyilebilir akıllı ürün daha geliştirdi. Tamamen yerli sermayeyle İş Bankası iştiraki olarak 2012 yılından bu yana kalp sağlığının uzaktan ve sürekli izlenmesini sağlayan yenilikçi teknolojiler geliştiren Livewell, giyilebilen yapay zeka destekli Akıllı EKG ve EKG Patch ile kullanıcılara sadece sayısal veri değil, erken uyarılar ve sağlıklarına dair gerçek içgörüler de sunuyor.
İKİ SÜPER ÜRÜN
Akıllı EKG tişörtü ve EKG Patch hangi kolaylıkları sağlıyor?
İlk ürünümüz olan Cardiom CE belgeli olup, kalbin elektriksel sinyallerini gerçek zamanlı olarak kaydediyor ve analiz ediyor. Gerektiğinde verileri Livewell Platformu’na aktararak bu verilerin sağlık personelinin erişimine sunulmasını sağlıyor. Şu an hayata geçmek üzere olan diğer iki ürünümüz ise akıllı EKG tişörtü ve Patch. Akıllı EKG tişörtü, konforlu ve esnek tasarımıyla günlük kullanıma uygun bir çözüm sunarken, entegre 2 kanallı EKG cihazı ve yapay zeka destekli yazılımı sayesinde kalp sağlığınızı kesintisiz izleyip anında analiz ediyor. Tek kanallı EKG Patch ise ergonomik tasarımıyla günlük kullanımda konfor sunarken, gelişmiş sensörleri sayesinde kalp ritminizi 7/24 yüksek hassasiyetle izliyor ve klinik düzeyde veri topluyor. Mobil uygulama entegrasyonu ve gömülü analiz algoritmaları sayesinde olası ritim bozuklukları için erken uyarılarla kalp sağlığınızı daha yakından takip edebilmesini sağlıyor.
GÜN BOYU KESİNTİSİZ TAKİP
Yeni teknolojinin geleneksel yöntemlere göre avantajları neler?
Geleneksel EKG ölçüm yöntemleri, genellikle hastane veya klinik ortamında, kısa süreli ve belirli zaman dilimlerinde yapılıyor. Bu durum, özellikle ara sıra ortaya çıkan kalp ritmi bozukluklarının gözden kaçmasına neden olabiliyor. Bizim geliştirdiğimiz akıllı EKG tişört ve EKG Patch ise bu noktada önemli bir fark yaratıyor. Her iki ürün de günlük yaşamla entegre olacak şekilde tasarlandığı için kullanıcılar, herhangi bir rahatsızlık hissetmeseler bile kalp ritimlerini gün boyunca kesintisiz olarak takip edebiliyorlar.
MOBİL UYGULAMAYLA ENTEGRE
Akıllı tişört spor yaparken de ölçüm yapabiliyor mu?
Akıllı tişört, gündelik bir kıyafet gibi giyilebildiği için özellikle aktif bireyler için büyük kolaylık sağlıyor. Spor yaparken dahi ölçüm yapılabiliyor. Patch ise küçük ve hafif yapısıyla kullanıcı dostu bir ürün. Her iki ürün de mobil uygulamayla entegre çalışarak anlık veriye erişim ve geçmiş kayıtların incelenmesine olanak tanıyor. Ayrıca yapay zeka destekli analiz altyapımız sayesinde bu veriler yalnızca kaydedilmiyor; aynı zamanda anlamlandırılıyor. Bu da kullanıcılara sadece sayısal veri değil, erken uyarılar ve sağlıklarına dair gerçek içgörüler sunuyor. Kısacası, kullanıcıların sağlıklarını sadece belirli bir zamanda değil, günün her anında takip edebilmelerini sağlıyoruz. Bu da önleyici sağlık yaklaşımı açısından oldukça kıymetli bir????? sunuyor.
PAZAR HIZLA BÜYÜYOR
Geliştirdiğiniz ürünlerin ticari geleceği hakkında neler söylemek istersiniz?
