Çok çalışan ABD, ekonomik büyümede Avrupa’yı geride bıraktı

Bir Amerikalı yılda ortalama 1.811 saat çalışırken, bir AB vatandaşı ise yılda ortalama 1.571 saat çalışıyor. Aradaki bu ‘fazla’ çalışma da ekonomik büyümeye etki ediyor. Dolayısıyla ABD, ekonomik büyümede Avrupa’yı geride bırakmış durumdu.

Giriş: 20.05.2024 - 20:32
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35


 

NECMİ UYSAL

 

Teknolojik gelişmeden, sahip olduğu büyük petrol kaynaklarına kadar birçok açıdan avantaja sahip olan ABD, ekonomik büyüme açısında da Avrupa Birliği’ni geride bırakmış durumda.

 

SAHİP OLDUĞU AVANTAJLAR

 

Ancak sahip olduğu bu avantajların yanında yakaladığı başarının basit bir açıklaması var.

 

O da ABD halkının Avrupa’ya oranla daha fazla çalışması.

 

ORTALAMA ÇALIŞMA SAATLERİ

 

OECD verilerine göre ortalama bir Amerikalı yılda 1.811 saat çalışırken, ortalama bir Avrupa Birliği vatandaşı yılda 1.571 saat çalışıyor. 

 

Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine öre ise İngiltere, Fransa ve Almanya’da çalışan bir kişi ABD’deki bir çalışandan günde ortalama yarım saat daha az çalışıyor.

 

KÜLTÜR FARKLILIĞI

 

Aradaki bu fark ise çeşitli şekilde açıklanırken, en çok dikkat çeken ise kültür farklılığı.

 

Avrupalı bir çalışan için gezilecek görülecek yerlerin çokluğu, zengin mutfak çeşitliliği ve daha ekonomik düşük mesafeli uçak yolculukları mevcut iken ABD’li bir çalışan için aynı avantajlar söz konusu değil.

 

YILDA 150 MİLYON TURİST

 

Nitekim daha küçük alana sahip Avrupa kıtası, yılda 150 milyon turist ile ABD’nin iki katı turistin ilgisini çekiyor.

 

VERGİ, AVRUPALI ALEYHİNE BOZULDU

 

Ancak bu yaklaşım Avrupalı çalışanların 1970‘lerde ABD ile aynı çalışma saatlerine sahip olduğu düşünüldüğünde farklılığı tam olarak açıklamıyor. 

 

ABD’li ekonomist Edward Prescott’a göre bir diğer önemli neden de 1970’li yıllarda aynı seviyede olan çalışanlardan alına vergi oranının geçen zaman içinde Avrupalı çalışanların aleyhine bozulması.

 

Nitekim günümüz itibariyle ABD’de vergi gelirlerinin GSMH içindeki payı yüzde 28 iken, AB’de ise yüzde 40’a ulaşmış durumda.