Mahinur Özdemir Göktaş, 75'inci Yıl Huzurevi'nde düzenlediği basın toplantısıyla "Türkiye Yaşlı Profili Araştırması"nın sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı.
Bakanlık ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından gerçekleştirilen araştırmanın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda yaşlı dostu bir toplum inşa etme çabalarına önemli katkı sunacağını belirten Göktaş, araştırmanın amaçlarını, "yaşlıların hayatlarına dair kapsamlı bir bakış açısına sahip olmak", "yaşlıların ihtiyaçlarını ve taleplerini daha iyi anlamak", "ihtiyaç ve taleplere yönelik daha etkili sosyal politikalar geliştirmek" olarak sıraladı.
Türkiye'de ilk kez böyle bir araştırma gerçekleştirdiklerini bildiren Göktaş, "Araştırmamızı, 50 yaş ve üzeri en az bir kişinin bulunduğu 22 bin 640 hanede gerçekleştirdik. Çalışmamızı demografik bilgiler, çalışma hayatı ve ekonomik durum, sağlık, bağımsız yaşam, bakım ve sosyal yardımlar, çevre, toplumsal hayata katılım, yaşam memnuniyeti, afet ve acil durumlar, yaşlı hakları ve ayrımcılık olmak üzere 10 başlık altında topladık." diye konuştu.
"1 MİLYON 669 BİN 270 YAŞLI TEK BAŞINA YAŞIYOR"
Elde edilen bulguların, Türkiye'de yaşlı nüfusun, psikolojik, sosyokültürel ve sosyoekonomik profili ile yaşam koşullarını detaylı şekilde ortaya koyduğunu vurgulayan Göktaş, şöyle devam etti: "Dünya nüfusu hızla yaşlanıyor. Her ne kadar diğer ülkelere kıyasla ülkemiz genç nüfus bakımından zengin bir ülke olsa da Türkiye'nin nüfusu da yaşlanıyor. Son 5 yılda yaşlı nüfusu yüzde 21,4 artarak 8 milyon 722 bin 806 oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2018 yılında yüzde 8,8 iken, 2023 yılında bu oran yüzde 10,2'ye yükseldi. Nüfus projeksiyonlarına göre yaşlı nüfus oranımızın 2030'da yüzde 12,9, 2040'ta yüzde 16,3 ve 2060'ta yüzde 22,6 olacağı öngörülüyor. Bu da yaşlılık alanında yapacağımız çalışmaların toplumsal açıdan büyük önem arz ettiğini gösteriyor.
2023 itibarıyla Türkiye'de bulunan 26 milyondan fazla hanenin 6 milyon 458 bin 465'inde en az bir yaşlımızın yaşadığı tespit edildi. Diğer bir ifadeyle, her 4 haneden 1'inde en az bir yaşlı bulunuyor. Türkiye'de 1 milyon 669 bin 270 yaşlı tek başına yaşıyor. Yalnız yaşayan yaşlıların yüzde 74,4'ünü kadınlar oluşturuyor. Bu bulgu, yalnız yaşayan yaşlı kadınların ekonomik ve sosyal refahı için politikalar geliştirmemiz gerektiğini gösteriyor. Yaşlıların yüzde 86,6'sı evde yalnızken kendini güvende hissettiğini belirtiyor. Bu bulgu bizim için oldukça sevindirici ancak yine de olası risklere karşı sosyal destek mekanizmaları üzerinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz."
YAŞLILARI EN ÇOK AİLELERİ "MUTLU" EDİYOR
Araştırma sonuçlarına göre, internet kullanan yaşlıların sayısının arttığına işaret eden Göktaş, "2018 yılına baktığımız zaman internet kullanan yaşlıların oranı yüzde 17 iken, bu oranın 2023 yılında yüzde 40,7'ye yükseldiğini görüyoruz." dedi.
Yaşlıların yüzde 51,9'unun, ileri yaş dönemlerinde evinde bakım hizmeti almayı ya da gündüzlü bakım hizmeti alarak evinde kalmayı tercih ettiğini aktaran Göktaş, "Yaşlıların yüzde 16,4'ünün evde bakım desteğine ihtiyaç duyduğu tespit edilmiştir. Bu sonuç, evde bakıma destek ve gündüzlü bakım hizmetlerinin yaşlılarımız açısından önemli olduğunu gösteriyor. Biz de Bakanlık olarak, bu konudaki çalışmalarımızı genişletmek için gerekli planlamalarımızı yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Yaşlıların yüzde 64,1'inin mutlu olduğunu, yüzde 82'sinin sağlıklı olmayı mutluluk sebebi gösterdiğini, yüzde 64,4'ünün ise kendilerini en çok mutlu eden şeyin aileleri olduğunu belirttiğini bildiren Göktaş, şöyle konuştu:
"Araştırmamız, yaşlılarımızın en önemli mutluluk kaynağının aile olduğunu gösteriyor. Bu da bize, ailenin her yaşta ne kadar önemli olduğunu tekrar hatırlatıyor. Yaşlıların yüzde 64,4'ü torunlarıyla her gün ilgileniyor. Bu veri, aile bağlarının gücünü koruduğunu ve kuşaklar arası aktarımın sürdüğünü göstermesi açısından son derece kıymetli.
Yaşlıların yüzde 40,6'sı komşularıyla her gün görüşüyor. Yaşlılarımıza destek olan en önemli aktörlerden biri, komşuları. Komşuluk ilişkilerimizin kıymeti burada kendini bir kez daha gösteriyor. Son seçimlerde yaşlılarımızın oy kullanma oranı yüzde 91,3'tür. Bu bulgu da bize, yaşlılarımızın siyasi hayata fikirleriyle katılmak istediklerini gösteriyor. Siyasi hayata bu denli katılım gösteren yaşlılarımız yüzde 81,9 oranıyla da toplumun yaşlıların deneyimlerinden faydalanması gerektiğini düşünüyor."
"TECRÜBELERİNDEN DAHA FAZLA İSTİFADE ETMEYİ HEDEFLİYORUZ"
Araştırmaya yönelik verilere, Bakanlığın ve TÜİK'in internet sitesinden ulaşılabileceğini belirten Göktaş, şunları kaydetti: "Tüm bu veriler çerçevesinde şehirlerimizin ihtiyaç ve koşullarına göre huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezlerimizle ilgili planlamalarımızı yapacağız. Yaşlılarımızın hayata aktif katılımlarını sağlamak amacıyla yeni gündüzlü bakım ve yaşam merkezleri açacağız. Evde bakıma destek hizmetlerimizi güçlendireceğiz. Bir taraftan yaşlılarımızın günün koşullarına uyum sağlamaları için eğitim faaliyetlerini artıracağız. Diğer taraftan yaşlıların hak ettikleri yaşam standartlarını ve haklarını korumak üzere farkındalık çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Her bir büyüğümüzün sosyal hayatın içinde aktif şekilde yer almalarını sağlayarak, tecrübelerinden daha fazla istifade etmeyi hedefliyoruz."