Giyilebilir sağlık teknolojileri pazarı, özellikle bireylerin kendi sağlık verilerine erişme isteği ve uzaktan izleme çözümlerine olan ihtiyaçla birlikte hızlı bir büyüme içinde. Biz de bu değişimi sadece izlemekle kalmayıp, aktif olarak yön veren bir konumda olmayı hedefliyoruz. Geliştirdiğimiz ürünler, sadece anlık ölçüm yapan cihazlar değil; kullanıcının hayatına entegre olabilen, sürdürülebilir ve önleyici sağlık anlayışını destekleyen çözümler. Ticari açıdan baktığımızda, bu ürünlerin hem bireysel kullanıcılar hem de sigorta şirketleri, sağlık kuruluşları ve spor kulüpleri gibi kurumsal aktörler için ciddi bir değer yarattığını görüyoruz. Özellikle erken teşhis ve uzaktan takip gibi alanlarda sunduğumuz fayda hem maliyetleri düşürüyor hem de sağlık hizmetlerinin etkinliğini artırıyor. Önümüzdeki dönemde ürünlerimizi daha geniş pazara ulaştırarak, global ölçekte hem bireylerin yaşam kalitesini artırmayı hem de dijital sağlık ekosistemine katkı sağlamayı hedefliyoruz.
KALP DIŞINDAKİ PROJELER
Gelecekte farklı alanlarınız olacak mı? Hedeflerinizi neler?
Her ne kadar yola kalp hastalıklarının erken teşhisine odaklanarak çıkmış olsak da hedefimiz yalnızca bu alanla sınırlı kalmak değil. Giyilebilir sağlık teknolojilerinin sunduğu potansiyelin farkındayız ve bu doğrultuda, farklı yaş grupları ve hastalık tipleri için yenilikçi çözümler geliştirmeye devam ediyoruz. Örneğin, şu anda yaşlı bireyler için geliştirdiğimiz akıllı bileklik ve ortopedik rahatsızlıklar için tasarladığımız ayak splinti gibi ürünlerimiz mevcut. Bunun yanı sıra, çocukların solunum sağlığını desteklemeye yönelik Ar-Ge projelerimiz de devam ediyor. Gelecekte yalnızca kalp hastalıklarının erken teşhisiyle değil, farklı alanlarda da önleyici ve izlemeye dayalı teknolojilerle yer almayı hedefliyoruz. Uzun vadede vizyonumuz, bireylerin sağlıklarını kendi yaşam ritimlerine entegre şekilde yönetebildikleri, kapsayıcı bir dijital sağlık ekosistemi oluşturmak.
TEKNOPARK İSTANBUL’LA HIZLANDIK
Teknopark İstanbul size ne gibi avantajlar sağladı?
Teknopark bünyesinde yer almak, hem Ar-Ge süreçlerimizi hızlandırma hem de işimizi sürdürülebilir şekilde büyütme açısından bize çok değerli katkılar sağladı. Öncelikle, altyapı olanakları ve destekleyici ekosistem sayesinde ürün geliştirme süreçlerimizi daha düşük maliyetlerle ve daha yüksek verimlilikle yürütebildik. Özellikle prototipleme, test ve validasyon gibi kritik aşamalarda Teknopark İstanbul’un sunduğu olanaklardan etkin şekilde faydalandık.
Bununla birlikte, üniversitelerle olan yakın işbirlikleri sayesinde akademik bilgi birikimini pratik çözümlere dönüştürebilme imkânı bulduk. Bu sayede, sadece teknolojik açıdan değil, bilimsel doğruluk ve güvenilirlik açısından da güçlü temellere dayanan ürünler ortaya koyabiliyoruz.
Teknopark İstanbul, aynı zamanda girişimcilik destek programları, mentorluk ağları ve yatırımcı bağlantılarıyla bizi stratejik olarak da güçlendirdi. Buradaki inovasyon odaklı ortam, farklı disiplinlerden şirketlerle doğal olarak bir araya gelmemizi ve potansiyel işbirliklerini keşfetmemizi sağladı.
Özetle, Teknopark İstanbul ortamı yalnızca bir fiziksel alan değil, bizi hem teknolojik hem de ticari açıdan büyüten, vizyonumuzu genişleten bir gelişim platformu oldu.