tatil-sepeti
Prof. Dr.  Kerem ALKİN

Prof. Dr. Kerem ALKİN

Diğer Yazıları

Türkiye, 10 yıldır artan bir tempoyla, birbirinden önemli küresel zirvelere imza atıyor. Bunlardan biri olan 8. Boğaziçi Zirvesi, zamanın ruhuna uygun bir başlıkla, ‘Geleceğin Tasarımı: İstediğimiz Dünya’ başlığında, küreselleşmenin savunucusu konumundaki uluslararası kurumların esasen sınıfta kaldığı ve insanlığa karşı yeni bir sınavla karşı karşıya oldukları bir küresel ortamı detayları ile ele almak üzere, 27-30 Kasım tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi. Son 100 yılda, insanoğlu savaşlar başta olmak üzere, bugüne kadarki hatalardan gereken dersleri çıkarıp, geleceğe yeni bir dünya şekillendirmek adına kollarını sıyırmak durumunda. Bu amaçla gıda, enerji ve istihdam olanakları adına, girişimciliği başarılı kılacak yatırım ve finansman imkanları boyutunda, ülkelerarasında güçlendirilmiş bir işbirliği yapısına ihtiyaç var.

Genç nüfusu olmayan ülkelerin geleceğe dönük endişeleri ile yoğun genç nüfusa istihdam imkanları oluşturmak zorunda olan ülkelerin sorunlarını uyumlaştıracak, ülkelerarasında teknoloji uçurumunu engelleyecek bir kucaklayıcı yaklaşıma ihtiyaç duymaktayız.

Üç gün boyunca, 179 konuşmacı, ‘evrensel temel gelir’ kavramından enerjinin geleceğine, kapsayıcı büyüme ve sürdürülebilir kalkınma için mesleki becerilerden mülteciler için insani zorlukları aşmaya ve sürdürülebilir kentler ve toplumlar için kentsel dönüşümün gelişimine, 23 küresel ve bölgesel konu masaya yatırıldı. Küreselleşmenin pek çok ülkede temel meslekleri tehdit ettiği bir dünyada, işsizlik demokrasinin gelişimini dahi tehdit edebilir. Küresel ve bölgesel meselelerinin çözümünde ‘uluslararası işbirliğine’ her zamankinden daha fazla ihtiyaç var.

KÜRESEL ÇAĞRI

Boğaziçi Zirvesi, Uluslararası İşbirliği Platformu (ICP) sekiz yıldır, Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirmekte. ICP her yıl yerli ve uluslararası düzeydeki stratejik ortakları ile küresel ekonomi-politik alanda öncelikli gündem maddesi olarak konuşulan bir konu veya alanı ‘ana tema’ olarak seçip, neredeyse 30’a yakın ana oturum, yuvarlak masa oturumu ve paneli üç güne sığdırmayı başarıyor. Sekiz yıl önceki ilk Boğaziçi Zirvesi’nde katılımcı ülke sayısı 20 civarındayken, bu zirvede, 72 ülkeden, 123’ü yabancı olmak üzere, başbakan, başbakan yardımcısı, bakan yardımcısı, müsteşar, iş insanı, akademisyen ve medya temsilcisi 179 konuşmacı, küresel ve bölgesel meselelere yönelik görüş, tespit ve çözüm önerilerini ortaya koydu.

8. Boğaziçi Zirvesi, bakanlarımız, 72 ülkeden binin üzerinde seçkin katılımcıya hem Türkiye ekonomisinin gücünü, taşıdığı fırsatları, hedeflerini ve işbirliği imkanlarını aktardılar hem de konuk ülkelerin bakan, bakan yardımcıları ile aynı zamanda ikiligörüşmeler gerçekleştirdiler. Pek çok ülkeden gelen iş heyetleri ile TİM ve DEİK çatısı altındaki ihracatçı birliklerini ve iş konseylerinin üye Türk iş insanları önemli temaslar gerçekleştirdiler. Bu yıl, zirvenin ana teması olan ‘Geleceğin Tasarımı: Küreselleşmenin Yeni Sınavı’ başlığı, Türkiye’nin son 10 yıldır artan bir tempoyla, coğrafyasında üstlendiği sorumluluklardan da şekillendi. İki yıldır, Dünya İnsani Zirvesi ve İnsani Finans Zirvesi’ne ev sahipliği yapan Türkiye, dünyanın her yerindeki mazlumların sesi ve yüreği olarak, daha demokrat, daha paylaşımcı, daha adil, daha kapsayıcı ve sürdürülebilir kalkınma adına önemli bir çağrıda bulunuyor. Zirvede, dünyanın tanınmış siyasetçileri, düşünür ve akademisyenleri, ‘hepimizin istediği bir dünyayı tasarlamak’ için atılması gereken adımları da tartıştılar.

MEGA PROJELERE UZANAN ETKİLİ BİR ZİRVEYDİ

8. Boğaziçi Zirvesi’nde, küresel enerji dünyasından, uluslararası spor ve sanat alanının ekonomik boyutları, bölgesel güvenlik ve savunma endüstrisinden, yeni küresel ekonomi-politiğin oyuncularını temsil eden Z Kuşağı’nın beklentileri detaylı olarak masaya yatırıldı. Çin’in ‘kuşak-yol’ projesinden, Endüstri 4.0’a, 21. yüzyılda mülteci olmaktan, teknoloji merkezli beceri geliştirmeye, Avrupa’nın ortak geleceği ve Türkiye vizyonundan, Türkiye’nin mega projelerine uzanan etkili bir zirve başarıyla tamamlandı. Türkiye’nin ve İstanbul’un bu ölçüde küresel ve bölgesel toplantılara ev sahipliği aynı tempoyla sürecek.

04 Aralık 2017 Pazartesi