istanbul-ticaret-gazetesi

AB geri adım attı! Türkiye otomotivde gaza basacak

Çin menşeli araçların küresel pazarlardaki payını hızla artırması üzerine Avrupa Birliği, 2035’ten itibaren içten yanmalı motor yasağından geri adım attı. Kararla Türkiye Avrupa’ya daha çok içten yanmalı motorlu araç ihraç edebilecek. Elektrikli araçta da güncel şartlara uyumlu bir üretim takvimi gündeme gelecek.

Giriş: 19.12.2025 - 09:23
Güncelleme: 19.12.2025 - 10:19
AB geri adım attı! Türkiye otomotivde gaza basacak

Çin’in elektrikli araç atağından sonra otomotiv sektöründe küresel dengeler hızla değişti. Çin menşeli otomobiller dünyanın dört bir yanında pazar payını artırırken, Avrupa Birliği (AB) içten yanmalı motorlu araç satışlarını 2035’te yasaklama planında geri adım atmak zorunda kaldı. Türkiye ise bu yeni döneme hem yerli elektrikli otomobil hamlesiyle hem de otomotiv sektöründe üretim-ihracat dengesindeki dönüşümle ayak uyduruyor. 


SADECE ELEKTRİKLİ DE DEĞİL

Dünyanın en büyük otomotiv üreticisi Çin, son yıllarda araç ihracatında patlama yaptı. Çinli üreticiler, 2023’te Japonya’yı geride bırakarak dünyanın en büyük otomobil ihracatçısı oldu. 2023 genelinde Çin’in otomobil ihracatı yüzde 62 artışla 3.83 milyon adede yükseldi ve toplam araç ihracatı 5.26 milyon adetle rekora ulaştı. Bu hızlı yükseliş 2025’te de sürdü. Çin’de elektrikli araçlara yönelik iç pazar teşvikleri, yerli firmaların hızla büyümesini sağladı. Ancak birçok Çinli geleneksel (benzinli) modelin de yurt dışı pazarlara yönelmesine yol açtı. 2020’de 1 milyon civarında olan Çin’in yıllık araç ihracatının, bu yılsonunda 6.5 milyonun üzerine çıkması bekleniyor. Üstelik bu ihracatın yüzde 76’sını fosil yakıtlı (içten yanmalı) araçlar oluşturuyor. Bu durum, Çin’in yalnızca elektrikli araçlarda değil, geleneksel segmentte de küresel pazarı fiyat avantajıyla zorladığını gösteriyor.

AB geri adım attı! Türkiye otomotivde gaza basacak

KESKİN KURALLARI AVANTAJA ÇEVİRDİ

Çin marka otomobiller Latin Amerika’dan Orta Doğu’ya, Afrika’dan Doğu Avrupa’ya kadar geniş bir coğrafyada hızla yaygınlaşıyor. Polonya gibi pazarlarda 2023’ten bu yana 30’dan fazla Çinli marka satışa başladı. Pek çoğu ağırlıklı olarak benzinli modeller satıyor. Avrupa pazarında ise Çinli üreticiler elektrikli araç dönüşümünü fırsata çeviriyor. Bu yıl eylül itibariyle Batı Avrupa’da Çinli otomobil satışları ilk kez Güney Kore markalarını geride bıraktı. Ocak-Eylül 2025’te Batı Avrupa’da satılan Çin menşeli otomobil sayısı 500 bine yaklaşırken, bu satışın yüzde 30’u tek başına İngiltere’ye yapıldı. İngiltere, gümrük vergisi engellerine başvurmadan Çinli markalara açık kaldığı için adeta Çinli elektrikli araçların Avrupa’ya giriş kapısı oldu. BYD, Chery (Omoda/Jaecoo) ve MG (SAIC) gibi markalar İngiltere’de hızlı büyüyerek Tesla gibi öncüleri zorlamaya başladı. 


AB’NİN KARARI DEĞİŞTİ

Bu gelişmelerin üzerine AB Komisyonu aldığı ortak kararla 2035 itibarıyla yeni içten yanmalı motorlu araç satışlarını durdurmayı öngören düzenlemeyi geri çekti. AB yetkilileri, sürecin daha esnek bir yapıya kavuşturulacağını duyurdu. Bu karara gerekçe olarak ise; özellikle Almanya, İtalya ve bazı Doğu Avrupa ülkelerinde elektrikli araç dönüşümünün beklenenden yavaş ilerlemesi, şarj altyapısının yetersiz olması, elektrikli modellerin pahalı olması ve otomotivde Çin etkisi gösteriliyor. Alman otomotiv devleri ise tamamen elektrikli araç zorunluluğunun; yüz binlerce kişilik istihdamı riske atacağını savundu. Nitekim AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’in gönderdiği mektupta, “Elektrikli araç talebi beklentilerin gerisinde kaldı. Asyalı rakipler AB piyasasında güçleniyor, sektöre daha fazla esneklik lazım” endişesi yer aldı.    

