tatil-sepeti
tatil-sepeti

ABD ekonomisi yeni yıla "borç limiti" gündemiyle başlıyor

ABD'de 2025'e kadar askıya alınan borç limitinin yeniden yürürlüğe girmesiyle Washington'daki tartışmaların da alevlenmesi bekleniyor.

Giriş: 02.01.2025 - 12:37
Güncelleme: 02.01.2025 - 12:37

Ülke tarihinde birçok kez sorun haline gelen borç limiti konusu, yeni yılda ABD Kongresinin gündem başlıkları arasında ilk sıralarda yer alıyor.

 

ABD'de federal hükümetin borçlanabileceği maksimum tutarı belirleyen borç limiti, ülkenin borcunun 36,1 trilyon dolara ulaştığı dönemde ABD ekonomisi için önemli bir risk oluşturuyor.

 

Borç limiti konusunda Kongrede yeni bir anlaşmaya varılamaması halinde ABD'nin temerrüde düşme riski bulunuyor. Bu durumun küresel piyasalarda dalgalanmalara, ABD'nin kredi notunda düşüşlere ve ekonomide belirsizliklere yol açabileceğinden endişe ediliyor.

 

BORÇ LİMİTİ YENİDEN YÜRÜRLÜĞE GİRDİ

ABD'de Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında çekişmeli geçen müzakerelerin ardından 2023'te yürürlüğe giren borç limitinin askıya alınmasını öngören düzenlemede belirtilen süre doldu. Böylece borç limiti, 1 Ocak itibarıyla yeniden yürürlüğe girdi.

 

Beyaz Saray'daki görevini 20 Ocak'ta devralacak ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump, 2025'e borç limiti endişesini ortadan kaldırarak başlamak istese de bu girişiminde başarılı olamadı.

 

Borç limitinin kendi gündemini etkilemesine izin vermek istemeyen Trump'ın ABD Kongresinde geçen ay kabul edilen geçici bütçe tasarısına borç limitine ilişkin bir düzenlemeyi de ekleme talebi gerçekleşmedi. Cumhuriyetçiler ve Demokratlar, hükümete mart ayına kadar finansman sağlayarak kapanmasını önleyen geçici bütçe üzerinde ancak anlaşabildi.

 

YELLEN, ABD KONGRESİNİ HAREKETE GEÇMEYE ÇAĞIRDI

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, geçen hafta borç limitine ilişkin Kongreye uyarı niteliğinde bir mektup gönderdi.

 

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson'a yönelik kaleme alınan mektupta Yellen, ülkenin tam güven ve itibarının korunması için borç limiti konusunda Kongreyi harekete geçmeye çağırdı.

 

Yellen, 2 Ocak'ta yeni borç limitinin bir önceki günün sonunda yasal limite tabi ödenmemiş borç miktarı olarak belirleneceğini belirtti.

 

Yeni limite ocak ayı ortasında ulaşılması bekleniyor

Ödenmemiş borç tutarında yaklaşık 54 milyar dolarlık düşüş beklendiğini ifade eden Yellen, bunun büyük ölçüde Medicare ödemeleriyle ilişkili bir federal güven fonu tarafından tutulan belirli menkul kıymetlerin planlanan ödemesinden kaynaklanacağını kaydetti.

 

Yellen, bu nedenle borcun geçici olarak azalmasıyla Hazine'nin 2 Ocak itibarıyla olağanüstü önlemler almaya başlamasına gerek kalmasının beklenmediğini belirterek, "Hazine, şu anda yeni limite 14-23 Ocak tarihlerinde ulaşılacağını öngörüyor ve bu tarihte Hazinenin olağanüstü önlemler almaya başlaması gerekecektir." ifadesini kullandı.

 

Trump, borç limiti konusunun kendi dönemine kalmasından rahatsız

ABD'nin seçilmiş başkanı Trump, hafta sonu Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, borç limiti konusunda eski Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy'ye yüklendi.

