Aile şirketlerini daha yakından tanımak için temel karakteristiklerinin bilinmesinde yarar var. Aile şirketleri, belirli bir standarda ya da kurallara sığdırılmayacak kadar değişken yapıdadır. Yani aslında ne kadar aile şirketi varsa o kadar farklı ve çeşitli modelden söz etmek de mümkün. Genel çizgileri açısından benzerliklerini, temel karakteristiklerini şu şekilde belirleyebiliriz:

* Aile şirketi, girişimciliğini aile üyelerinden bir ya da birden çok kişinin yaptığı ve daha sonra aileden diğer insanların da katılabildiği, çoğu zaman kâr amaçlı bir kurumdur.

* Aile şirketi, bir tarafında ailenin kurucu olarak yer aldığı, diğer tarafında işletmenin iş yaptığı ve zamanla ailenin istek ve ihtiyaçları ile işletmenin istek ve ihtiyaçlarının farklılaşabildiği bir yapıdır.

* İlk girişimi yapan, gözü kara hareket eden girişimcinin, gerek aileden olan kişileri gerekse dışarıdan gelen profesyonel çalışanları genellikle tek tek kendisine bağlı olarak yönetmeye çalışan ve genellikle otorite kökenli bir davranış modeli hakim olduğu görülür.

* Aile şirketinde genel olarak girişimci aile üyeleri, işin pratiğinden geldiklerinden işi çok iyi bilir, üretim ve tüccarlıkta başarılıdırlar. Ancak genellikle yeterli eğitim olanakları bulunmaz ve modern yönetim yaklaşımlarına sahip değildirler.

* Aile şirketinde, belirli bir büyüklüğe gelindiğinde bile genellikle amaçların belirlenmesi, planlama, koordinasyon, yürütme ve denetleme gibi temel yönetim fonksiyonlarının arzu edilen biçimde işe yansıtılmadığı görülür.

* Aile şirketleri, en belirleyici karakteristik olarak mevcut alışkanlık ve uygulamalarını terk etmede genellikle zorlanan, değişime direnç gösteren, yeniden yapılanma ve özellikle kurumsallaşma ihtiyacı önde olan yapılardır.

* En önemli kuruluş amaçları arasında, aile için bir geçinme aracının elde edilmesi, aile birliğinin korunması, mirasın bölünmemesi ve belirli bir güç odağının oluşturulması öncelikle sayılabilir.

* İş ortamındaki hakim yürütme stratejileri, kurum politikaları ve yönetim yapısının oluşturulmasında aile çıkarlarının göz önünde bulundurulması söz konusudur.

* Aile üyeleri arasında yoğun bir etkileşim, iletişim ve işbirliğinin hakim olduğu bir organizasyon sergilenir.

* Aile şirketlerinde kağıt üzerindeki resmi durumlardan çok aile değerlerinin hakim ve belirleyici olması, aile geleneğinin iş ortamındaki temel belirleyici kararlarda etkin olması söz konusudur.

* Aile şirketleri, aile üyeliği, mülkiyet sahipliği, işletmede çalışma, yönetsel kararlarda yer alma gibi farklı rollerin yer aldığı, bazen aile üyelerinin bu rollerden birini, ikisini, üçünü veya dördünü de oynayabildiği yapılardır.

* Aile şirketinde kurumun sahibi ile tepe yönetimi genellikle aynı kişi ve yönetimde yetki ve sorumluluğun aile üyelerine bile olsa devri kolay olamıyor.

* Aile şirketlerinde, işin başında yoğun bir etkileşim ve iletişim ile aile üyeleri arasında bir güç birliği yaşanırken zamanla işler büyüyüp kişilerin, sosyo-ekonomik refahları, yaşam biçimleri geliştikçe işbirliğinin zayıfladığı, iç çatışmaların ve rol çatışmalarının olabildiği görülür.

* Aile şirketlerinde girişimci statüsündeki grubu takip eden kuşak daha çok varis statüsünde. Varis statüsündeki yeni kuşağın yetişmesi, sahip olduğu olanaklar, bir önceki kuşağa göre daha da gelişmiş olduğundan, işin başındaki zorlukları genelde görüp yaşamadıklarından daha rahat olabilir ve zamanla girişimci kuşağın yükünü almakta zorlanabilir ya da işe uyum sağlamada sıkıntı çekebilirler.

* Aile şirketlerinde genellikle otorite kökenli merkeziyetçi yönetim modelinin benimsenmesi, planlama zayıflığı, anlık hareket, kurumsallaşamama gibi dezavantajları getirir. Diğer yandan aile şirketi, hızla karar verebilme, güç birliği yapabilme, yoğun çalışma ve çabanın gösterilmesi, kısa zamanda büyüyüp gelişebilme gibi avantajlara sahip.

14 Ağustos 2020 Cuma

Etiketler : Köşe Yazısı