ABD yönetimi, Avrupa Birliği’nin dijital içerik yasasının hazırlanması ve uygulanmasında oynadığı rol gerekçesiyle eski AB iç pazar komiseri Thierry Breton’a seyahat yasağı getirdi. Washington’un bu adımı, ABD ile AB arasında dijital düzenlemeler üzerinden süren gerilimi yeni bir boyuta taşıdı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, salı günü yaptığı açıklamada, “küresel sansür-endüstriyel kompleksin ajanları” olarak tanımladığı beş kişiye vize kısıtlaması uygulanacağını duyurdu. Açıklamada, kararın ifade özgürlüğü ve Amerikan şirketlerine yönelik baskılarla bağlantılı olduğu savunuldu.
VİZE KISITLAMASI GETİRİLEN DİĞER İSİMLER
ABD’nin kararından etkilenen diğer dört ismin, dezenformasyon ve nefret söylemiyle mücadele alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri olduğu bildirildi. Bu kapsamda Center for Countering Digital Hate CEO’su Imran Ahmed, Global Disinformation Index Başkanı Clare Melford ile Almanya merkezli HateAid örgütünden Anna-Lena von Hodenberg ve Josephine Ballon vize kısıtlaması listesinde yer aldı.
TRUMP YÖNETİMİNDEN DİJİTAL YASA ELEŞTİRİSİ
Trump yönetimi, Avrupa’nın çevrimiçi içerik düzenlemelerinin Amerikan teknoloji şirketlerine haksız yükümlülükler getirdiğini ve ABD vatandaşlarının ifade özgürlüğünü sınırlama riski taşıdığını uzun süredir dile getiriyordu. Bu hafta açıklanan yaptırımlar, ilk kez eski bir AB yetkilisinin doğrudan seyahat kısıtlamalarıyla hedef alınması açısından dikkat çekti.
BRÜKSEL’DEN VE AB LİDERLERİNDEN TEPKİ
Avrupa Komisyonu, ABD’nin kararını “şiddetle kınadığını” açıklayarak Washington’dan resmi bir izah talep etti. Komisyon sözcüsü, “Gerekirse düzenleyici özerkliğimizi savunmak için hızlı ve kararlı şekilde yanıt vereceğiz” ifadelerini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ABD’nin attığı adımı “Avrupa’nın dijital egemenliğini baltalamaya yönelik baskı ve yıldırma” olarak nitelendirdi. Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ise kısıtlamaları “kabul edilemez” olarak değerlendirdi ve AB yasalarının demokratik süreçlerle kabul edildiğini vurguladı.
ABD’nin kararı, dijital düzenlemeler ve transatlantik ilişkilerde yeni bir gerilim başlığı olarak öne çıkarken, Brüksel’in atacağı olası karşı adımlar yakından izleniyor.