 

"İyi bir adam ve arkadaşı" olarak nitelendirdiği McCarthy'yi 2023'te borç tavanının 1 Ocak 2025'e kadar askıya alınması yönünde oy kullandıkları için eleştiren Trump, bunun "yıllardır alınan en aptalca siyasi kararlardan biri" olarak tarihe geçeceğini ifade etti.

 

Trump, borç limitine ilişkin, "Bu, Biden'ın sorunuydu, bizim değil. Şimdi bizim sorunumuz haline geliyor." değerlendirmesinde bulundu.

 

En son 2023'te borç limiti kriziyle karşı karşıya kalınmıştı

ABD'de federal hükümetin 2023'ün başlarında 31,4 trilyon dolarlık borç sınırına ulaşması, borç limiti krizine neden olmuştu.

 

ABD Hazine Bakanlığı, ülkenin temerrüde düşmesini önlemek için o dönemde bazı olağanüstü önlemleri devreye sokmuştu. Bu kapsamda Kamu Hizmeti Emekli ve Engelliler Fonu ile Posta Hizmeti Emekli Sağlık Yardımları Fonu'na yönelik yeni yatırımlar, bir süreliğine askıya alınmıştı. Ayrıca, Federal Çalışan Emeklilik Sistemi'nin bir parçası olan Tasarruf Fonu'nun Devlet Menkul Kıymet Yatırım Fonu'na tam olarak yatırım yapılamamıştı.

 

Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasında aylarca süren çekişmeli müzakerelerin ardından Kongre, Haziran 2023'te bazı harcamaları sınırlandıran ve borç limitini 1 Ocak 2025'e kadar askıya alan yasayı geçirmişti.

 

BORÇ LİMİTİ NEDİR?

ABD'de ilk kez 1917'de uygulanmaya başlanan "borç tavanı" olarak da adlandırılan borç limiti, "ABD hükümetinin borçlarını ödemek için ödünç alabileceği para miktarının üst sınırı" anlamına geliyor.

 

Kongre, her yıl altyapıya yapılan hükümet harcamalarını, sosyal güvenlik gibi programları ve federal çalışanlar için maaşları içeren bütçeyi onaylıyor. Tüm bu harcamalar için vatandaşlarından vergi de alan hükümet, yıllardır elde ettiği gelirden daha fazlasını harcıyor ve federal bütçe açığını artırıyor.

 

Hükümetin, Kongrenin halihazırda onayladığı ödemelere devam edebilmesi için borç para alması gerekiyor. Borç limiti ise ABD hükümetinin "faturalarını" ödemek için alabileceği borcu sınırlandırıyor.

 

ABD Kongresinin yasayla belirlediği limite ulaşılıncaya kadar ABD Hazinesi, borçlanma yetkisine sahip bulunuyor.

 

BORÇ LİMİTİNE ULAŞILIRSA NE OLUR?

Borç limitine ulaşılması halinde federal hükümet borç miktarını artıramıyor. Bu nedenle sadece elindeki nakdi ve gelen gelirleri harcayabiliyor. Limitin artırılması için Kongreden yasa geçirilerek izin alınması gerekiyor.

 

Kongre, borç limitiyle ilgili bir kararla karşı karşıya kaldığında borç limitini artırmayı veya belirli bir süre için askıya almayı seçebiliyor.

 

ABD Hazinesi ise bu süreçte hükümetin mali yükümlülüklerini yerine getirmesine devam edebilmesi amacıyla bazı olağanüstü önlemler alabiliyor. Bu önlemler, çeşitli devlet hesaplarına ihraç edilen ABD Hazine tahvillerinin miktarını geçici olarak azaltan muhasebe tekniklerini içeriyor.

 

Bu kapsamda emeklilik fonları gibi fonlara yeni yatırımlar askıya alınabiliyor veya menkul kıymetlerin sahibine vadesinden önce geri ödeme yapılıyor.

 

Olağanüstü önlemler, hükümete sadece zaman kazandırıyor ancak borç limitine ulaşmayı engelleyecek kadar büyük uygulamaları içermiyor. Kongre, borç limitini yükseltmedikçe bu olağanüstü önlemler, sınırlı bir süre için yeterli nakit sağlıyor.

