Alüminyum sektöründe hammadde temini açısından büyük oranda dışa bağımlı olan Türkiye, bir süre önce Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun açıkladığı hurda ithalatı kısıtlaması kararıyla pazarlarını güncellemeye hazırlanıyor. Bu karar, Türkiye için kritik bir öneme sahip; çünkü sektör alüminyum hurda ithalatında yüzde 52 oranında AB pazarına bağlı. Alüminyum sektörü mensuplarına göre ise Türkiye’nin pazardaki varlığını muhafaza etmesinin yolu, yeni pazarlar bulmak ve makro şartları iyileştirmekten geçiyor.
YEŞİL DÖNÜŞÜMDE
Hammadde konusunda önemli oranda dışa bağımlı olan Türkiye’de mamulün önemli bir kısmı da hurdadan temin ediliyor. Cevherden üretime göre yüzde 95 oranında enerji verimliliği sağlayan hurdadan üretim, Türkiye’nin yeşil dönüşüm yolculuğunda da önemli bir yapı taşı görevi görüyor. Konu ile ilgili İstanbul Ticaret’e konuşan Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Duygu Saymen, şu bilgiyi verdi: ”Özellikle Avrupa bölgesinin; döngüsel ekonomi, sürdürülebilirlik, karbon ayak izi konularında dünyada öncü bölgelerden biri olması ve geçmiş yıllardan beri ülkemizin bahsi geçen kritik noktalar ile alakalı özellikle alüminyum sektöründe izlediği politikaların, en önemli ihracat pazarımız olan Avrupa’nın politikalarıyla paralel olması kritik bir öneme sahip.”

ABD’DE YENİ UYGULAMALAR
Sadece Avrupa pazarındaki gelişmeler değil, ABD pazarındaki yeni politikalar da Türkiye’yi alüminyum hurdada yeni bir harita belirlemeye zorluyor. 2025 yılı içerisinde ABD’nin yeni yönetimiyle birlikte hızlı bir şekilde hayata geçirilen yeni vergi uygulamaları küresel ticareti etkiliyor. Türkiye için de kritik bir pazar olan ABD’nin alüminyum ve çelik ürünlerini kapsayan Section 232 düzenlenmesiyle vergi oranlarını, tüm muafiyet ve istisnaları kaldırarak, yüzde 10’dan yüzde 50’ye çıkarması, sektörde dengeleri değiştirdi.
OCAK AYI DÖNÜM NOKTASI
Türkiye’nin küresel pazarlarda yaşanan bu fırtınadan kendini koruması için ergitme fırınlarının da verimli kullanılması gerektiğini ifade eden Saymen, “AB Komisyonu’nun ilgili kararı sonucunda ülkemizin de ithalat miktarında düşüş görülmeye başlandı. Hurdanın artan öneminin yanı sıra özellikle de 1 Ocak 2026’da vergi uygulaması başlayacak olan Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SDKM) sürecinde de karbon oranımızın ve dolayısıyla ihracatta ödenmesi gerekecek vergi miktarının düşürülmesi için üretimde kullanılacak hurda miktarı da kritik bir role sahip olacak” diye konuştu.
İTHALAT ZORLUKLARI
Türkiye’nin alüminyum hurda ithalatı karbonsuzlaşma ve sürdürülebilirlik programlarıyla birlikte önceki yıllarda yaklaşık 200 bin ton seviyelerine kadar yükseldi. Ancak artan hurda ihtiyacına karşın bu yılın ilk 8 ayında ithal edilen hurda miktarı beklenenin altında, 117 bin ton seviyesinde gerçekleşti. Hurda kaynaklarına erişimdeki zorlukların temel olarak iki sebebi olduğu belirtiliyor. Bu sorunlardan birinin, uzun süredir hurda ithalatı sırasında gümrüklerde konteynerlerin boşaltılması, kırma işlemi talep edilmesi ve geri toplanması taleplerinin hem ciddi bir süre kaybına yol açması hem de operasyonel maliyetlerin artması olarak biliniyor.
Düzenleme bekleniyor
İstanbul Ticaret Odası’nda konu ile ilgili bir süre önce yapılan toplantıda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Ümit Yasin Güven, hurda ithalatında yaşanan zorlukları azaltma çalışmaları içinde olduklarını söylemişti. Güven, bu çalışmalar hakkında şu açıklamayı yapmıştı: “Önümüzdeki yılbaşından itibaren yeni yönetmelikle birlikte ergitme tesisi olan firmaların şu anda yapılan kontrollerden muaf tutulma-sını hedefliyoruz. Uygulama, daha sonra ergitme tesisi olmayan firmalar için de peyderpey farklı şekillerde hayata geçirilecek.”