ABD ile yeni çatışma ve Çin’in güçlü kozu! Fatih Oktay yazdı...

Istanbul Ticaret gazetesi yazarı Fatih Oktay, ABD-Çin arasındaki gümrük vergisi ateşkesinin hemen ardından yeni bir çatışmanın başladığını yazdı. Oktay'a göre Çin, küresel üretiminde mutlak hakimiyete sahip olduğu "Ender Toprak Elementleri" kozunu kullanarak ABD sanayisini zora soktu ve teknoloji savaşında yeni bir dönem başlattı.

Giriş: 27.06.2025 - 10:09
Güncelleme: 27.06.2025 - 10:14
ABD ile yeni çatışma ve Çin’in güçlü kozu! Fatih Oktay yazdı...

İstanbul Ticaret Gazetesi yazarı Fatih Oktay, bu haftaki köşe yazısında, ABD ile Çin arasında 12 Mayıs'ta Cenevre'de varılan ticari ateşkesin ardından odağında "Ender Toprak Elementleri"nin (ETE) olduğu yeni bir çatışmanın başladığını belirtti. Fatih Oktay, elektrikli arabalardan füzelere kadar birçok yeni teknoloji ürünü için vazgeçilmez olan ve madenciliğinden mıknatıs üretimine kadar tüm tedarik zincirine hakim olan Çin'in, bu alandaki kısıtlamaları ABD'ye karşı "güçlü bir koz" olarak kullandığını ifade etti.


Fatih Oktay bu haftaki yazısı şöyle:


ABD ile yeni çatışma ve Çin’in güçlü kozu!

ABD ile Çin arasında başlayan karşılıklı gümrük vergisi artırma savaşında 12 Mayıs’ta Cenevre’de varılan anlaşmayla ateşkes sağlanmıştı. Anlaşmayla vergiler çatışma öncesi düzeylere çekilmiş ve iki ülke arasındaki ticari anlaşmazlıkları ele alacak bir çerçeve oluşturulduğu açıklanmıştı. Bunun hemen ardından yeni bir çatışma başladı. Bu çatışmanın odağında Çin’in güçlü kozu, Ender Toprak Elementleri vardı.


ENDER TOPRAK ELEMENTLERİ VE ÇİN
Ender Toprak Elementleri (ETE) ve bunlardan üretilmiş özel güçlü mıknatıslar, elektrikli arabalar, füzeler, rüzgar türbinleri, cep telefonları gibi yeni teknoloji ürünlerinin vazgeçilmez ögelerini oluşturuyor. Çin, dünya ETE arz zincirinin her halkasında hakim konumda bulunuyor. Çin’in pazar payı, ETE mineral madenciliğinde yüzde 70, bunların işlenmesiyle elde edilen ham ETE ürünlerinde yüzde 90, ETE mıknatıs üretiminde ise yüzde 95 düzeylerinde bulunuyor. 


Ülkede birçok üniversite, ETE teknolojisinde uzman teknik insanlar yetiştiriyor. Uzun yılların üretiminin kazandırdığı tecrübeli bir işgücü var, üreticiler ve üniversiteler bu alanda on binlerce patente sahipler. Bu sektörde kullanılan makinaların da kaynağı Çin. Ülkenin hakimiyeti bunlara dayanıyor. Başka bir ülkenin benzer bir üretim zinciri kurması çok uzun yıllar ve büyük yatırımlar gerektiriyor. Bu nedenle bu, yakın gelecekte kırılamayacak bir hakimiyet.


ETE KOZU
Bu konumu bir koz olarak kullanmak için hazırlıklar 2024 yılında başlamıştı. Bu yıl nisan ayında iki ülke arasında gümrük vergisi savaşı sürerken Çin, ABD şirketlerine ETE ihracatına da kısıtlama getirerek bu kozu kullanmaya başladı.


Cenevre’de varılan anlaşmada bu kısıtlamaların da gevşetilmesi öngörülmüştü. Ancak anlaşmanın hemen ertesi günü ABD yönetimi, Çin’de üretilen, yapay zeka sistemlerinde kullanılan çipleri, dünyanın neresinde olursa olsun kullananlara yaptırımlar getirilebileceği duyurusunu yaptı. Çin tarafı, bunu anlaşmanın ruhuna aykırı bir hareket olarak değerlendirip ETE kısıtlamalarını gevşetmedi. Bundan sonra da ABD sanayisinden ETE sıkıntısı sinyalleri gelmeye başladı. Buna karşılık ABD’den de ardı ardına, Çinli öğrencilerin vizelerinin iptal edileceği duyurusu, Çin’e uçak motoru ihracatının durdurulması, Çinli şirketlere çip tasarım ve üretiminde kullanılan yazılım ve malzemelerin ihracatının yasaklanması adımları geldi. Bu arada ABD’de ETE sıkıntısı giderek artıyordu. Öyle ki, Ford bazı fabrikalarının bu nedenle kapandığını duyuruyordu.


LONDRA TOPLANTISI
Bu ortamda ABD tarafının isteğiyle 5 Haziran’da Trump ve Çin lideri Xi arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Buna dayanarak da iki ülke yetkilileri arasında Londra’da görüşmeler başladı ve Çin’in ETE kısıtlamalarını gevşetmesi, ABD’nin de Cenevre Anlaşması sonrasındaki yaptırımları geri çekmesinde anlaşıldı. 


Ancak görünen o ki, Çin tarafı ABD’li silah üreticilerine ihracat kısıntısını kolay kaldırmayacak. ABD yönetimleri, Çin’e uyguladıkları çip ve çip üretim teçhizat ve malzemesi kısıtlamalarına gerekçe olarak bunların ileride kendilerine karşı kullanılabilecek silahların üretiminde kullanılabileceğini gösteriyor. Anlaşılan o ki, Çin de aynı gerekçeye dayanacak.


ABD-Çin teknoloji çatışmasında yeni bir dönem başlıyor gibi görünüyor.