 

Borç limitinin artırılmaması ve olağanüstü önlemler olarak bilinen bir dizi nakit tasarruf aracının tükenmesi halinde ABD Hazinesi, yeni borçlanma yapamayacağı için harcamalarını gerçekleştirememe sıkıntısı yaşıyor.

 

Tüm yükümlülüklerini yerine getiremeyen Hazine, hangi ödemeleri yapacağını seçmek zorunda kalıyor. ABD'nin borçlarının geri ödemesi de sıkıntıya girerken ülkenin mali yükümlülüklerini yerine getirememesi durumda temerrüde düşmesi söz konusu oluyor.

 

BORÇ LİMİTİNİ ARTIRMAK, HÜKÜMETİN DAHA FAZLA HARCAMA YAPMASINA İZİN VERİR Mİ?

Borç limitinin artırılması, hükümete harcamaları Kongrenin onayladığı seviyenin üzerine çıkarma yetkisi vermiyor.

 

Bu durum, sadece hükümetin vatandaşlara ve tahvil sahiplerine karşı mevcut yükümlülüklerini yerine getirmesine izin veriyor.

 

ABD Hazine Bakanlığı verilerine göre, Kongrenin 1960'tan bu yana borç limitini artırmak, geçici olarak askıya almak ya da tanımını revize etmek için 78 kez harekete geçtiği kayıtlarda yer alıyor. Bunun 49'unun Cumhuriyetçi, 29'unun ise Demokrat başkanlar döneminde uygulandığı görülüyor.

 

BORÇ LİMİTİNİ ARTIRMAK NEDEN TARTIŞMA KONUSU?

Borç limitinin, teknik olarak hükümet harcamalarının seviyesiyle ilgili olmamasına rağmen federal bütçenin büyüklüğüne ilişkin tartışmalarda kilit bir konu haline geldiği görülüyor.

 

Açıkları azaltmak veya bütçenin büyüklüğünü sınırlamak isteyen politikacılar, harcama sınırları veya bütçe kısıtlamaları konusunda müzakere etmek için borç limitini kullanıyor.

 

Son yıllarda bazı politikacıların, federal harcamaların artışını yavaşlatmaya çalışmak için borç limiti üzerindeki hesaplaşmasının arttığı belirtiliyor.

 

Borç limitine ulaşmanın ABD ekonomisi için sonuçları ne olur?

Analistler, borç limitinin aşılmasının ABD ekonomisine ciddi zarar vereceği uyarısında bulunuyor.

 

Borç limiti konusundaki belirsizlik bile yatırımcılar ve hisse senetleri üzerinde baskı oluşturuyor.

 

Ülke tarihinde borç limiti konusunda son dakikaya kadar beklemenin ne kadar tehlikeli olabileceğini gösteren örnekler de bulunuyor.

 

Bunlardan biri olarak 2011'de eski ABD Başkanı Barack Obama ile Kongredeki Cumhuriyetçiler arasındaki harcama tartışmasının uzun süreli bir çıkmaza yol açması gösteriliyor. O dönemde Kongre, Hazinenin nakdinin biteceğini tahmin ettiği tarihten sadece iki gün önce limiti yükseltmek için bir anlaşmaya varmıştı. Bu durum, ABD piyasalarından 2008 finansal krizinden itibaren en dalgalı haftanın yaşanmasına neden olmuş ve kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's'un ABD'nin kredi notunu ilk kez düşürmesine yol açmıştı.

 

Uzmanlar, ABD ekonomisinde olası bir temerrüdün ekonomiyi ve piyasaları altüst edebileceğini, tahvil faizlerinin ve borçlanma maliyetlerinin artmasına neden olabileceğini belirtiyor.

 

ABD'nin temerrüde düşmesi halinde durumun, sadece ülke için değil küresel ekonomi için de ciddi yansımalarının olabileceğine işaret ediliyor.