AB geri adım attı! Türkiye otomotivde gaza basacak

EN ÖNEMLİ ORTAK AVRUPA

Bu gelişme otomotiv üreticilerini ikiye böldü. Mercedes-Benz ve BMW gibi firmalar kararı memnuniyetle karşılarken, Volvo Cars (İsveç Mmarkası yüzde 60’ı Çin’in) gibi tamamen elektrikliye yatırım yapmış markalar ise bunu ‘yatırım yapanları cezalandıran, belirsizlik yaratan bir geri vites’ olarak niteledi. Renault, Stellantis, Volkswagen gibi firmaların hisseleri de yüzde 1-3 değer kazandı. 


Küresel otomotivde yaşanan bu değişim rüzgarı, Türkiye’nin otomotiv sanayisini de etkiliyor. Türkiye, Avrupa’nın otomotiv tedarik zincirinin önemli bir parçası olarak özellikle içten yanmalı motorlu araç üretim ve ihracatında güçlü bir konumda. Sektör, bir yandan kendi elektrikli aracını geliştirip iç pazarda konumlandırmaya, diğer yandan ihracatta değişen taleplere uyum sağlamaya çalışıyor.

AB geri adım attı! Türkiye otomotivde gaza basacak

İSTİHDAMDAN İHRACATA

AB’nin içten yanmalı motorlara ilişkin takviminde esnekliğe gitmesinin Türkiye açısından kritik sonuçlar doğuracağını belirten Otomotiv Uzmanı Murat Boyacıoğlu, kararın ihracattan istihdama kadar birçok alanda etkili olacağını söyledi. Boyacıoğlu, Türkiye otomotiv ihracatının yaklaşık yüzde 80’inin Avrupa Birliği ülkelerine yapıldığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: “AB’nin 2035 hedefinde esnekliğe gitmesi, Türkiye’de üretilen içten yanmalı ve hibrit modellerin Avrupa pazarına ihracat süresini uzatabilir. Bu durum, sektör için önemli bir nefes alma alanı yaratır. AB’deki katı takvimin yumuşaması, Türkiye’de üretim yapan küresel markalara elektrikli dönüşümü daha kademeli planlama imkanı tanır. Böylece mevcut içten yanmalı üretim hatlarının bir anda devre dışı kalması riski azalır. İçten yanmalı motor üretiminin ani şekilde sonlanmaması, kısa ve orta vadede istihdam üzerindeki baskıyı hafifletebilir.” 

AB geri adım attı! Türkiye otomotivde gaza basacak

DAHA GERÇEKÇİ BİR TAKVİM

İç pazara da değinen Boyacıoğlu, Türkiye’de elektrikli araçların toplam satışlar içindeki payının halen yaklaşık yüzde 18 seviyesinde olduğuna işaret ederek, “AB’de esnekliğe gidilmesi, benzinli ve hibrit modellerin iç pazarda daha uzun süre seçenek olarak kalmasına imkan verebilir” dedi. Mevzuat boyutuna da dikkat çeken Boyacıoğlu, “Türkiye, otomotivde emisyon ve teknik düzenlemelerde büyük ölçüde AB mevzuatını esas alıyor. Brüksel’deki bu yumuşama, Türkiye’nin de geçiş sürecini daha gerçekçi ve kademeli bir takvimle yürütmesine alan açabilir” diye konuştu.


YEŞİLE ÖZEL OTOBÜS İHRACATI ARTTI 

Türk otomotiv sanayisinin geleneksel güçlü kollarından biri de otobüs ve minibüs üretimi. 2025’te bu grupta da önemli dönüşümler yaşanıyor. Dünyada toplu taşımada elektrikliye geçiş trendine paralel şekilde, Türkiye menşeli markalar elektrikli otobüs ve minibüslerde Avrupalı rakiplerini zorluyor.


* Karsan’ın ihracatını artırması, Türkiye’nin elektrikli toplu taşıma araçlarında Avrupa’da ilk 5 marka arasına girme hedefini de beraberinde getirdi. Karsan e-JEST modeli, son üç yıldır Avrupa elektrikli minibüs pazarının lideri. 8 metre segmentindeki e-ATAK da iki yıldır Avrupa elektrikli midibüs pazarında birinci. Bu modeller, sıfır emisyonlu ve sessiz çalışmalarıyla Avrupa şehirlerinde çevreci toplu taşıma çözümleri sunuyor. 


* Temsa, Ar-Ge merkezinde geliştirdiği MD9 electriCITY ve Avenue EV gibi otobüsleriyle başta İsveç, İtalya ve Çekya olmak üzere Avrupa’ya önemli miktarda elektrikli otobüs ihraç etmeye başladı.