ABD iş dünyasının Türkiye’ye yönelik ilgisi, son yıllarda önemli bir ivme kazandı. Türkiye’nin stratejik konumu, güçlü üretim altyapısı, nitelikli iş gücü, serbest ticaret ağları, gelişmiş finansal sistemi ve yatırımcı dostu politikaları, Amerikan şirketleri açısından Türkiye’yi bölgesel bir merkez haline getirdi. Ticaret Bakanlığı, ABD’li yatırımcıların Türkiye’de odaklandığı yeni stratejik alanları İstanbul Ticaret’e açıkladı.
Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın Eylül 2025’te, New York’ta gerçekleştirdiği temaslarda, önde gelen Amerikan iş dünyası temsilcileriyle yapılan görüşmelerde bu eğilimin açık biçimde gözlendiği bilgisinin verildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi: “ABD’li yatırımcılar, Türkiye’nin hem Avrupa hem de Asya pazarlarına erişim sağlayan stratejik konumunun, tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği bu dönemde büyük bir rekabet avantajı sunduğunu vurguladı.”
Bu çerçevede, ABD iş çevrelerinin özellikle şu sektörlerde Türkiye’ye yatırım ilgisi bulunuyor:
-Enerji ve yenilenebilir kaynaklar: ABD’li enerji şirketleri, Türkiye’nin yeşil dönüşüm hedefleri doğrultusunda güneş, rüzgâr ve hidrojen yatırımlarında aktif rol almak istiyor.
-Savunma ve havacılık sanayii: Ortak girişim, teknoloji transferi ve yan sanayi iş birlikleri konularında karşılıklı güçlü bir ilgi mevcut. Türkiye’nin savunma sanayindeki kabiliyetleri, Amerikan şirketleri açısından stratejik bir ortaklık potansiyeli sunuyor.
-Dijital teknolojiler ve yapay zeka: ABD’li teknoloji firmaları, Türkiye’nin genç ve dinamik iş gücü sayesinde bölgesel yazılım geliştirme ve Ar-Ge merkezleri kurmayı değerlendirmektedir.
-Finans, sigortacılık ve girişim sermayesi: Türk sermaye piyasalarının derinleşmesiyle birlikte, Amerikan fonları Türkiye’de uzun vadeli yatırım fırsatlarını daha fazla gündeme alıyor.
-Tarım ve gıda işleme: Türkiye’nin bölgesel üretim ve ihracat kapasitesi, ABD’li firmaların gıda tedarik zincirleri için önemli bir tamamlayıcı unsur olarak görülüyor.
-Sağlık ve ilaç sektörü: Klinik araştırmalar, tıbbi cihaz üretimi ve biyoteknoloji alanlarında ortak yatırım potansiyeli giderek artıyor.
TÜRKİYE ÜRETİM ÜSSÜ OLARAK KONUMLANIYOR
Görüşmelerde, Amerikan iş dünyasının Türkiye’ye bakışının kısa vadeli kazanç yerine sürdürülebilir ortaklık ve bölgesel üretim iş birliği ekseninde şekillendiği gözlendi. Türkiye, yakın coğrafyasındaki 1,5 milyarlık tüketici pazarına erişim imkânı sunarak, ABD’li firmalar için Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Orta Asya’ya açılan bir üretim üssü olarak konumlanıyor.
Türkiye ile ABD arasındaki ekonomik ilişkiler, son on yılda sürekli olarak derinleşti. Bugün itibarıyla ABD’den Türkiye’ye gelen doğrudan yatırımların toplam tutarı 15,7 milyar doları aştı. Bu rakam, ABD’yi Türkiye’deki en büyük ikinci yatırımcı konumuna taşıyor.
Buna karşılık, Türk firmalarının ABD’deki yatırımları da 13,3 milyar dolar seviyesine ulaştı. Bu yatırımlar özellikle enerji altyapısı, finansal hizmetler, taşımacılık, inşaat, gıda üretimi ve yazılım geliştirme alanlarında yoğunlaşıyor.
Son dönemde, her iki ülkenin de ekonomik vizyonunda karşılıklı yatırımların artırılmasına yönelik güçlü bir irade bulunuyor.
YENİ YATIRIMLAR HIZLANACAK
Bu potansiyelin gerçekleşmesinde şu üç temel dinamik öne çıkıyor:
-Savunma ve Havacılık Alanındaki Girişimler: Türk savunma sanayisinin kabiliyetlerini ABD teknolojisiyle birleştirerek ihracat kapasitesini artıracak.
-Enerji ve Temiz Teknoloji Yatırımları: Türkiye’nin yenilenebilir enerji politikaları ve ABD’nin yeşil finansman araçları, önümüzdeki dönemde karşılıklı yatırımların en dinamik alanı olacak.
-Dijital Ekonomi ve Girişim Ekosistemi: Türkiye’nin hızla büyüyen teknoloji start-up ortamı, ABD’li girişim sermayesi fonları için yeni fırsatlar yaratıyor.
ABD’li yatırımcılar, Türkiye’de yürütülen ekonomik istikrar programını, mali disiplin ve reform gündemini olumlu değerlendirmekte; uzun vadede öngörülebilirliğin artmasının yeni yatırımları hızlandıracağını ifade ediyor.
“TEKNOLOJİ, YATIRIM VE İNOVASYON ALANLARINDA BÜTÜNLEŞİK BİR İŞ BİRLİĞİ ANLAYIŞIYLA SÜRDÜRÜLMELİ”
Ticaret Bakanlığı şu bilgileri paylaştı: “Türkiye ile ABD arasındaki ticaret hacmi 2025 itibarıyla 35 milyar doları aşmış durumda. Bu rakam, iki ülke arasında son yıllarda görülen istikrarlı artış trendinin en somut göstergesi. Ancak hedefimiz çok daha büyük: 100 milyar dolarlık ticaret hacmi. Bu hedef, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Sayın Donald Trump tarafından da ortak vizyon olarak ortaya kondu. Her iki ülke yönetimi, ticaretin yalnızca mal ve hizmet değişimiyle sınırlı kalmaması, aynı zamanda teknoloji, yatırım ve inovasyon alanlarında bütünleşik bir iş birliği anlayışıyla sürdürülmesi gerektiğini vurguluyor.”
“İki ülke iş dünyasının yakın teması bu hedef açısından belirleyici olacak. DEİK / TAİK (Türk-Amerikan İş Konseyi), AmCham Türkiye ve US Chamber of Commerce gibi platformlar, bu sürecin kurumsal çerçevesini oluşturuyor. Bu çerçevede dijital diyalog süreci, yatırım konferansları ve Amerikan Türk Konferansı (ATC) gibi etkinlikler, iki ülke özel sektörleri arasındaki etkileşimi güçlendiriyor.
Bu yakın çalışma kültürü sayesinde:
• Karşılıklı güven ve öngörülebilir iş ortamı güçlenecek,
• İkili ticaretin yapısı yüksek katma değerli ürünlere yönelecek,
• Savunma, havacılık, enerji, kimya, dijital teknoloji ve tarım gibi alanlarda ortak üretim ve ihracat fırsatları doğacak.
Özellikle enerji iş birliği yeni dönemin en önemli başlıklarından biri. LNG ticareti, yenilenebilir enerji teknolojileri ve enerji verimliliği projelerinde Türkiye ile ABD arasında güçlü bir tamamlayıcılık ilişkisi bulunuyor.
Ayrıca, Türkiye’nin Avrupa Birliği, Orta Doğu ve Orta Asya pazarlarına entegrasyonu, Amerikan ürünlerinin bu bölgelere daha etkin ulaşmasını kolaylaştıracak; Türkiye bu süreçte bölgesel bir ticaret köprüsü rolünü üstlenecek.”
